Dünyanın dört bir yanında silah sesleri susmuyor.
Bir yerde top mermileri patlarken, başka bir yerde çocuklar korkuyla sığınaklara koşuyor. İnsanlık yorgun, yürekler yaralı. Artık savaşlar olmasın…
Gazze’de aylarca süren yıkımın ardından ateşkes sağlandı. Şimdilik sessizlik hâkim gibi görünse de, geride kalan acılar kolay silinmeyecek. Yüz binlerce insan evsiz, yersiz, yurtsuz kaldı. O topraklarda artık yeni bir nefes, yeni bir umut gerekiyor.
Benzer bir tablo Rusya ve Ukrayna arasında da yaşanıyor. Savaş, iki ülkeyi de yıprattı. Can kayıpları, ekonomik kayıplar, göçler… Kazananı olmayan bir savaşın ortasında dünya, yeniden barışa muhtaç hale geldi.
Tam da bu noktada Türkiye’nin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.
İsrail-Filistin arasında diplomatik girişimleriyle dikkat çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’deki ateşkesin sağlanmasında etkili bir liderlik örneği sergiledi. Şimdi gözler yine Ankara’da. Çünkü Türkiye, hem Rusya’yla hem Ukrayna’yla diyalog kurabilen ender ülkelerden biri.
Tahıl koridoru anlaşmasında olduğu gibi, olası bir barış masasında da Türkiye’nin yapıcı rol üstlenmesi bekleniyor. Bu sadece diplomatik bir başarı değil; insanlığın ortak vicdanının sesi olacak bir adım.
Dünya artık yeni bir döneme girmeli.
Savaşlardan değil, barıştan söz edilmeli.
Tankların değil, diplomasinin gücü konuşmalı.
Türkiye’nin bölgede ve dünyada barışın adresi haline gelmesi, hem insanlık adına umut verici hem de ülkemizin gücünü gösteren tarihi bir fırsattır.
Çünkü sonunda herkes biliyor:
Savaşlar yıkar, barış yaşatır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.