Yıllardır bu topraklarda gözyaşına, acıya, yüreklere ateş düşüren terör belasıyla yaşadık. Her şehit haberiyle yandık, her kayıpla biraz daha eksildik. Ancak bugün, belki de tarihî bir dönüm noktasının eşiğindeyiz. Daha önce silah bıraktığını açıklayan PKK, hafta sonu yaptığı açıklamayla Türkiye’den tamamen çekildiğini duyurdu.
Bu haber, sadece güvenlik güçlerimiz için değil, bu vatanın her bir ferdinin yüreğinde umut kıvılcımları yaktı. Artık silahların susması, barışın ve huzurun kalıcı hâle gelmesi için yeni bir dönem başlıyor. TBMM’de bu süreci kalıcı hale getirecek yasal düzenlemelerin yapılması bekleniyor.
Terörsüz, huzurlu, güçlü bir Türkiye… Hepimizin ortak hayali bu değil mi zaten?
Artık çocuklarımızın geleceği için korkmadan konuşabileceğimiz, anaların gözyaşı dökmeyeceği, şehit haberleriyle uyanmayacağımız bir ülke istiyoruz.
Türkler ve Kürtler… Asırlardır aynı sofrayı paylaşan, aynı ezanla, aynı bayrak altında bir arada yaşayan iki kardeş halk. Bugün Cumhurbaşkanı Yardımcısının bile Kürt olduğu bir ülkede, kimse kimseye “öteki” değil. Artık Kürt kardeşlerimiz, dış güçlerin ve onların yurt içindeki işbirlikçilerinin kirli oyunlarına gelmemeli.
Cumhuriyet’in 102. yılında, bir kez daha hatırlayalım:
Bu topraklarda bizi bir arada tutan şey, soyumuz ya da dilimiz değil; ortak kaderimizdir.
Aynı tarih, aynı acılar, aynı umutlar bizi biz yaptı.
O hâlde bugün, 86 milyon hep birlikte, el ele, yürek yüreğe haykıralım:
Dilimiz, dinimiz, ırkımız ne olursa olsun, hep birlikte “TÜRKİYE” diyelim.


ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.