Dördüncüsünü okumakta olduğunuz İran’a uygulanan BM ambargosunun kaldırılması ile ilgili olarak, Türk tarım ürünlerine etkiler, konulu yazı dizimizin bu bölümünde, İran’dan kaynaklanan ithalat ve kaçak girişlerle, incir ve üzüme fiyat ve ihracat açısında etkileri ele alacağız.
Daha önceki bir yazımızda da belirttiğimiz gibi iklim değişiklikleri dünya tarımını etkilediği kadar Türk tarımını da önemli ölçüde olumsuz olarak etkilemektedir.1960-1965 yılları arasında kaydedilen hortum, fırtına, aşırı soğuk, don, dolu, sel, aşırı yağış, kuraklık gibi afet kapsamına giren iklimsel olayların yıllık ortalaması 225’lerde iken, bu olayları 2010-2015 sürecinde gerçekleşme ortalaması yaklaşık olarak 535’lere yükselmiştir.
Bu rakamların somut örneğini bu yıl üzüm üreticisi yaşadı. Özellikle rakımı 500 metre üzerinde olan bağ alanlarını Şubat ve Nisan’da iki defa “don” vurdu. Denizli’nin Çal ilçesinde bağ alanlarının neredeyse yüzde 90’ı don zararından dolayı kökten kurudu. En önemli üzüm üretim merkezlerinden olan Manisa’nın Sarıgöl, Alaşehir, Salihli Ahmetli, Saruhanlı ilçelerinde don zararı yüzde 40 ile yüzde 80 arasında değişmekte idi. Bu da yetmezmiş gibi Haziran ayında meydana gelen dolu afeti de bağlarda çok büyük zararlara yol açtı. Yaklaşık 70 bin dönüm bağ hasat edilemeyeceği gibi 2016 yılında da ürün veremeyecek duruma düştü.
Hasat dönemi geldiğinde önce üzüm ihracatçısı firmalar ihraç edilecek üzüm yetersizliği dolayısı ile paniğe kapıldılar. Önemli bir bölümü rekoltesi çok düşük olan yaş üzüme değerinde ve değerinin üzerinde fiyat biçerek üreticilere kaparolarını ödediler. Daha sonra beş büyük ihracatçı firma bir araya gelerek ödedikleri kaparoları yakma pahasına üreticilerle yaptıkları anlaşmaları bozarak, üreticilerin paniğe düşmelerini sağlayarak 2,5,3 TL arasındaki fiyatları 1-1,30 düzeyine indirdiler. Turnike sistemi ile birinin bozduğu anlaşmayı diğeri düşük fiyatla anlaşarak eldeki ürünü satın aldılar.
Bu da yetmezmiş gibi hemen her zaman tüccarın yanında yer alan Ticaret borsaları da kuru üzüm için devreye girdiler.2014 kuru üzüm rekoltesi 328 bin ton gerçekleşmiş idi.2015 rekolte tahminini se kuru üzüm fiyatlarını kırmak amacı ile afaki bir rakam olan 196 bin ton olarak açıkladılar. Ticaret Borsaları ne kadar fazla sultaniye üzümün sofralığa gittiğini bile bile bu rakamı açıkladılar. Bence kuru üzüm rekoltesi 150 bin tonu dahi bulmayacaktır.
Üzümde durum bu iken bazı fırsatçılar İran’dan, ”hayvan yemi” adı altında kuru üzüm getirmeyi ve bu üzümleri Türk üzümü gibi ihraç etmeyi planlamaktadırlar.
İncirde ise 2014 yılı verim ve kalite açısından çok kötü bir sezon olarak geçmiştir. Bunun da en önemli nedeni yine iklim.
2015 yılında ise Aydın’ın incir üreten yüksek kesimlerinde etkili olmuş, rekolteyi olumsuz etkilemiştir. Aydın İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Sayın Mustafa Bircan ve benim tahminlerimiz kuru incir rekoltesinin 63-65 bin ton seviyesinde olacağı yönünde. Bu rakam da incir fiyatları için olumlu bir sonuç. Şu anda yeni başlayan kuru incir alımlarında gerçekleşmekte olan başfiyatlar 9-10 lira civarında. Elde stok olmaması, işletmeci ve ihracatçıların talepleri doğrultusunda bu rakamın yükselme ihtimali daha kuvvetli.
Sonuçta önerimiz şudur: Her ne ad altında ve nasıl olursa olsun, İran’dan sınır ticareti yolu yasaklanmış başta incir ve üzüm girişi kesinlikle önlenmelidir. DTÖ(Dünya Ticaret Örgütü) engelinin karşımıza çıkması halinde İran’dan Türkiye’ye gıda ve Tarım ürünlerinin ithalat işlemlerinin yapılacağı gümrük kapısı, mesela, İpsala veya Kapıkule olmalıdır.
Ki bu yolla ithalat maliyeti daha yüksek hale getirilerek Türk çiftçisi korunmalıdır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.