AyFm 100.5
  • 7 Temmuz 2025, Pazartesi

CHP’nin iki yüzü: Metropol Mersin, büyük köy Aydın

Üniversite yıllarımı geçirdiğim Mersin’den Aydın’a bakınca...

Türkiye’nin önemli kentlerinden Aydın ve Mersin, CHP’nin yönetiminde olmalarına rağmen maalesef çok farklı seyir izliyor. Üniversite yıllarımı geçirdiğim Mersin’de yaşadığım gözlemler, Vahap Seçer’in vizyonunun ve kararlı icraatlarının şehri nasıl dönüştürdüğünü çok net gösteriyor. Ne yazık ki, aynı siyasi çatı altında bulunan Aydın’da, Özlem Çerçioğlu’nun yönetiminde bu heyecanı ve başarıyı göremiyoruz.

Aydın, yıllardır “gelişemeyen şehir” olarak anılıyor. Yeni yatırımların eksikliği, altyapı sorunları, kültür-sanat faaliyetlerindeki donukluk ve gençlere yönelik sosyal projelerin yetersizliği, sadece kent sakinlerinin değil; üniversite mezunlarının, iş insanlarının ve gençlerin de en çok eleştirdiği konular arasında. Bu tablo, belediyenin daha aktif, yenilikçi ve çözüm odaklı bir yönetim anlayışına ihtiyaç duyduğunu açıkça ortaya koyuyor. Özlem Çerçioğlu’nun uzun süredir sürdürdüğü belediye başkanlığı döneminde gelişmenin durgun seyretmesi, açık bir vizyon eksikliğinin göstergesi olarak yorumlanabilir.

Öte yandan Mersin’de durum bambaşka. Vahap Seçer, sosyal belediyecilik anlayışıyla altyapı yatırımlarını hızlandırmakla kalmadı, kültürel ve sosyal projeleri de başarıyla hayata geçirdi. Özellikle üniversite öğrencilerine ve gençlere yönelik mahalle mutfakları, ucuz ve erişilebilir yemek imkânları, çamaşır kafeler gibi pratik hizmetler şehirde hayatı kolaylaştırıyor. Merkez sahilde belediyenin özelleştirmeye izin vermeyip tamamen halka ait mekânlar açması ise şehre aitlik duygusunu artırıyor. Son olarak, “TaşıYanım” adlı ücretsiz ev taşıma projesiyle öğrencilerin bütçelerine ve yaşam kalitelerine doğrudan destek veriliyor. Böyle somut adımlar, Mersin’in potansiyelini harekete geçirerek cazip ve yaşanabilir bir kent haline gelmesini sağlıyor.

Bu tabloyu en iyi anlatan anlardan biri, annemin mezuniyet törenim için Mersin’e geldiğinde “Burası tam bir metropol olmuş, nasıl gelişmiş böyle?” demesiydi. Oysa Aydın’da böyle bir dönüşüm, böyle bir ivme maalesef yok. Bu da gösteriyor ki, sorun sadece coğrafi ya da ekonomik değil; esasen yönetimsel bir problem.

Aynı partiden olmalarına rağmen iki büyükşehir belediyesinin arasındaki bu fark, CHP içinde de ciddi bir sorgulamayı zorunlu kılıyor. Vahap Seçer’in kararlı, vizyoner ve halk odaklı yönetimiyle Mersin hızla büyüyüp gelişirken, Özlem Çerçioğlu’nun Aydın’daki başarısızlığı ve vizyon eksikliği, kentin kalkınmasını engelliyor. Aydın halkı, yıllardır süren bu durgunluktan; sırf siyasi bağlar nedeniyle sessiz kalmayı değil, gerçekçi ve yenilikçi bir yönetim bekliyor.

Sonuç olarak, üniversite yıllarımı geçirdiğim Mersin’deki gelişimi görmek bana Aydın için de umut veriyor. Ancak bu umudun gerçeğe dönüşmesi için, Özlem Çerçioğlu’nun artık sadece kenti yönetmekle kalmayıp onu dönüştürmek adına daha aktif, vizyoner ve sonuç odaklı bir anlayışla hareket etmesi şart. Aydın, gençlerinin ve tüm halkının hakkı olan bir geleceği hak ediyor. CHP de kendi içinde bu iki farklı performansı sorgulayıp halkın beklentilerine cevap veren bir yerel yönetim anlayışı geliştirmelidir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.