Takip Et

19.YÜZYIL OSMANLI’SINDA HAYVANCILIK VE TARIMDAN KISA NOTLAR

Osmanlı Devleti’nde hayvancılık da çok gelişmişti. Koyun ve keçinin Osmanlı Devleti' nin diğer bölgelerine kıyasla daha yaygın olmasının yanı sıra, büyükbaş hayvancılık daha da gelişmişti. Deve ve az miktarda camız Aydın Sancağının vazgeçilmez hayvanlarındandı. Yoğurt, peynir ve tereyağı yüksek miktarda elde edilmekteydi.

Bir enerji kaynağı ve mutfağın vazgeçilmezi olan bal üretimi ve arıcılık bütün Sancakta yapılıyor olmasına karşın, Çine' de ve Sancağın hemen hemen tüm kazalarında yoğunlaşmıştı. XX. Yüzyılın başında Sancakta 32.370 kovandan 175 ton bal ve 112 ton balmumu elde edilmişti.

Hayvancılık Gelirleri

Temettüat defterlerinde kaydedilen kıymetlerden biri de hayvanlardır. Böylece bir köy ya da kasabada en çok hangi hayvanın beslenip yetiştirildiği ve sağlanan kazancın tespiti mümkün olmaktadır. Çeşitli meslek sahipleri evlerinde manda, inek, at, beygir ve bölgeden bölgeye değişmek üzere koyun, keçi, deve, arı gibi hayvanları beslemiştir. Bu hayvanlardan elde edilen kazanç hâsılat kaydedilmiştir (80).

Kuyucak kazasında, genelde olduğu gibi yük, binek ve çift hayvanlarından vergi alınmadığı için hâsılatları da verilmemiştir. Hâsılat elde edilen hayvanlar inek, koyun, keçi, camız, deve ve arıdır. Aşağıdaki tabloda hâsılatı verilmeyen hayvan devedir. Gireniz, Gencelli ve Ortakçı’da deve bulunmasına rağmen sadece Ortakçı’da bir hane reisine ait 500 Guruş tutarında deve hâsılatı verilmiştir.

Kuyucak kazasında vergiye tabi hayvanların toplam hâsılatı 81190,5 Guruştur. Bu hâsılat içinde Koyun/kuzu % 45,arıcılık % 16,keçi oğlak % 14,8,inek ve düve %11,9 paya sahiptir.

 

Aydın Sancağında yer alan işletmeler incelendiğinde neredeyse tamamına yakınının tarım ürünlerinin hammadde olarak değerlendirilip işlendiği fabrika, imalathane ve benzeri yapılardan oluştuğu görülecektir.

1890 Aydın Vilayet Salnamesi ‘ne göre; Aydın Sancağındaki işletmeler, sırasıyla 104 yağhane, 10 sabunhane, 509 değirmen, 210 un fabrikası, 188 fırın, 107 han, 286 mağaza, 14.345 dükkân, 35 kiremithane, 2 otel, 52 meyhane, 5 mumhane, 15 tren istasyonu, 6 telgrafhane, 5 hastane ve 1 kütüphane bulunmaktaydı. Aydın' da İngiltere, Fransa, Yunanistan, İtalya konsoloslukları bulunmaktaydı. Nazilli ve Aydın' da Osmanlı Bankası şubeleri vardı. Toplam nüfusu 205.577 kişi idi (70).

19.yüzyılda Anadolu coğrafyasında görülen kuraklık olaylarının en önemlisi 1844 yılında gerçekleşmiş olup, tarımsal üretimi etkilemiştir. 1844 yılında yaşanan bu kuraklığın aslında daha geniş bir alanı etkilediği resmi yazışmalardan da anlaşılmaktadır. Aydın ve Konya’dan merkeze gönderilen yazılarda yörenin kuraklıktan oldukça etkilendiği ve tarım ürünlerinin ciddi zarar gördüğü ifade edilmektedir (71).

1850'lerde Türkiye'yi gezen M.A. Ubicini'nin adı geçen yılların Türkiye'sinin İktisadi durumunu özetleyen mektuplarına dayanarak dönemin Türk tarımının gerilik nedenlerine ilişkin ifadeleri aktarılmaktadır: Çiftçi bilgisizdir. Arazilerin işletilmesinde yalnızca gelenekler hâkimdir. Tarla karasabanla sürülmektedir. Dönüşümlü ekim ve suni gübre kullanımı bilinmemektedir. Ardı ardına birkaç yıl ekilen toprağın nadasa bırakılması, toprağın güçten düşmesinden değil, gevşemesinden dolayıdır. Kaza müdürleri halka modem tarım usulleri kullanmakta örnek olamayacak kadar cahil, batıl inançlıdır. Köylerden kentlere yoğun göç nedeniyle kırsal kesimlerde el emeği yetersizdir. Tedavüldeki sermaye yetersizdir. Hükümetin 1845'te yerel görevliler aracılığıyla çiftçiliğin geliştirilmesi için dağıttığı 20 milyon kuruş iyi dağıtılmamış ve paranın önemli bir bölümü memurların elinde kalmıştır (72). 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.