Takip Et

TARIMIN BUGÜNKÜ DURUMDA OLMASININ NEDENLERİ-1

Gelişmiş ülkelerin yaşadıkları gelişme ve kalkınma sürecinin de açıkça ortaya koyduğu gibi, gelişme sürecinin ilk dönemlerinde ekonominin lider ve stratejik sektörü tarımdır.

Tarım sektörü ilerleyen aşamalarında bazı ve az sayıda ülkelerde bu konumunu geçici olarak kaybetmekte, zamanla ikincil, hatta üçüncül sektör konumuna gerileyebilmektedir. Benzer bir süreç, biraz gecikmeli de olsa günümüzün gelişmekte olan ülkelerinde de yaşanmaktadır.

Bunun yanında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin neredeyse tamamına yakınında gıdanın önemine binaen tarım hâlâ en önemli sektör olma özelliğini korumaktadır.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomileri bünyesinde tarım sektörü, yaşanan bu kısa, az sayıda ve az etkili dönüşüme rağmen, tarım özellikle gelişmekte olan ülkelerde kırsal alanda yaşayan insanların geçimini sağladıkları temel sektör olma özelliğini hâlâ korurken tüm ülkenin beslenme ihtiyacının aciliyeti açısından sanayileşmeden daha az etkilenmektedir. Hatta pek çok gelişmiş ve sanayileşmiş ülke, diğer sektörlerin baskısından tarımı korumak amacı ile yasal ve ekonomik tedbirler almaktadırlar.

Tarım sektörü ekonomik kalkınma sürecinde son derece önemli işlevler ve görevler üstlenmektedir. Bu işlevlerin başında, beslenme için gerekli gıda maddeleri üretiminin temin edilmesi, sınai ürünlere hammadde talebinin temin edilmesi, sınai üretim yapabilmek için gerekli sermaye ve emeğin sağlanması, ekonominin döviz gereksiniminin giderilmesi gibi daha uzun bir listeyi dile getirmek olasıdır.

İşte bu işlevlerinden dolayı, tarım, dünyanın hemen her yerinde en fazla özel önem verilen bir sektör durumundadır.

Başta ülkemiz Türkiye olmak üzere az sayıda bazı gelişmekte olan ülkede gelişmiş ülkeleri yakalama süreci sanayileşme süreci olarak algılanarak tarım ihmal edilmiş, ikinci ve hatta üçüncü önem sırasına konuşlanmıştır. Şu anda ülkemizde tarım sektörler sıralamasında son sırada yer almaktadır.

Türkiye'de hükümet ve diğer sektörlerin bu algılayış ve bakış açıları dolayısıyla imalat, enerji-maden, inşaat, ulaşım ve diğer sanayinin rekabet gücünü artırmak amacı ile tarım sektörü bir araç ve basamak olarak olarak kullanılmıştır.

Alıcı konumundaki tüccar ve diğer sektörler erbabınca gıda maddelerinin fiyatları üretici düşük tutulmuş, ücret artışları sınırlandırılmış, sanayinin girdi olarak kullandığı tarımsal girdilerin fiyatları da düşük tutularak imalat sanayinde maliyetlerin düşük tutulması, dolayısıyla rekabet gücünün artırılması hedeflenmiş ve bunda da başarılı olunmuştur.

Bu tutum ve ekonomik davranışlara rağmen üretici kesimin kazançtan pay alması çeşitli yöntemlerle engellenmiş, tarım sekötürünün bugünkü durumu ortaya çıkmıştır.

Bu durumun sorumlusu kimdir?

Cumhuriyet tarihi boyunca kalkınmanın ve gelişmenin yolu diğer ülkelerde olduğu gibi sanayileşme olduğu kabul edilmiştir.

Ancak diğer ülkeler sanayileşirken başta tarım toprakları olmak üzere tarım sektörünün tüm varlıklarını korurlarken ülkemizde sanayileşme alanları tarım topraklarında ortaya çıkmış, milli gelir açısından gerileyen yegane sektör tarım olmuştur. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.