Aşağıdaki yazımızda ele aldığımız komisyon sonuç raporunu dikkatle okuyan okurlarımız,bugünkü Türk tarımını da gözden geçirdikleri takdirde, yukarıdaki başlığın cevabını kolaylıkla verebilecekleridir.
2000 yılında hazırlanan 8. Beş yıllık kalkınma planında tarıma ayrılan bölümde Türk tarımının eksiklik, yanlış ve öngörüsüzlükleri sıralanmış. Geniş bir komisyon tarafından hazırlanan bu raporun öneriler kısmında yer alan tespit ve tavsiyeleri noktasına dokunmadan aktarıyoruz.
“Önerile gibi bol miktarda kanun ve komisyon-kurul bulunmasına rağmen, tarımsal ¸üretim sürecinin tüm aşamalarında ciddi sorunlar süregelmektedir. Sistemde yer alan kişi ve kurumların tüm iyi niyetine rağmen politikalar ya uygulanamamakta veya uygulamaların maliyeti getirisini aşmaktadır. Bu yüzden tarım politikalarına yaklaşımda değişiklik gereği ortak noktaların en önde gelenidir. Bu yaklaşım uzun dönem perspektifi olan ¸üretkenliği artırıcı politikalara kaymak olarak ˆözetlenebilir.”
“Çalışma gruplarının sunduğu raporlarının ortak sonuçları aşağıda ˆözetlenmektedir:
• Tarım sektöründe ve politikalarda değişim kaçınılmazdır.
• Dünyadaki değişimlere ayak uydurmak tarım sektörü¸ için sancılı olacaktır.
• Devlet bu geçişte sosyal problemler yaratmamak ve kırsal alanda yaşayan nüfusun gelir güvencesini sağlamak için tedbirler almalıdır.
• Üreticilerin güçlenmesini sağlayacak kurumsal ve yasal düzenlemeler süratle ele alınmalıdır.
• Kırsal alanda yaşayanların toprak ve diğer tarımsal ¸üretim kaynakları ¸üzerindeki baskısını diğer sektörlere kaydırmak amacıyla eğitim çalışmaları başlatılmalıdır.
• Üretici ile tüketici arasındaki bağları kısaltacak ve geliştirecek düzenlemeler yapılmalıdır.
• Uluslararası ve bölgesel anlaşmalarla verilen taahhütlerin uzun danemdeki etkilerini dikkate alarak, gerekli çalışmalar anlaşmalardan önce yapılmalıdır.
• Orta ve uzun vadede ¸ülkemiz tarım sektörü¸ büyük bir değişikliğe uğrayacaktır. Önceden belirlenen sorunların giderilmesi veya söz konusu değişimlerin etkisinin azaltılması amacıyla kırsal alanda katılımcı yaklaşım ve bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır.
• Tarım sektöründeki fazla nüfus kısa vadede azaltılamayacaktır. Bu nedenle tarım işletmeleri yapısında kısa vadede bir değişim beklenilmemelidir.
• Tarım işletmelerinin uygun büyüklüklere çıkartılması kısa vadede beklenilmemektedir. Kırsal alanda gelir artırıcı ve gelir düzeyini yükseltici politikalar, ürün farklılaştırılması ve doğrudan gelir ödemeleri araçları ile yapılmalıdır.
• Uzun vadede Türkiye tarım topraklarının henüz gelişmiş ¸ülkeler tarım toprakları kadar kirletilmemiş olmasından yararlanarak, temiz toprak, temiz teknoloji, temiz tarımsal ürün üretimi geliştirilerek, dünya pazarlarındaki rekabet gücü¸ ve fiyatlarını artırmak mümkündür.
Türk tarımında 22 yılda acaba neler değişmiş, ne kadar yol katetmişiz, o gün ile bugün arasında hangi sorunlar güncelliğini korumakta ve hangi sorunlar halledilmiş?
Karar sizin…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.