Aydın’ın tarım ürünleri üretimi hakkında bilgi veren kaynaklardan birisi de Aydın Vilayet Salnameleri'dir.
1891 Aydın Salnamesi'nde Aydın’da yetişen meyvelerin ve yetiştirme merkezlerinin bilgisi verilmektedir:
“Şeftali, elma, armut, erik, dut, kayısı, ayva, kiraz, nar, fındık, vişne, badem, incir, ceviz, kestane, palamut, zeytin ağaçları vilayetin her tarafında pek çok mahsulâtımız vardır. Nefis kirazları, bağları, limon, portakal, mandalina ve turunçları ve İzmir, Manisa, Akhisar, Ödemiş, Nazilli’de pek nefis ve meşhurdur…”
Ne yazık ki bu rünleri üreten Aydın köylüsü, bu ürünlerin kazancını ağız tadı ile harcayamamaktaydı.
Palamut ticareti de diğer bütün tarım ürünleri gibi önce Rum ve Ermeni tüccarların elinde başlamıştır. İttihat ve Terakki dönemi bu tüccarların sömürü düzenlerine karşı başkaldırının başlangıç tarihidir. İncirde olduğu gibi palamuttaki sömürü düzenine karşı milli şirketlerin oluşturulması İttihat ve Terakki döneminin eseridir.
Adında kooperatif sözcüğü bulunmakla birlikte kooperasyon ilkesine uygun olarak kurulan diğer bir şirket de Türkiye Palamutçular Anonim Şirketiydi. Şirketin kuruluşunda önemli katkıları bulunan İttihat ve Terakki Cemiyet İzmir Kâtib-i Mes’ulü Celâl [Bayar] Bey, palamutçulukla ilgili hazırladığı bir raporda, meşe palamudunun her sene giderek değer kaybetmesini üreticinin ve yerli tüccarın örgütsüzlüğüne bağlıyordu.
Güçlü alıcı firmalara malını satabilme kaygısıyla meşeden oluyorlardı. Öte yandan, büyük palamut tüketicisi ülkeler ve aracı firmalar stok oluşturarak talebi belirleyebiliyor, malını elinden çıkarmak zorunda kalan üreticiden düşük fiyatlara meşe palamudu alıyorlardı.
Büyük tüccarın başvurduğu diğer bir yöntem, köylünün kredi talebinden yararlanarak, malı mevsim öncesi kapatmasıydı. Celâl Bey, meşe palamutçularını dayanışmaya çağırıyor, üreticinin ve küçük tüccarın örgütlenerek piyasada güçlü alıcı firmalara karsı ortak tavır almalarını öneriyordu. Nitekim 1917 Şubat'ında İzmir’de, İttihat ve Terakki Cemiyeti Vali Rahmi Bey’in başkanlığında meşe palamudu yetiştiren yörelerden seçilmiş ikişer kişi ve İzmir palamut tüccarlarının katılımıyla bir toplantı düzenlenmiş, “palamut mahsulünün muhtekir ve yabancı ellerden kurtarılıp, değer fiyatının muhafazası ve palamutçuların hukuk ve menâfi’i ile bu mahsulün harabından kurtarılması için” bir şirket kurulmasına karar verilmişti.
İzmir İttihat ve Terakki Kulübü’nün girişimiyle, Aydın Vilayeti meşe palamutçuları ve tüccarın birleşerek gerçekleştirdikleri bu şirket palamut üreticilerine kredi açacak, alım satımını düzenleyecek, meşe palamutçularının ortak çıkarlarını savunacaktı. Şirketin sermayesi birer liralık 600.000 paydan oluşuyordu. Şirkete katılan üreticiden her yıl malını şirkete devredeceğine dair bir taahhütname alınacaktı. Tüm bu çabalar ve girişimlere İttihat ve Terakki Cemiyeti ön ayak olmuşsa da kooperatifler yasa tasarısı 1914 yılında Meclis’e gelmesine karşın Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması ve cephe sorunlarının öncelik kazanması nedeniyle yasalaşmadan kalmıştı.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.