Takip Et

TÜRK ÇİFTÇİSİNİN 2017 YILI BEKLENTİLERİ-8

Günümüz ekonomi dünyası, devletlerin sahip oldukları, kendilerini ayakta tutan, ihraç edilebilen ve stratejik önemi olan sektörleri koruma ve geliştirme üzerine kurulmuştur.

 

Uzakdoğunun elektronik ve bilgisayar teknolojisini, başta ABD olmak üzere batının silah ve makine sektörünü, Güney Amerika’nın tropik iklimden kaynaklanan ihracatını, Çin’in mamul endüstriyi, Hindistan’ın motor, makine ve bilgi üretimini, Arapların petrol üretimini terk ettiğini nasıl düşünemez isek Türkiye’nin de tarım üretiminden vazgeçeceğini düşünmemiz yanlış olur.

 

Otomotiv, beyaz eşya, hazır giyim bu hedefe ulaşmakta amiral gemileridir.

 

Ülkemizin en çok ihraç (dış satım) ettiği ürünler; pamuk, fındık, üzüm, tütün, incir, baklagiller, tekstil ürünleri, konfeksiyon, beyaz eşya, otomobil, ham madenler (Bor, krom, demir).

İhraç listesini gözden geçirdiğimizde son ikisi hariç diğerlerinin tamamının ham maddesinin Türk çiftçisi tarafından üretildiğini görmekteyiz.

 

Ancak Türk çiftçisi üretim ve ihracat zinciri içerisinde sadece tavşanın suyunun suyunu içmektedir.

 

Ülkemizin en çok ithal (dış alım) ettiği ürünler; teknolojik araç ve gereçler, makine, petrol, suni gübre (fosfat) ilaç, kimya ürünleri, silah tropikal meyveler. İthal ettiğimiz ürünleri ele alacak olursak başka ülkelerin çiftçilerinin ürettiği ürünlerden sadece tropikal meyveleri aldığımız ortaya çıkmaktadır ki bunun da miktarı diğer ithal ürünlere göre oldukça düşüktür.

 

İhraç ettiğimiz başlıca tarım ürünleri ise pamuk, fındık, tütün, turunçgiller, kayısı, üzüm, incir, ceviz, Antep fıstığı baklagiller ve sebzelerdir.

 

Demek k Türkiye ihracatının temelinde tarım yatmaktadır. O halde tarımsal üretimin rakip ülkelerle rekabet edebilecek derecede desteklenmesi gerekmektedir.

Bu desteklemeler nakdi olduğu gibi ürünlerin girdilerinde yapılan vergi ve fiyat indirimleri ile olabilecektir.

 

Sayın Bayraktar’ın değerlendirme toplantısında belirttiği gibi,

“Yem ve gübrede 2016 yılında KDV’nin sıfırlanması çiftçimiz açısından memnuniyet verici bir gelişme olmuştur.

Henüz rakamlar kesinleşmese de 2015 yılında 9 milyar 971 milyon lira olan tarımsal destek bütçesi, 2016 yılında yüzde 16,8 artarak 11 milyar 644 milyon liraya çıktı. Bu rakam, 2017 bütçesinde tarıma ayrılan kaynak, yüzde 10,25 artarak 12 milyar 838 milyon liraya yükseldi. Girdi destekleri içinde en önemli payı mazot, gübre destekleri alıyor. Gübre desteği ise 2015’te 819 milyon, 2016’da ise 885 milyon lira, mazot desteği 2015’de 683 milyon, 2016’da 694 milyon lira oldu.” 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.