Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar 2017 yılı Tarımını değerlendirirken çiftçinin 2018 yılındaki beklentilerini de açıkladı.
“Çiftçinin, bütçe imkanları çerçevesinde desteklense de rekabet içinde olunan ülkelerin çiftçileri göz önüne alındığında destek tutarının yetersiz kaldığına dikkati çeken Bayraktar, şunları söyledi:
“Çiftçimize verilen doğrudan desteklerin Tarım Kanununda öngörüldüğü gibi gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 1’ine çıkarılması, sektörümüzün önünü açacak önemli bir gelişme olacaktır.
Desteklerdeki önemli bir husus da destek ödemelerinden kesinti yapılıyor olmasıdır. Çiftçilerimiz sanki zirai kazanç elde ediyormuş gibi desteklerden yüzde 4 oranında stopaj kesilmektedir. Bu kesinti kaldırılmalıdır.
Tarım desteklerinin miktarı kadar desteklerin zamanında açıklanması da önemli bir husustur. Çiftçilerimizin ekim yapmadan alacağı desteği bilmesi gerekir.
Üreticimizin en önemli sorunlarından biri fiyat ve gelir istikrarsızlığıdır.
Sektörde ekonomik örgütlenme güçlü değildir. Bundan dolayı tarımda üretim planlaması yapılamamakta, pazarlamada da sorunlar meydana gelmektedir.
Gelişmiş ülkelerde planlama ve talebe uygun üretim esastır. Üretici birlik ve kooperatifleri, güçlü yapılarıyla piyasayı regüle edebilmektedir. Bu örgütler, soğuk hava zincirleriyle ürünü koruyup, lisanslı depolarda depolayabiliyorlar. Böyle olunca da piyasaya ihtiyaç kadar ürün sürüyorlar, aşırı fiyat dalgalanmaları oluşmasını önlüyorlar. Talebin üzerinde üretim yapılmasına da izin vermiyorlar.
Bizde böyle bir yapı oluşmadığı için, çiftçimiz üretim planlaması yapamıyor, ürününü etkili bir şekilde de pazarlayamıyor. Ürün para edince o ürünü üreten çiftçimiz, talebin üzerinde üretim nedeniyle fiyatlar düşünce o üründen kaçıyor, başka ürüne yöneliyor. Çiftçimizin üretimden kaçtığı üründe üretim azalınca bu kez fiyatlar yükseliyor. Her iki durumda da çiftçimiz yeterli geliri elde edemiyor, kısır döngü sürüp gidiyor. Tarladan markete ürün fiyatları 4-5 kata varan oranlarda artarken, üretici yeterince para kazanamazken, tüketicilerimiz de makul fiyatlarla ürün tüketememektedir.
2017 yılında Milli Tarım Politikasıyla 941 havzada 21 ürün desteklenmesi uygulaması başlatıldı. Beklentimiz, bu modelin üretim planlamasına hizmet edecek şekle dönüştürülmesi ve etkili bir şekilde uygulanmasıdır. Planlı bir üretim yapıldığında, üretici gelir, ürünler fiyat istikrarına kavuşacaktır.
Hasat devam ederken 2017 yılında buğdayda, arpada, mısırda, yem hammaddelerinde gümrük vergilerinin düşürülmesi, ithalat yapılmamasına rağmen psikolojik olarak piyasayı olumsuz etkilemiştir. TMO’nun buğdayda müdahale alım fiyatı açıklamada gecikmesi ve hem buğday hem de mısırda beklentilerin altında bir fiyat açıklaması, piyasada fiyatları düşürmüş, üreticimizin gelir kaybına uğramasına yol açmıştır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.