Gelişmiş ülkelerde tarımsal kredi organizasyonu tarımsal kredi kuruluşlarınca karşılanmaktadır.
Gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye’de ise organize olmamış veyahut da yarı organize kredi kuruluşlarınca karşılanmaktadır. Türkiye’de ve dünyada tarım kredileri, günümüzde genellikle devlet tarafından desteklenen ve bu tür kredilerin özelliklerini bilen yerel bankalar ve/veya bu alanda uzmanlaşmış kredi kurumları, kooperatifler, bazı birlikler ve bankalar tarafından tarafından temin edilmektedir.
Kredi kullanma süreci genellikle şu şekilde cereyan etmektedir:
Kredilerin kullanım biçimi, miktarı ve vadesi işletmelerin ve üreticilerin alacağı kararlara göre değişmektedir.
Tarım kesiminde eğitim seviyesinin düşük olmasından ve işletme muhasabesinin yeterli ve modern donanımlı olmamasından dolayı alınacak kredilerle ilgili kararların sağlıklı olduğunu söylemek doğru değildir.
Türkiye’de kredilendirilen çiftçilerin eğitimi kapsamında, kredi veren kooperatif ortağı çiftçilerin kredilendirildikleri faaliyet konularında (süt sığırcılığı, besi sığırcılığı, damızlık sığır yetiştiriciliği, arıcılık ve seracılık) eğitilmeleri amaçlanmaktadır. Kredi Alan Çiftçilerin Eğitimi Projesi adı verilen bir projeye ihtiyaç duyulmakta ve bu projeye göre, kredilerin ülke ekonomisine geri dönüşünün sağlanması, çiftçilerin üretim yaptıkları konularda eğitilmeleri ile mümkün görülmektedir.
Türkiye’de kamu,banka,kooperatif ve özel bazı kuruluş ve kişiler tarımsal kredi organizasyonunda yer almaktadırlar.
Organize olmuş kredi kuruluşlarının başında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım Kredi Kooperatifleri, yerel ve milli kooperatifler ,T.C. Ziraat Bankası A.Ş., T. T. Vakıflar Bankası T.A.O. ve özel bankalar gelmektedir. Alternatif finansman kaynağı olarak ise leasing, faktoring ve vadeli işlemlerden yararlanılmaktadır.
25/3/2020 tarihli ve 31079 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair Düşük Faizli Yatırım ve İşletme Kredisi Kullandırılmasına İlişkin Uygulama Esasları Tebliği (Tebliğ No: 2020/4)’nin 20 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(3) Geleneksel (yaygın) bitkisel üretim başlığı altında kullandırılan bütün faiz indirimli kredilerde; 200.000 TL’ye kadar olan %100 indirim oranlı işletme kredilerinin 100.000 TL ile 200.000 TL arasındaki bölümü sadece mazot ve gübre alımında kullandırılır.” Maddesi eklenerek yeni bir kredilendrme modeli hayata geçirilmiş ise de uzun soluklu olmamıştır.
2020-2023 yılları Türk çiftçisinin en zor dönemlerinden birisi olmuştur.Yönetim tarafından pek çok sektöre direkt ve dolaylı ayni ve nakdi yardımlar gerçekleştirilrken,kovid-19 salgınından her bakımdan etkilenen üretici kesim herhangi bir yararlanma kazanmamıştır.
1 Ocak 2020 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ve uygulanacak olan tebliğ kapsamında; öncelikli bölge yatırımı, yurtiçinde doğan hayvan alımı ve kullanımı, kendi yemini üretme ve mera kullanımı, jeotermal yeni enerji kullanımı, genç çiftçi, kadın çiftçi ve benzeri kriterlere göre faiz indirimi uygulanmaktadır. Karar kapsamında;
1. Geleneksel bitkisel üretim yapan işletmeler 50 bin liraya kadar faizsiz kredi kullanabilecek; 50 bin liranın üzerindeki krediler ise en az %50 oranında sübvanse edilecektir.
2. Düşük faizli kredi kullanım üst limiti 2.5 milyon TL olarak belirlenmiştir.
3. Geleneksel yaygın hayvansal üretim yapan işletmeler 100 bin liraya kadar faizsiz kredi kullanabilecek; 100 bin liranın üzerindeki krediler ise %50 faiz indirim oranında sübvanse edilebilecektir.
4. Düşük faizli kredi kullanım üst limiti 1.5 milyon TL olarak belirlenmiştir.
Ancak kamu bankaları poltikaları gereğince bu imkanlardan küçük ve orta boy üretici çok az miktarda yararlanmıştır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.