Dünkü yazımızda kısaca Hilmi Anaç’ı tanıtmıştık.1983 doğumlu genç bir doktora öğrencisi.
İncirin tarihi konusuda değerli çalışmaları mevcut. Bu yazı dizimizde Sayın Anaç’ın unutulmuş olan,tarih olmuş olan İncir festival ve bayramları ile ilgili çalışmasını ele almak istedim.
Ancak yazı dizimizde Sayın Anaç’ın dipnotlarına yer veremeyeceğimiz için kendisinden ve dipnotun alındığı eser sahiplerinden özür diliyorum. Meraklısı için editörü olduğumuz “Aydın’ın Balı İncir” kitabından temİn ederek dipnotlar hakkında bilgi sahibi olunabilir.
“Mevcut bilgiler incir bayramı kutlamalarının 1880’lerden sonra nerdeyse 50 yıl boyunca yapılmaya çalışıldığını gösteriyor”.”
“İncir Bayramı kutlamaları iki temel eksende ele alınmalıdır. Birincisi incirin Aydın’da tarım alanlarında hasatı yapıldıktan sonra İzmir’deki ticari merkezlere deve, tren vb. vasıtalarla gidişinin temsil edilmesidir.
İkincisi ise İzmir’den özellikle ticari kurumlar, müesseseler ve liman aracılığıyla dünya pazarlarına gidişinin temsil edilmesidir. İşte bu iki temsil incir bayramlarının kutlama gereksinimlerinde belirleyici rol oynamaktadır. (Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması ve Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonra bu iki bayram temsiline ulusal bir temsil de eklenecektir. Çalışma içinde bu hususa değinilecektir.)
Bayramın günü hakkında çeşitli görüşler olsa da bu konu hakkında genel bir değerlendirme yapılırsa, incir bayramları imparatorluğun erken dönemlerinde 15 ila 25 Ağustos arasında ve zamansal olarak değişik günlerde kutlanmaktadır. XX. Yüzyılın ilk çeyreğinde (1900-25) incir bayramları yine aynı zaman aralığında yapılmaktadır. İngiltere Konsolos yardımcısı Hamson’un yazdığı 1900 yılına ait İzmir Ticaret Raporunda, incirin nakliyat işinde kullanıldığı süreçte ilk devenin İzmir’e gelmesi her yıl bir festivalle kutlanmaktadır; çünkü meyvenin kurutulması ve paketlenmesi binlerce aileye iş yaratmaktadır diye belirtmiştir.”
“1906 yılında Petıt Journal’da kullanılan illüstrasyonda (resim) incir bayramı kutlamaları görülmektedir. Bu tasvirin altında ise “La fête des figues a Smyrne” yani İzmir’de İncir Bayramları (İzmir’de İncirlerin Bayramı) olarak yazılmıştır. Bu resme dikkatli bakılınca, Aydın’dan İzmir’e gelen bir trenin getirdiği “ilk incirler” ile demiryollarının ortadan kaldırdığı deve kervanlarını ve dönemin Egeli insanları bir arada görebilmek mümkündür.”
Osmanlı Döneminde kutlanan incir bayramları Türkiye’nin kurulması aşamasında ve Cumhuriyetin ilk yıllarında da devam etmiştir. 22 Ağustos 1923 (1339)’deki “Türk Sesi” gazetesinde Mahmut Esat Bey’in “Vilayetten Haberler” bölümünde ve “Yeni Mahsul” başlıklı yazısında incir bayramının kutlandığı hakkında şöyle bir haber bulunmaktadır:
“Evvelki gün geldiğini yazdığımız kuru yemiş mahsulü dün limanda yaprak ve defne yapraklarıyla donatılan mavnaya yükletilmiş ve mavna üzerinde ince saz takımıyla icra-yı ahenk milli oyunlar oynanmıştır. Rençberlerimize hayırlı müşteriler dileriz.”
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.