Son günlerin kamuoyunu en fazla meşgul eden konularının başında “gıda fiyatları terörü” olarak adlandırılan, üreticinin elinde “sudan ucuz”, tüketiciye ulaştığında “ateşten pahalı” bir hal alan gıda fiyatlarının piyasaları olumsuz etkilemesi ve ekonomik düzeni bozması nedeniyle hükümet ve bürokrasi makamlarınca arayışa girildi.
Öncelikle belediye zabıta ekiplerince denetlenmesi yöntemiyle fiyatlara müdahale edilmesi planlandıysa da başarılı olamadı.
Daha sonra tanzim satışlar yoluyla gıda fiyatlarının düzenlenmesi yoluna gidildi ve geçici bir başarı elde edilerek fiyatların aşağı çekilmesi gerçekleştirildi.
Ancak aranan ve gerçekçi olan kalıcı çözümlerdir.
Bu konuda çözüm önerilerimizi yazı dizimizin sonuna koyacağız.
Ancak sorunun temelinde aracıların aşırı kâr hırsı ve toplumumuzda salgın ve iflah olmaz bir hastalık haline gelen “hemen zengin olma” hırsı kalıcı ve kurumsal bir fiyat oluşumunu gerekli kılmaktadır. Bunun için de tek;
Çözüm :Kooperatifçilik.
Niçin kooperatifçilik sorusunun cevabını vermeden önce kooperatifçiliğin tanımından başlayarak dünyada gelişimini ele alalım:
“Kooperatif, birlikte iş yapma ve karşılıklı yardımlaşma, işbirliği oluşturma,iş gücünü birleştirme geleneğinin insanlığın geçmişi kadar eski oIduğu bir gerçektir. İlkel toplumlardan bu yana, insanların tek başlarına yenemedikleri kimi zorluklarla baş edebilmek amacı ile için işbirliği yapma yoluna gittikleri, böylece ekonomik açıdan yarar sağladıkları bilinmektedir.
Toplumlar modernleştikçe, iş bölümü ve uzmanlaşma arttıkça ortaklaşa çalışma daha belirgin dayanışma ve yardımlaşma boyutları kazanmış, çağdaş kooperatifçilik anlayışına elverişli ekonomik ve toplumsal şartlar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Dünyada ilk kooperatifin İngiltere’de kurulduğunu görmekteyiz.
Tüketim alanındaki bu ilk kooperatif, İngiltere'de "Rochdale öncüleri" olarak tüm dünyaya ün salan ve Uluslararası Kooperatifler Birligi (ICA) nin sonradan kooperatifçilik ilkeleri olarak benimsediği temel kuralları uygulamış bulunan 28 dokuma işçisi 1844 yılında kurulmuştur.
Ülkemizde ilk kooperatifçilik hareketinin Mithat Paşa’nın kurduğu “Memleket Sandıkları” ile başladığı kabul edilmektedir. Osmanlı İmparatorluğunun Rumeli topraklarında bulunan Şehirköy (Pirot) kasabasında 1863 yılı Kasım ayında kurulan “Memleket Sandıkları” Türk Kooperatifçiliğinin ilk uygulamasıdır. Uygulamanın olumlu sonuçlar vermesinin ardından 1867 yılında çıkarılan “Memleket Sandıkları Nizamnamesi” ile bir devlet politikası olarak Memleket Sandıkları tüm ülkeye yayılmıştır. Memleket Sandıkları önce Menafi Sandıklarına dönüşmüş, sonrasında ise Ziraat Bankasının kuruluşuna tüm sermayesiyle dahil olmuştur.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.