Son zamanlarda artan zehirlenme vakaları hepimizin canını sıkıyor.
Bir çocuğun hastaneye kaldırıldığı, bir ailenin fenalaştığı, bir yaşlının günlerce toparlanamadığı haberleri artık neredeyse günlük rutinimiz oldu.
Ve her seferinde aynı cümle kulağımıza çalınıyor: “Keşke daha dikkat etseydik…”
Aslında kimse kötü niyetle yapmıyor.
Hayat telaşı, yorgunluk, acele…
Bir de “Bize bir şey olmaz” kolaycılığı…
Ama ne yazık ki zehirlenmeler kimseyi ayırt etmiyor. En küçük ayrıntı bile büyük bir acıya dönüşebiliyor.
Bu yüzden evimizin en güvenli yerlerinden biri olan mutfak, aslında en çok dikkat etmemiz gereken yerlerden biri.
Çünkü sağlığımız sadece ne yediğimizle değil, o yemeğin soframıza nasıl geldiğiyle başlıyor.
Peki biz ne yapabiliriz?
Her şeyden önce gıda güvenliğine önem verebiliriz.
Market rafında gördüğümüz her ürün masum değildir; üzerinde yazanlar bizim için yazılmıştır.
Etiketine bakmak, son kullanma tarihini okuyup geçmemek, saklama koşullarına dikkat etmek hayat kurtarır.
Açıkta satılan gıdalara temkinli yaklaşabiliriz.
Ambalajsız bir ürünün nerede üretildiğini, nasıl taşındığını bilmek mümkün değil. Ucuz ya da pratik diye tercih etmek bazen büyük riske dönüşüyor.
Soğuk zinciri göz ardı etmemeliyiz.
Dondurulmuş bir ürünün ılık olması, buzunun çözülüp yeniden donmuş olması tehlike çanlarının ta kendisi.
Evde saklama koşulları da en az satın alma kadar önemli.
Dolap sıcaklığı, pişmiş yemeklerin kaç gün beklediği, şüpheli kokan bir ürünün çöpe atılıp atılmadığı… Bunlar küçük detay gibi görünse de sağlığımızı etkiliyor.
Ve en önemlisi:
Kokusundan, tadından, görüntüsünden emin olmadığımız hiçbir şeyi “Yazık olmasın” diye tüketmemeliyiz.
Bir tabağın çöpe gitmesi telafi edilir ama sağlığın telafisi yoktur.
Belki bugün bir haberde okuyoruz; üzülüp geçiyoruz.
Ama unutmayalım, aynı risk bizim mutfağımızda da olabilir.
Biraz dikkat, biraz özen, biraz bilinç…
İnanın, büyük problemlerin önüne geçmeye yeter.
Hayatımızın tadı kaçmasın diye soframıza dikkat serpmek zor değil.
Çünkü sağlık denen şey, küçük önlemlerin büyük gücünde saklı.
Nefesimiz, huzurumuz, ailemiz için…
Gelin, gıdamıza sahip çıkalım.


ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.