Takip Et

20 AĞUSTOS 1895 DEPREMİ-2

1895 depreminin çok az bir ölümle atlatılmasının nedeni yukarıda açıklandığı gibi yaz mevsiminde olmasıdır. Depremi yaşayanlardan aktaranların ifadelerine göre deprem saat 10.00 civarında olmuştur.

Deprem esnasında çiftçi olan halkın neredeyse tamamına yakını şehir ve kasabalarda bulunmayıp bulunmayıp bağ, bostan ve incir bahçelerinde yazlık çardak ve bağ evlerinde bulunmakta idi. Bağ evleri genellikle taş/ahşap bileşenlerinden yapılan hafif yapılar olduğundan yıkıntılar altında kalan sayısı çok az olmuştur. Erkeklerin büyük bir çoğunluğu meyve ve sebze sulamasında, incir hasadında idi. Depremi ikinci ağızdan aktaranların ifadelerine göre çardak altlarında ve tandırlarda ekmek pişiren kadınlardan bahsetmektedirler. Ölenlerin neredeyse tamamına yakın bağ evlerinde ve çardak yıkıntıları altında kalan çocuk ve bebeklerdi.

Bu depremde kırsal kesimde ölenlerle ilgili olarak sayısal bir veri elimizde bulunmamaktadır. Ancak yaşayanlardan aktaranların ifadelerine göre, deprem çok şiddetli olmasına rağmen Aydın ve diğer yerleşim yerlerinde olduğu gibi ölü sayısı çok yüksek değildir.

1899 yılında da hemen hemen aynı şiddette bir depremin bölgeyi önemli ölçüde yıkmasına rağmen, can kaybında ortaya çıkan düşük rakam 1895 sonrasında yeni bir yerleşim alanlarının kurulmasını geniş gündeme getirmemiştir.

Bunda da en büyük etken, yukarıda açıkladığımız gibi depremin yaz mevsiminde olması, halkın tarımla uğraştığı bir döneme rast gelmesi, gündüz, kuşluk vaktinde olmasıdır. Buharkent için son elli yıla kadar süren değişmez gelenek, halkın yaz mevsimi başında halkın köy yerleşiminden ayrılarak bağ ve bahçelere taşınmasıdır.

1970 li yıllara kadar azalarak sürdürülen bu geleneğin temel amacı hasat döneminde bağ ve bahçesinin başında bulunma isteği olduğu gibi, bağ ve bahçelerin şehir ve kasabalara göre göre daha serin olmasıdır.

Bağ ve bahçelerde yerleşimde oluşturulan yazlık bağ evleri genellikle çardak şeklinde idi. Çoğunlukla servi ve palamut dallarından oluşturulan iskeletler üzerine tahta kalaslardan oluşturulan ve yerden yaklaşık 1 metre yüksekliğindeki yatma ve dinlenme bölümleri mevcuttu. Çardakların yanları ve üstleri gölgeleme amacıyla kargı demetlerinden oluşturulan duvar ve çatılardan ibaretti. Bu çardaklar yaz sonunda köy,kasaba ve şehirlere taşınırken terk edilir, ertesi yıl yaz başında tekrar kullanılır hale getirilirdi. Kalıcı yazlık evler ise taş duvardan oluşup genellikle tek odalı, önünde üzeri gölgelikli bir bölüm bulunurdu. Çatı ise kiremit veya toprak(kil)tan meydana getirilirdi. 1895 depreminin can kaybına az sayıdan neden olmasında başlıca unsur bu tür yapıların yıkılmasına rağmen hayati bir tehlike teşkil etmemeleri idi.

Bu basit yapılar 1895 depreminde zarar görmesine rağmen tamir edilmiş, nispeten de güçlendirilmiştir.1895 depreminin Aydın merkezli olması ve Ortakçı’nın Aydın’a yaklaşık 85 km uzaklıkta olması depremin yıkıcı etkisinin çok fazla görülmemesini sağlamıştır. Ancak tüm binalar her halükarda yeni bir depreme dayanabilecek durumda değildi.

1895 depreminde ölümlerin ve yıkımın az olması halkın zihninde çok fazla bir iz bırakmamıştır. Sosyal ve ekonomik olarak halkın yaşayışını uzun süreli değiştirecek bir etkiye sahip olmamıştır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.