AyFm 100.5

Her sabah gelen o iki sessiz misafir

Bugün size, penceremize her gün konan iki misafirden bahsedeyim…

Her sabah, neredeyse aynı saatte geliyorlar. Sessiz, zarif, ama bir o kadar da huzur verici iki kumru. Artık onlar bizim sabahlarımızın değişmeyen ritüeli, evin sessiz neşesi oldular.

 

Sabah evde tam bir telaş olur ya…

Bir yanda çocukları okula hazırlama, bir yanda işe yetişme derdi. Kahvaltı, çanta, ayakkabı derken zamanla yarışıyoruz adeta. Ama bütün o koşuşturmanın içinde bir an var ki, bana nefes aldırıyor: Mutfak penceresine bakmak.

 

Her sabah gözüm o köşeye kayıyor. “Acaba geldiler mi?”

Eğer o iki kumru oradaysa, içimi tarifsiz bir huzur kaplıyor. Hemen bir parça ekmek koyuyorum onlar için. Çocuklar da alıştı artık bu küçük sabah heyecanına. “Anne, kumrular geldi mi bugün?” diye soruyorlar. Bazen birlikte pencereye koşup bakıyoruz.

 

Gelmedilerse bile, akşam eve döndüğümüzde ilk işimiz yine o pencereye bakmak oluyor. “Acaba ekmeği yemişler mi?”

Genelde evet… O kırıntıların azaldığını görmek bile bir mutluluk sebebi. Sanki gün içinde biz koşuştururken, onlar sessizce uğrayıp “buradayız” demiş gibi. Küçücük bir paylaşım ama koca bir huzur.

 

Zamanla fark ettim; kumrular sadece kuş değil aslında.

Onlar, sadeliğin, huzurun, sessiz sevginin birer sembolü.

Biz insanlar gibi onlar da alışkanlıklarına, bağlarına sadık. Her gün aynı yere, aynı saate gelirler. Sanki hayatın karmaşası içinde “bazı şeyler değişmemeli” der gibi…

 

Boşuna denmemiş “çifte kumrular gibi” diye.

O söz, birbirini tamamlayan, sessizce anlaşan, yanında huzur bulan her varlık için söylenmiş bir benzetme. Onlara baktıkça, sadeliğin ne kadar güçlü olabileceğini anlıyorum.

 

Bazen düşünüyorum…

Belki biz onlar için sadece bir pencereyiz,

ama onlar bizim hayatımıza fark ettirmeden bir anlam kattılar.

Sabahın telaşında yüzümüze bir tebessüm,

akşamın yorgunluğunda içimize bir huzur oldular.

 

Belki de mutluluk dediğimiz şey büyük anlarda değil;

bir pencere kenarına bırakılmış bir parça ekmekte,

o ekmeği paylaşan iki minik kumruda gizlidir.

 

Hayatın koşuşturması içinde herkesin bir “kumru köşesi” olmalı bence.

Kimisi için bu bir fincan kahve kokusudur, kimisi için bir dost sözü.

Benim içinse, her sabah mutfak penceresine konan iki sessiz misafirdir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.