Takip Et

ORTA ÇAĞLARDA TARIMIN VERGİLENDİRİLMESİ-1

İlk çağlarda olduğu gibi orta çağın ilk bölümlerinde de vergileri toplamanın amacı sarayın giderlerini karşılamaktı.

Roma’nın yıkılması ile vergi düzeninde de zamana yayılmış köklü düzenlemeler ortaya çıktı. Krallar savaş esnasında ordunun silah ve iaşe ihtiyacını karşılamak için feodal beylere ve derebeylere salma salarak bir çeşit vergi toplama yoluna gitmekteydi.

Bu dönemde halka uygulanan para cezaları pazar vergileri, şehir kapılarından alınan giriş vergileri oldukça yaygındı.

Orta çağın ortasından sonra tüm ılıman iklim ve astropikal dünyada sikke basımı geliştiği oranda vergi toplama işlevi de aynı oranda yaygınlaşıp devlet açısından yaygınlaşmıştı.

İslam dünyasında tarımsal vergileri ele aldığımızda İslam hukukunun Kuran’a dayalı olarak tarımsal vergileri emrettiği görülmektedir.

Bakara suresinin 267. ayetinde topraktan sağlanan ürünlere genel olarak değinilmekte, En’am suresinin 141. ayetinde ise vergiye tabi zirai mahsuller sayılarak (üzümler, hurmalar, ekinler, zeytinler, narlar), hasat zamanı geldiğinde de vergisinin verilmesi istenmektedir.

İslam’ın peygamberi Hz. Muhammed sahabelerine bölgede bol olan ve kolay sağlanan tarım ürünleri ve ticari mevzuları hatırlatarak, mükelleflere vergi uygulamalarında kolaylık sağlanmasını buyurmaktadır.

İleriki bölümlerde Osmanlı vergilendirme sistemi içerisinde ayrıntılı olarak ele alacağımız vergi çeşitleri ve kapsamlarına kısaca değinelim.

Osmanlı Devletinde 19.yüzyıl ikinci çeyreğine kadar uygulanan vergiler kaynağını İslam hukukundan almaktadır.

İslam hukukunun temel kaynaklarında İslam devletinde uygulanmış olan vergilere genellikle ayrıntılı olarak yer almaktadır. Genel olarak İslam hukukunda vergiler “şer'i vergiler" ve "örfi vergiler" olarak iki kısma ayrılmaktadır.

Zekâtın konusu olan mallar genel olarak altın ve gümüş (nakit, külçe veya ziynet eşyası), hayvanlar (cinslerine göre koyun, sığır, deve), toprak mahsulleri, meyveler, baklagiller, sebzeler, madenler, define, ticaret mallarıdır (17).

Diğer bir vergi çeşidi olan nisabda ise 40 koyun veya 30 sığır veya 5 deve veya 5 vesk/ yaklaşık bir ton toprak mahsulü alabiliyordu. Zekâtın oranları ise zirai ürünlerde l/10 (masrafla elde edilirse 1/20), olarak tespit edilmiştir (18).

Öşür, tarım ürünlerinden alınan vergidir. Sözlük anlamı onda bir demek olan öşr/öşür, âşirin/zekât en uzun dönem uygulanan tarımsal vergilerdendir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.