Türk mutfağında uzun yıllar tavuk eti bir “misafir yemeği” olarak kabul edilerek bu protein kaynağı kırmızı et kadar değerli kabul edilmiştir.
Hakeza yumurta üretimimiz ve tüketimimiz de diğer protein kaynakları gibi düşük rakamlarda gerçekleşmiştir.
Broyler olarak adlandırılan etlik tavuk yetiştiriciliği ülkemizde yenidir ve neredeyse yaygın üretim elli yaşını doldurmamıştır.
Abdullah Eşidir ve Lokman Pirim’in yaptığı araştırmada,”FAO verilerine göre günümüzde elde edilen toplam gelir açısından hayvancılığın dünya tarımındaki payı %40 dolaylarındadır. Gelişmiş ülkelerde bu pay %20’nin üzerindedir. Dünyadaki hayvan varlığı incelendiğinde ise genelde gelişmiş ülkelerdeki tüm büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı hayvan türlerinin sayılarında 1990’dan itibaren bir azalma olduğu, buna mukabil gelişmekte olan ülkelerde ise üretimde artış olduğu gözlemlenmektedir.”
Kanatlı hayvancılık sektöründe üretimin kitlesel olma özelliği nedeniyle, hem iç piyasa hem de dış piyasadaki ticari dalgalanmalardan çok çabuk etkilenmektedir.
SERİ DESTEKLEMELER YAPILDI
ANAP hükümetleri döneminde 1980’li yıllarda pek çok alanda olduğu gibi tüketim, arz-talep, ithalat, ihracat ve diğer piyasa şartları dikkate alınmadan kanatlı sektöründe de seri olarak desteklemeler yapıldı.
Ülkenin pek çok bölgesinde başta Edincik, Tavşanlı, Kütahya, İzmir, Buharkent, Başmakçı, Şuhut, Konya, Çorum, Beypazarı, Bolu, Mudurnu olmak üzere yumurta ve etlik tavuk üreten merkezler ortaya çıktı.
Üretim-tüketim dengesinin sağlanamaması,iç ve dış siyasi olaylardan dolayı tavuk eti ve yumurta ihracatının sık sık kesintiye uğraması,iç piyasada fiyat istikrarının sağlanamaması bu sektöre yatırım yapan orta ve küçük üreticilerin sürekli ekonomik sıkıntı yaşamalarına neden oldu.
KRİZLER VURDU
Yumurta üretim sektöründe 1994 yılında başlayan ekonomik kriz, aralıklarla tam yedi yıl sürdü. Bu esnada pek çok küçük yumurta üreticisi iflas ederek üretim rollerini büyük üreticilere bıraktılar. Son olarak da 2001 ekonomik krizi ile ayakta kalmaya ve üretimi sürdürmeye direnen son küçük üreticiler de piyasadan çekildiler.
Ortalama kümes kapasitesi 10 bin iken büyük üreticilerin sermaye rahatlığı dolayısıyla 100 binlere ulaştı..
Etlik ve yumurtalık tavuk üretiminde patlama yaşanırken tüketimde gözle görülür bir artış olmadı. Yumurta üretimi 75-100 aralığında gezindi. Bu rakam gelişmiş ülkelerde 250’nin üzerinde idi.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.