Takip Et

TZOB’UN TEMMUZ AYI TARIMSAL GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRME NOTLARI

TZOB Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar, Temmuz ayı tarımsal gelişmeleri değerlendirirken kuraklık,ithalat tarım ürün fiyatları;kuraklık-sulama –fiyat ilişkileri

Şurası da bir gerçektir ki, artan fiyatlardan çoğu zaman yararlanamayan üreticiler aşırı fiyat dalgalanmalarından da olumsuz etkilenecektir. Kuraklığın giderek büyük kayıplara neden olduğu tarımsal üretimde ülkemizin kendi potansiyeline odaklanarak kuraklık riskini avantaja dönüştürme imkânı vardır.

“Üreticilerimiz kazanırsa, ülkemiz kazanır, toplum kazanır”

“Tarafsız ve uzman bir kuruluş tarafından ülkesel ölçekte yapılacak olan bir çalışmayla tarım ürünleri ithalatına harcanan parayla tarımsal üretimimizi daha fazla desteklemenin sağlayacağı üretim artışının kazancı karşılaştırıldığında, elde edilecek sonuçlar tarım ürünleri tedarikinde izlenmesi gereken yolu gösterecektir” bilgisini paylaşan Bayraktar, önemli olanın yabancı ülkelerin üreticileri ile ithalatçı tüccarların gözetilmesi değil ülkemizin fedakâr üreticilerinin gerçekten desteklenmesidir” diyerek sözlerini şöyle devam ettirdi:

“Üreticilerimiz kazanırsa, ülkemiz kazanır ve toplumumuz makul fiyatlarla satılan gıda ürünlerine her zaman kolayca erişebilir. Kuraklıktan fazlasıyla olumsuz etkilenen tarımsal üretimin daha çok desteklenmesinden sağlanacak ülkesel kazanç, ithalata dayalı tedarikten sağlanacak olan ve belli bir kesime yönelik kazançtan daha hakkaniyetli olacaktır. Kuraklık riskinin neredeyse kesintisiz bir doğal afete dönüştüğüne dair bütün işaretleri aldığımız bir dönemde tarımsal üretimi artırmak için acil olarak tedbirler almalıyız.”

Kuraklık sebebiyle yaşanan su sorunlarına dikkat çeken Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sulanmayan alanların sulamaya açılması başta olmak üzere yapısal sorunlara odaklanmalı, eskiyen sulama kanalları yenilenmeli, basınçlı sulama sistemleri yaygınlaştırılmalı, kuraklığa dayanıklı tür ve çeşitler desteklenerek bölgelere göre ürün desenleri oluşturulmalıdır.

Ayrıca üreticilerimizin bu dönemde zaten yüksek olan elektrik ve su maliyetleri daha da artacağı için ivedi olarak elektrik ve sulama ücretlerinde indirime gidilmeli, üreticilerimize de verilen destekler artırılmalıdır.

Bu tedbirler sayesinde ülkemizi başkalarına muhtaç etmeyen üreticilerimizin, toprağı terk etmelerinin önüne geçmeliyiz.

Kuraklığa bağlı yaşanan su kıtlığı sonucunda ihtiyaçlarımızı karşılamayan üretimle karşı karşıya kalırız. Bu yüzden suyu tarımda en tasarruflu şekilde kullanmanın yollarından biri olan modern sulama sistemlerine üreticilerimiz daha fazla teşvik edilmelidir.

Sulama sistemi kamu kesimi tarafından kurulup üreticinin kullanımına verilerek kredi borçlanması yapılabilir ve belli bir süreden sonra makul taksitlerle tesisin geri ödemesi başlatılabilir.

Devletimiz kuraklığın olumsuzluklarını azaltacak olan böyle yatırımları üreticinin yapmasını beklemeden yapabilecek güçtedir. Aksi halde, çiftçilerimiz sulama sistemi pazarlayan şirketlerin ve buna kredi sağlayan kurumların pek çok şartını kabul etmek durumunda kalmakta ve kısa vadeli aşırı borçlanmaya katlanamayacaklarını görünce de bu sulama sistemlerini kurmaktan vazgeçmektedir.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.