TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hafta sonunda yapılan TZOB Genel Kurulu’nda Türk Tarımının sorunlarını,nedenlerini ve çözüm önerilerini ortaya koydu.Sayın Bayraktar’ın konuşmasını özetleyerek aktarıyorum:
“Ülkemiz, tam bir meyve sebze cenneti olsa da tarım arazilerimiz, binlerce yıldır yapılan tarımın etkisiyle ve beşeri faaliyetler sonucu oldukça yıpranmıştır.
Toplam ekilebilir alanlarımızın sadece yüzde 6’sı her türlü tarım yapmaya müsaittir. Verimli tarım alanlarımızın metrekaresi bile önemlidir.
Buna rağmen, verimli tarım arazilerimizi iyi koruduğumuzu söyleyemeyiz.
Öyle ki son 30 yılda tarım alanlarımız 4,7 milyon hektar azalarak 27,9 milyon hektardan 23,2 milyon hektara indi. Azalan tarım alanımız, Hollanda, Danimarka, İsviçre’den daha büyük. Trakya’nın iki katı. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 14 katı.
Buna hakkımız yok. Gelecek kuşaklara bu kötülüğü yapmamalıyız. Üstelik hala bu alanın da 3,5 milyon hektarını nadasa bırakıyoruz. Ne arazi kaybına ne de tarım alanlarımızın boş kalmasına tahammülümüz yoktur.
Verimli tarım arazilerimizi gözümüz gibi korumalıyız. Kırsalda yaşayanların yaşam düzeyinin yükseltilmesi ve kırsal kalkınmanın gerçekleşebilmesi için tarım arazilerimiz bilinçli kullanılmalıdır.
Topraklarımızı korumak ve sürdürülebilir toprak yönetimi konularında etkili politikalar geliştirebilmek ve gelecek nesillere bırakabilmek hayati önem taşımaktadır.
Valilerimiz ve büyükşehir belediye başkanlarımız, verimli tarım arazilerimizin korunması konusunda çok hassas hareket etmeli, özellikle bakanlık tarafından belirlenen büyük tarım ovalarının hiçbir şekilde tarım dışına çıkarılmasına izin vermemelidir. Toprak Koruma Kurullarında toprağın sahibi çiftçimizin temsilcisi Ziraat Odaları mutlaka bulunmalıdır. Miras yolu ile arazilerimizin parçalanmasını engellemek için büyük çaba gösterdik.
Sonuçta Medeni Kanundaki mirasla ilgili hükümleri değiştiren kanun bizim talebimizle çıktı. Tabii bu Kanunun çıkması kolay olmadı. Karşı çıkan bakanlar oldu. 3 bakan imza koymadı. Bu bakanların imza atmaları için uğraştık. Dönemin Başbakanını iki defa ziyaret ettik. Miras hukukunun değişmesini, arazi parçalanmasının önüne geçilmesini talep ettik ve bu kanunun çıkmasını sağladık. Bu kanunun eksiksiz uygulanması geleceğimizin garantisidir.
Tarımın öncelikli sorunlarının çözülmesi ve çiftçimizin tarlada kalabilmesi için temel girdi fiyatları makul düzeylere çekilmelidir.
Gübre ve yemde KDV oranı sıfırlandı. Ancak bu çiftçimize fiyat indirimi olarak yansıtılmadı. Bu takip edilmelidir. Biz, gübre ve yem dışındaki girdilerde KDV oranı kadar bir miktarın çiftçimize destek olarak verilmesini talep ediyoruz. Tarımda kullanılan elektrikte fon ve TRT payı kaldırılmalıdır.
Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi gayri safi milli hasılanın yüzde 1’i tarımsal desteklere ayrılmalıdır. Desteklerden alınan yüzde 2 ile yüzde 4 arasında değişen stopaj kesintisi kaldırılmalıdır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.