Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hafta sonu yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi, sadece Lefkoşa’nın değil, Ankara’nın, hatta bölgedeki tüm dengelerin yakından izlediği bir süreçti. Sandıktan çıkan sonuç, Kıbrıs Türk halkının kendi geleceği hakkında söz sahibi olma iradesini bir kez daha ortaya koydu. Ancak bundan sonrası, yalnızca seçimin kazananını değil, tüm Türk dünyasını ilgilendiriyor.
Kıbrıs, tarih boyunca büyük güçlerin masa başında paylaştığı bir ada oldu. Her seferinde Türk tarafının güvenliği, egemenliği ve varlığı ikinci plana itildi. 1974’teki Barış Harekâtı bu adaletsizliğe “dur” demenin adıdır. Bugün ise yeni bir döneme giriyoruz. KKTC’nin geleceği, sadece seçim sonuçlarıyla değil, küresel dengelerin hızla değiştiği bu çağda doğru stratejik adımların atılmasıyla şekillenecek.
Gazze bugün dünyanın gözleri önünde bir insani trajedi yaşıyor. Siyasi çıkar hesaplarının, uluslararası ikiyüzlülüğün ve güç mücadelesinin bedelini masum insanlar ödüyor. Aynı senaryonun farklı bir biçiminin Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta tekrarlanmasına asla izin verilmemeli. KKTC, Gazze olmasın! Kıbrıs Türkü bir kez daha yalnız bırakılmasın.
Türkiye’nin buradaki rolü hayati önem taşıyor. KKTC’nin sadece diplomatik değil, ekonomik ve güvenlik açısından da güçlü bir yapıya kavuşması gerekiyor. Uluslararası tanınma mücadelesinde Türkiye’nin yanında duracağı, sesini yükselteceği bir döneme girilmeli. İki devletli çözüm artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. Federasyon masalı, yıllardır Kıbrıs Türk halkının zamanını ve umutlarını çalmaktan başka bir işe yaramadı.
Artık açık konuşmanın zamanı geldi. KKTC, kendi ayakları üzerinde duran, tanınma mücadelesini kararlılıkla sürdüren bir devlet olarak yoluna devam etmeli. Türkiye ise bu süreçte garantör değil, kardeş devlet olarak yanında olmalı. Gazze’nin yaşadığı çaresizlik, KKTC’nin kaderi olamaz. Çünkü Kıbrıs Türkü, teslimiyet değil direnişin; sessizlik değil kararlılığın sembolüdür.
Bugün atılacak her adım, yarının haritasını çizecek. O haritada Kıbrıs Türkü’nün bağımsız, onurlu ve güvenli bir şekilde yaşadığı bir gelecek olmalı.
Kısacası, dünya sessiz kalsa da biz haykıralım: KKTC, Gazze olmasın.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.