Bazen hayatın en büyük derslerini koca koca kitaplardan değil, küçücük çocukların masum yüreklerinden öğreniyoruz. Bir lokma ekmeğin kıymetini, sofraya gelen nimetin değerini… Ve aslında vicdanın ne demek olduğunu.
Geçtiğimiz gün oğlumun kreşte yaşadığı bir olay bana bunu derinden hissettirdi. Beslenme saatinde tabağında olan yiyecekleri yemeden çöpe atmış. Öğretmeni fark etmiş ama uyarısına fırsat kalmadan, bütün nimetler çöpe gitmiş. Doğrusu, bunu duyduğumda çok üzüldüm. Çünkü evde sürekli anlatırım: “Yiyeceğini çöpe atma, israf büyük bir günah, lokmanın kıymetini bil” diye. Ama işte çocuk bu… Bazen bildiklerini uygulamayabiliyor.
Akşam oldu, sofrada yemek yerken konu açıldı. Ben sormadan oğlum bana döndü ve dedi ki:
“Anne, bugün yanlış bir şey yaptım. Beslenmemi çöpe attım. Ben bilemedim yanlış olduğunu. Bir daha yapmayacağım.”
O an yüzümde bir tebessüm belirdi. Çünkü yanlışını fark etmişti. Daha da güzeli, bunu saklamadan benimle paylaşmıştı. Küçücük bir yürek, kocaman bir vicdan taşıyordu içinde. İşte bu farkındalık, benim için o çöpe giden birkaç lokmadan çok daha kıymetliydi.
Bazen ebeveyn olarak kendimizi sorguluyoruz: Acaba anlatamadık mı, öğretemedik mi? Oysa çocuklar, deneyerek öğreniyor. Yanlış yapıyor, sonuçla yüzleşiyor, sonra doğruyu buluyorlar. Bizim görevimiz, bu yolculukta yanlarında olmak, sabırla rehberlik etmek.
Ve burada öğretmenlerin rolü çok büyük. Oğlumun öğretmeni Nur Hanım’a ayrıca teşekkür etmek isterim. Çünkü çocuklarımızın sadece bilgilerini değil, davranışlarını da şekillendiren, doğruyu yanlıştan ayırmalarına katkı sağlayan en önemli rehberler onlar. Bir anne-baba için en büyük güven, çocuğunun yanında vicdanlı, sabırlı ve yol gösterici bir öğretmen olduğunu bilmektir.
Ben bugün şunu gördüm:
Bir çocuğun yaptığı hata değil, hatasından çıkardığı ders önemli. Ve vicdanı olan bir çocuk, en büyük miras aslında.
Günlük telaşın içinde bazen sofrada bıraktığımız bir lokmanın, çöpe giden bir ekmeğin değerini unutabiliyoruz. Oysa aslında o lokma sadece karın doyurmuyor; şükrü, emeği ve paylaşmayı da öğretiyor. İşte ben de oğlumdan bunu yeniden öğrenmiş oldum. Küçük bir hatanın ardındaki büyük ders, bana umut verdi. Çünkü biliyorum ki farkındalıkla büyüyen çocuklar, yarının vicdanlı insanları olacak.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.