Türk tarımının devlet,politikacı ve üst tarım bürokrasisi açısından en önemli sorunu plansızlık veya gayri ciddi planlamalardır. Plansızlığın getirdiği başlıca sonuç ise tarımın diğer sektörlere tercih edilmesi nedeniyle,orta ve uzun vadede planlama ölçeğinde korunmamasının sonucu olarak,tarımın Türk ekonomisi içinde küçülmesi rakamsal olarak ortaya çıktığında vahim sonuçlarını da gözler önüne sermiş oluyoruz.
Türkiye’de tarımın Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payı yakın yıllar itibari ile :
Yıl %
1980: %26,1
1990: %17,5
2000: %14
2004: 11,2
2005:10,1
2006:8,0
2007:7,4
2008:7,4
2009:8,1
2010:8,2
2011:7,3
2017:6
2018:5,8
2019:6,4
2020:6,7
2021:6,3
2022:6,3
olarak gerçekleşmiştir ki Türk tarımı genel ekonomi içerisinde 22 yılda % 20 gerileme göstermiştir. Bu da tarımsal planlamanın ekonomideki nihai etkilerinden birisi olarak değerlendirilebilir.
Türk tarımında planlamanın eksik ve yanlış yapıldığı veya yapılmadığı alanlar:
Üretim planlaması,
Kırsal kalkınma politikaları planlaması,
Tarımsal destekleme planları,
Tarımsal ürün ve gıda ithalat/ihracat planlamaları,
İç ticaret hadleri planlaması,
Tarım finansman planlaması,
Tarım arazileri planlaması,
Tarımda verimlilik planlaması,
Tarım havzaları planlaması,
Kuraklık yönetim planlaması,
Kırsal alanda gelir artışı ve refah planlaması,
Tarımda dış rekabet planlaması,
Türkiye kooperatifçiliği rehabilitasyon planlaması,
Mekânsal planlamalar.
ÇÖZÜM
• Tarımda verimlilik ve modernizasyon odaklı bir planlama paketi ortaya konulmalıdır.
• Kırsal alanlarda hizmet sunumuna yönelik planlamalar gündeme girmelidir.
• Tarımsal ürün ve gıdanın iç pazarlama stratejisi planlanmalıdır.
• Tarımda çalışanların diğer sektörlerde istihdamını engelleyici eylem planı ortaya konulmalıdır.
• Tarımda doğal kaynakların kullanımı planlanmalıdır.
• Tarımda mekânsal uyum planlaması yapılmalıdır.
• Tarımda teknoloji kullanımı planlaması,
• Kırsalda gelir dengesi planlanmalıdır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.