Takip Et
  • 14 Mayıs 2025, Çarşamba

Efeler’de burnumun direği kırılıyor!

Her gün aynı yol, aynı güzergâh… Efeler kent merkezine doğru ilerlerken Muğla girişinden itibaren o tanıdık koku çarpıyor yüzümüze. Önce hafif bir burun kıvırmayla geçiştiriyorsunuz, belki de yoldan geçen bir kamyon geçmiştir diyorsunuz. Ama yok, öyle bir iki dakikalık bir mesele değil bu. Koku inatçı. Koku kalıcı. Ve koku maalesef hep aynı yerden geliyor: Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne ait arıtma tesisinden.

Sıcaklar arttıkça koku da güç kazanıyor sanki. Sabah saatlerinde, gün henüz uyanmamışken, o kesif koku kendini fazla belli etmiyor. Ama öğle sonrası… O kavurucu güneşin altında bir de bu koku çekiliyor ki, insanın burnundan girip sinirlerine kadar ulaşıyor. Otogar çevresinden yolu geçen herkes aynı dertten muzdarip. Alışveriş merkezine girip çıkanlar, toplu taşıma kullananlar, bölge esnafı… Herkes ya burnunu kapatıyor ya da şikâyet edip başını çeviriyor.

İnsanın aklı almıyor doğrusu. Aydın gibi her geçen gün büyüyen, gelişen, modernleşen bir şehirde böyle bir sorunun hâlâ çözülememiş olması düşündürücü. Bu şehir artık sadece Ege’nin tarım ve tarih cenneti değil; gençlerin, ailelerin, turistlerin uğrak noktası haline geliyor. Her yeni açılan cadde, her yenilenen kaldırım, her park ne kadar umut vericiyse, bu kesif koku da o kadar moral bozucu. Çünkü insanlar yaşadıkları yerden keyif almak ister. Nefes almak ister. Ama biz burada resmen nefesimizi tutarak yaşıyoruz. Yaz aylarında arabadan inmek, birkaç dakika dışarıda durmak bile işkenceye dönüşebiliyor.

Dahası var: Bu sadece bir rahatsızlık meselesi değil, aynı zamanda bir halk sağlığı meselesi. Bu tür kokuların altında yatan kimyasal salınımların ne tür etkiler yaratabileceğini bilen bilir. Hele ki bu kokuyla sürekli temas halinde olanlar için durum daha da vahim. Peki biz ne yapıyoruz? Sadece şikâyet edip geçiyoruz. Çünkü çözüm üretmesi gereken kurumlar, yıllardır bu meseleyi ya görmezden geliyor ya da geçici önlemlerle günü kurtarıyor.

Biz bu şehirde sadece yaşamak istemiyoruz; nefes almak, yürümek, gezmek, çocuklarımızla güzel anılar biriktirmek istiyoruz. Kokudan kaçarak değil, huzurla geçmek istiyoruz o yollardan. Her gün burnumuza kadar gelen bu sorun, artık kulaklara da ulaşmalı. Yetkililer duymalı, görmeli, çözmeli. Çünkü Aydın güzel bir şehir. Ve güzel şehirler kötü kokularla anılmamalı.

Artık birileri “Bu koku kaderimiz değil” desin istiyoruz. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.