Bazı insanlar dünyayı gözleriyle değil, yürekleriyle görür. Bizse çoğu zaman farkında bile olmadan onların yoluna taş koyar, hayatlarını biraz daha zorlaştırırız. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, işte tam da bu yüzden sadece bir hatırlatma değil; kendimize tuttuğumuz bir aynadır.
Görme engelli birinin hayatında en büyük zorluk karanlık değil…
Asıl zorluk, bizim göremediğimiz yerlerde başlar.
Kaldırımın ortasına gelişigüzel bırakılan bir motosiklet, yolun ortasına uzanan bir tabela, hissedilebilir yüzeylerin üzerine yerleştirilen masalar… Bizim “bir şey olmaz” dediğimiz her küçük ihmal, bir başkasının bağımsızlığını çalıyor aslında.
Bazen de farkında olmadan davranışlarımızla zorluk çıkarıyoruz.
Bir görme engellinin koluna aniden yapışıp “yardım edeyim” diye çekiştirmek…
Onunla değil, yanında biri varsa onunla konuşmak…
Sanki o yokmuş gibi davranmak…
İşte bunlar, gözleri görmeyen ama kalbi gören nice insanın ruhunu inciten küçük ama derin yaralar.
Oysa görme engellilerin bizden istedikleri mucize değil.
Biraz saygı…
Biraz farkındalık…
Biraz anlayış…
Sokağa çıktığında kimseye minnet etmeyecek şekilde yürüyebilmek.
Otobüste “buraya oturabilirsin” denilecek kadar duyarlı insanlar görmek.
Bir kafede menüyü okuyamıyorsa, “istersen ben yardımcı olayım” diyebilen bir ses duymak.
Yani hayatın içinde “var” hissetmek.
Çünkü asıl engel gözlerde değil, zihindedir.
Biz onların önündeki görünmez engelleri kaldırdıkça, yaşam onlar için de bizim için de daha kolay bir yer olacak.
Belki bir sabah, kaldırım taşları düzeltilmiş, yollar işaretlenmiş, herkesin eşitçe yürüyebildiği bir şehirde uyanacağız.
Belki bir gün, “acaba yardım ederken yanlış bir şey yapar mıyım?” diye değil, “nasıl daha doğru davranabilirim?” diye düşüneceğiz.
3 Aralık, bize şunu hatırlatsın:
Görmek sadece bir duyudan ibaret değildir.
Bazen bir bakış yerine bir dokunuş, bazen bir söz yerine sessizce yanında durmak yeter.
Ve en önemlisi…
Onlar hayatın içinde bizlere yük değil; biz, duyarsızlığımızla onların yüküyüz aslında.
Bugün bir adım atalım. Yarın alışkanlık olsun.
Çünkü her insan, görünse de görünmese de, saygıyı ve kolaylaştırılmış bir yaşamı hak eder.


ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.