Bir tarım ülkesi olduğunu iddia ettiğimiz Türkiye’de bitkisel üretim ve hayvancılık birbirinin tamamlayıcısı konumundadır.
Hayvancılıkta ise girdilerin% 70’lik kısmını oluşturan yem ve besleme masrafarı işletmenin kârlılığını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu konuda hem nispi olarak ucuz olan , sindirim açısından hayvan sağlığını etkileyen kaba yem aynı zamanda ucuz bir girdi olması gerekir ki et,süt,süt ürünleri,et ürünleri ve yumurta üretiminde yarar ve maliyet açısından kârlılık sağlasın.
Bu tespitten yola çıkarak Türk hayvancılığının kaba yem üretimine önem vermesi, Türk bitkisel üretim sektörünün de kaba yem ekimine ağırlık vermesi gerekmektedir.
Ne var ki Son yıllardaki nüfus artışı,
iklim değişikliği, yaşadığımız kuraklık, su kaynaklarının israf ve iklim değişikliğ dolayısıyla azalması, suyu pahalı ve daha az kullanmayı gerektirmektedir.Bu da ister istemez kaba yem fiyatlarını etkilemektedir.Sulama birliklerinin sulama tarifeleri içerisinde yem bitkileri diğer ürünlere göre daha fazla ödemeyi gerektirmektedir.
Bunun yanında tarıma elverişli toprakların enerji kullanımına,maden işletmelerine imara açılması, şehirleşme gibi
Sektörlerin istilasına uğraması kaba yem üretiminin azalması ve buna paralel olarak ta ürünlerde birim fiyatlarının artışına neden olmaktadır.
Hayvancılık yapan tüm dünya ülkelerinde çayır ve meralar hayvan beslenmesinde rol alan çok önemli kaba yem kaynaklarıdır.Ancak ülkemizde meralar, kurak bir iklime sa-
hip olmasında ötürü orta ve çoğunlukla düşük kalite özellikleri bulunan yıllık yağış miktarları istenilen düzeyin altında olduğu için verimsiz alanlar durumundadır.
Son yıllarda meralar da 4342 Sayılı Mera Kanununun diğer sektörler lehine örselenmesi,koruma ve geliştirilmesi ile ilgili amir hükümlerin ve cezaların işgalci sektörler lehine tarumar edilmesi sonucu hükümsüz ve korumasız duruma düşürülmüşlerdir.
Örnek verecek olursak tarım alanı ve mera dışında sistem kuracakları alan kalmamış gibi jeotermal sistemler ve sektör sahipleri 2018 yılında yayınlattıkları bir kararname ile meraların da jeotermal sistem alanı haline getirilmesini başarmışlardır(!).
Son yıllarda meralar da çayır ve mera olarak kullanılan ve tespit edilen araziler de amaç dışı kullanım, Yanlış otlatma gibi nedenlerle bu alanların verimliliğini azaltmaktadır. Dolayısıyla kaliteli kaba yem açığı ve ona olan ihtiyacı karşılamak çok daha zor hale gelmekte-
dir.
İnsanları besleyen çiftçilerdir İnsan besini ise bitkisel ve hayvansal kaynaklardan elde edilmektedir.Bitki-yem-hayvan-besin zincirinin kırılmaması gerekmektedir.Bunun için de başta bitkisel üretim ve meralar olmak üzere tarım alanlarının işgalci sektörlerden arındırlması,daha fazla kaba yem ve bitkisel üretimin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.