Jeotermal akışkanların sulama sularına etkilerinden birisi de suların elektriksel iletkenlik derecelerini yükseltmesidir.
Bu da istenmeyen bir sonuçtur.
Çünkü İletkenlik, sudaki çözünmüş maddelerin bir göstergesidir. Suda çözünmüş kimyasalların iyonların varlığı, yükü ve karışımı iletkenliği etkiyen faktörlerdendir. İçme suyunda iletkenlik artışı, suyun kirlendiğini gösterir. Organik maddeler elektriği yeteri kadar iletmediğinden ölçümde dikkate alınmazlar.
Genellikle kaynak sularının elektriksel iletkenliği 2000-5000 ohm/cm'dir. İletkenliği yüksek olan sular organik-inorganik dengesi bozulmuş sulardır.
Birinci sınıf sularda elektrik iletkenlik 400 ohm/cm altında olmalıdır.
Buharkent Kızıldere’de yapılan araştırmalarda ise
Jeotermal akışkanların karıştığı suların iletkenlik değerlerinde eylül ayından itibaren bir azalma tespit edilmiştir. Çünkü bu dönemde Büyük Menderes debisinde artışlar görülmektedir. Birinci istasyon ve üçüncü istasyon olarak seçilen doğal çıkış jeotermal sularının en yüksek elektriksel iletkenlikleri sırasıyla 3170, 4040 µS/cm olarak tespit edilmiştir. Doğal jeotermal çıkış kaynağının Büyük Menderes Nehri’ne karışma noktası olarak seçilen ikinci istasyonun elektriksel iletkenliği ise 3560 µS/cm olarak tespit edilmiştir. Sulama sularının sınıflandırılmasında esas alınan sulama suyu kalite parametreleri gereğince bu üç istasyon, iletkenlik değeri bakımından 3. sınıf (tehlikeli) olarak tespit edilmiştir. Bu istasyonlardan birinci ve üçüncü istasyon, jeotermal çıkış suyu olduğundan termal tesislerde kullanılmaktadır. Fakat ikinci istasyon birinci istasyondaki doğal jeotermal çıkış suyunun Büyük Menderes Nehri’ne karışma noktası olduğundan bu istasyon suyunun sulamada kullanılması tehlikelidir. Beşinci, altıncı ve yedinci istasyon olarak seçilen jeotermal atık sularının nehre karışma noktası olarak seçilen istasyon suları 3. sınıf (tehlikeli) olarak tespit edilmiştir. Dördüncü istasyon olarak seçilen temiz su kaynağı ise 2. sınıf (az zararlı) olarak tespit edilmiştir. Jeotermal kaynakların tepkimeleri orta asit-hafif alkali özelliğindedir. Sulama suyu kalitesi yönünden aşırı tuzlu sular sınıfı olarak yerleştirilir ki, bunun tarımsal açıdan herhangi bir sulama suyu olarak kullanımı söz konusu değildir. Bütün bu değerlendirmelere göre yönetmelikteki değerler de göz önüne alınacak olursa doğal çıkış jeotermal suları ve jeotermal atık sularının nehre karışma noktası olarak seçilen istasyon sularının sulama suyu olarak kullanılması, çevre ekosistemine zarar vermektedir. Bütün istasyonlar içerisinde temiz su kaynağı olarak seçilen dördüncü istasyon suyu, öngörümüzü doğrulamış olup sulama suyu olarak kullanılmasında bir sakınca yoktur.
Yukarıdak sonucun anlamı da şudur: Jeotermal akışkanlar Büyük Menderes’e, bugün olduğu gibi boşaltıldığı müddetçe, Buharkent Didim arasında, tarım arazilerinde sulama suyu olarak kullanılmamalıdır.
Aksi takdirde yakın bir gelecekte bu topraklarda tarım yapamayacağız.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.