TZOB’un hazırladığı “Yaş Sebze ve Meyve Raporu” verilerine göre,
“Yaş sebze ve meyvenin insan sağlığı ve ülke ekonomisindeki öneminin giderek artması ile talepte ve buna bağlı olarak da üretimde artış görülmektedir. Ancak stratejik bir sektör olan tarımda üretimin artırılması tarımsal gelirlerin yükseltilmesi için yeterli değildir. Üretimin doğru yönlendirilmemesi halinde, pazarlama ve değerlendirme sorunu ortaya çıkmaktadır. “
Ülkemizde özellikle yaş meyve ve sebzede, patates ve soğanda bu sorun zaman zaman gündeme gelmektedir. Ülkemizde yaş sebze meyve sektörü için etkin bir pazarlama sistemi ve organizasyonun kurulamamış olması, mevcut sistemin ise aracılar tarafından kontrol ediliyor olması, hem ürün kayıplarına neden olmakta hem de üretici-tüketici niteliğindeki geniş toplum kesimlerinin çıkarlarını son derece olumsuz etkilemektedir. Hasat döneminde çok miktarda ürünün pazara çıkması, depolama olanaklarının yetersizliği, üreticinin içinde bulunduğu finansman olanaklarının yetersizliği, hasat döneminde fiyatların düşmesine ve üreticilerin önemli miktarlarda gelir kaybına uğramasına neden olmaktadır.”
Ayrıca, tarım işletmelerinin büyük çoğunluğu ekonomik ölçeklere göre küçük ve çok parçalı araziye sahip, verimli üretim koşulları olmayan işletmelerdir.”
Bu da ülkemiz üreticilerinin, AB ve batı ülkelerinin aksine meyve ve sebze arazilerinin küçük parçalı olması ancak ailesinin geçimine yetmektedir.
“Ülkemiz sahip olduğu ekolojik yapı ve iklim özellikleri bakımından bazı tropik meyveler dışında birçok meyve türünün yetiştirilmesine elverişli olduğu gibi özellikle yaş sebze ve meyvede önemli bir potansiyele sahiptir. “
“2006 yılı TÜİK verilerine göre; ülkemizde tarımsal üretim yapılan yaklaşık 26 milyon hektar alanın yüzde 3,3’ünü sebze, yüzde 6’sını meyve (baharat ve içecek bitkileri hariç), yüzde 2’sini bağ, yüzde 2,8’ini zeytin alanları oluşturmaktadır. Tarımsal üretim yapılan alan içerisinde meyve, bağ ve zeytin alanlarının toplam payı ise yüzde 14’dür. “
“Toplam bitkisel üretim miktarı içinde ise sebze grubu yüzde 32,5 pay alırken meyvelerin aldığı pay ise yüzde 15,6’dır. Toplam yüzde 48,1’lik pay ile yaş sebze ve meyve bitkisel üretimde oldukça önemli bir yere sahiptir.”
“Ülkemizde 2007 yılı itibarıyla toplam 44 milyon 241 bin 965 ton olarak geçekleşen yaş sebze ve meyve üretimimizin 14milyon 319 bin 944 tonunu meyveler, 29 bin 922 bin 21 tonunu ise sebzeler oluşturmaktadır. 2007 yılı TÜİK verilerine göre toplam meyve üretimimizin yüzde 31,3’ünü üzümsü meyveler, yüzde 21,2’sini taş çekirdekliler, yüzde 20,9’unu turunçgiller, yüzde 20,4’ünü yumuşak çekirdekli meyveler, yüzde 6,2’sini sert kabuklu meyveler oluşturmaktadır. Sebze üretiminin dağılımına baktığımızda ise toplam sebze üretimimizin yüzde 67,2’ini meyvesi yenen sebzeler(Kavun ve karpuz bu grupta yer almaktadır), yüzde 24,1’ini soğansı, yumru ve kök sebzeler(patates ve yer elması dahil), yüzde 5,6’sını yaprağı yenen sebzeler, yüzde 2,4’ünü baklagil sebzeleri, yüzde 0,7’sini ise karnabahar, brokoli, kuşkonmaz, çerezlik kabak ile mantarın yer aldığı ise diğer sebzeler oluşturmaktadır.”
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.