Son yıllarda ceviz, üretimi, ülkemizinin hemen her yerinde ve boş arazilerde kolaylıkla yetiştirilebilme özelliği, bakımın kolay ve masrafsız olması gibi nedenlerle giderek artmaktadır.
Ceviz üretiminde en önemli masraf bahçe tesisi ile iligi olarak ilk yılda gerçekleşmektedir.Daha sonraki yıllarda sulama,gübreleme,çapalama,toprak işleme,ilaçlama ve hasat maliyetleri diğer ürünlere göre oldukça düşük gerçekleşmektedir.
Şu anda ülkemizde var olan ceviz alanlarının çok önmeli bir bölümü geleneksel Anadolu cevizleri olup ağaç boyları çok yüksektir.Bu da hasatta ek maliyet getirmektedir.Bu tür ağaçlar yeşil aksamı fazla olmasına rağmen meyve verimleri çok düşüktür.
Ancak ceviz ağaçlarının son yıllara kadar tamamen tohumla, çöğürden aşısız üretilmesi, geniş bir ceviz üretim alanları rağmen üretimde standart olmayan, verimsiz ve kalitesiz çeşitlerin yayılmasına neden olmuştur.
Ülkemizde son yıllarda yapılan araştırmalarda,özellikle ithal ve Araştıra Enstitülerinin çalışma ve çabaları sonucu , yüksek kaliteli ve verimli, çevre koşularına iyi uyum sağlayan ceviz çeşitleri ve tipleri seçilmeye başlanmış, aşılı ceviz fidanları bu tiplerle üretilerek kapama bahçeler yoğunlaşmıştır.
Bu durum ülke üretimi ve ekonomisi açısından sevindirici görülürken üreticiler arasında arz-talep dengesinin arz lehinde bozulacağı ,pek çok üründe olduğu gibi cevizde de üretim fazlalığı oluşacağı korkusu yaygınlaşmaktadır.
Bu korkunun yersiz olduğunu üretim ve tüketim rakamları arasında büyük bir uçurum bulunduğunu,dışarıdan 50 bin ton civarında ceviz ithal etmekte olduğumuzu açıklamıştık.
Diğer bir olgu ise ülkemizde başta baklava ve benzeri tatlılar olmak üzere ,ceviz yağı,kuru meyve,sanayi alanlarında yoğun bir ceviz kullanımı mevcuttur.
Şu durumda dünyadaki diğer üretici ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin mevcut ceviz varlığı yüksek olmasına karşın mevcut ceviz ağaçlarının verimsiz çeşitler olmasından dolayı üretimde geri kaldığı acı bir gerçektir.
Bunun başlıca sebepleri kapama bahçelerin yeterince bulunmaması, çevre şartlarına göre uygun çeşit seçiminin yapılmaması, hastalık ve zararlı ile mücadelenin tam olarak uygulanmaması, teknik ve kültürel uygulamaların ihmal edilmesidir.
Ayrıca Türkiye’de cevizin pazarlanması konusunda herhangi bir üretici birliği,kooperatif ve organizasyon bulunmamaktadır.
Pazarlama genel olarak üreticinin kendisi tarafından gerçekleşmektedir. Pazarlamanın sadece iç tüketime yönelik olarak yapılması ihracatı da olumsuz olarak etkilemektedir. İhracata ayrılan ceviz miktarı oldukça düşüktür.
Bu nedenlerden dolayı da Türkiye ceviz yetiştiriciliği konusunda sahip olduğu avantajları gerektiği gibi değerlendirememekte ve bu avantajlara paralel bir üretim ve ticaret imkanı bulunmamaktadır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.