Takip Et

ATATÜRK DÖNEMİ TARIM POLİTİKALARI (1)

Ziraat Bankası, 1924 tarihli bir yasayla 30 milyon sermayeli ve 99 yıl süreli bir anonim şirket olmuştur. Bankaya tarımsal kredi yanında her türlü bankacılık faaliyetinde bulunabilme yetkisi tanınmış, tek parti döneminde bankacılık alanı dışında tarımın geliştirilmesine yönelik değişik görevler üstlenmiştir. Tarımda makineleşmeyi sağlamak amacıyla 1923’de tarım araçlarının Ziraat Bankası eliyle ithali ve üreticiye gümrüksüz dağıtılması kanunlaşmıştır (4).

 

1930’lu yıllarda tarım eğitimi alanında en büyük atılım 1930 yılında Ankara’da kurulan Yüksek Ziraat Mektebi’dir. 16 Haziran 1933’de Yüksek Ziraat Enstitüsüne dönüştürülmüş olan ve beş fakülteden oluşan bu enstitüde ziraat, orman ve veterinerlik alanlarında Almanya’dan getirilen öğretim üyeleri ile eğitimini Almanya’da tamamlamış Türk yardımcıları eğitim vermiştir.

 

1929 Dünya Ekonomik Bunalımı Türk tarımında da olumsuz etkiler yaratmıştır. Türk tarımı 1929’larda tam kapasiteye ulaşmamış olmasına rağmen, bu tarihe kadar fiyatların olumlu gelişmesi üretimin artmasına katkıda bulunmuş, ancak ekonomik bunalım fiyatlardaki düşmenin devam etmesi üretimdeki artısın durmasına, özellikle sanayi bitkileri ekim alanının daralmasına neden olmuştur. Devlet bu durum karsısında çiftçinin uğradığı zararı hafifletmeye çalışmış, bunun için kredi kooperatifleri yaygınlaştırılmaya çalışılmış, Ziraat bankasının kredi faizi %12’den %9’a indirilmiştir. Bu dönemde ayrıca ilk defa 3 Temmuz 1932 tarihinde çıkarılan yasa ile buğday fiyatları devletçe desteklenmeye başlanmıştır. Amaç buğday fiyatlarındaki dalgalanmaları önlemek ve bir an önce ürününü elinden çıkarmak zorunda kalan çiftçiyi mağdur etmemek olmuştur. Destekleme çalışmalarını uygulamak üzere 24 Haziran 1938 tarih ve 3491 sayılı kanunla Ticaret bakanlığına bağlı olarak Toprak Mahsulleri Ofisi kurulmuştur(5).

 

Tarımı geliştirmek için nitelikli tohum, damızlık, fide ve fidan yetiştirip çiftçiye dağıtmak üzere, hazine arazisi üzerinde devlet sermayesiyle örnek çiftlikler kurulması bu dönemde gündeme gelmiştir. Ankara’daki Gazi Orman Çiftliği uygulamasının başarılı olması bu konuda karar alınmasını kolaylaştırmıştır. 1937 yılında Tarım Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan “Zirai Kombinalar İdaresi” 1938’de Devlet Ziraat işletmeleri adını almıştır. Daha sonra Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğü adıyla katma bütçeli, tüzel kişiliği olan bir kamu kurulusu olmuştur(6).

 

Cumhuriyet döneminde kooperatif hareketinin öncüsü büyük önder Atatürk’tür. 1924 yılında Silifke ilçesinin Taşucu Köyünde kurulan köy kooperatifinin bir nolu kurucu ortağı olan Atatürk köylülere söyle seslenir: “Ben de çiftçi olduğum için bilirim, tarım işleri zordur, birleşiniz, birlikte makine alınız…kanaatim odur ki muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir”. Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulmuş olan bazı tarım satış ve tarım kredi kooperatiflerinin varlığı kabul edilmekle birlikte, Türkiye’de ancak 1935 yılında Atatürk’ün öncülüğü ile 2834 ve 2836 sayılı tarım satış ve tarım kredi kooperatifleri yasalarının çıkartılmasından sonra tarım kooperatifleri ekonomide önemli bir yere sahip olmuşlardır (7).

 

1930’lu yılların tarım ve kırsal kalkınmaya yönelik girişimlerinden birini de 1938 yılında Ankara’da toplanan “Birinci Köy ve Ziraat KalkınmaKongresi” teşkil etmektedir. Köyle ilgili çalışmaların kazandığı önem karsısında, Tarım Bakanlığı tarafından 1938’de düzenlenen kongrede, tarımla ilgili teknik konular yanında, köylerin bazı sosyal ve ekonomik sorunlarını kapsayan konular yer almıştır. Köy kalkınması ve tarımsal gelişme için girişilecek ulusal seferberlikte, mali plan için sağlanacak kaynaklar konusunda da bir çalışma yapılmıştır. Ayrıca köyün toplumsal yapısı, yaşantısı ve ekonomik gereksinmeleri dikkate alınarak “köy kalkınması hakkında rapor” hazırlanmıştır (8).

(4):Bakırcı, s 69.

(5):Bakırcı, s 72.

(6) Tokgöz, s 44.

(7): İNAN D. Hakkı, Bülent Gülçubuk, Cemil Ertuğrul, Erdoğan Kantürer, E. Argun Baran, Özcan Dilmen, “Türkiye’de Tarımda Kırsal Kesim Örgütlenmesi” s 151.

(8): Gülçubuk,s 52. (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.