Emin Aydın neden tutuklandı?

Aydın Denge Gazetesi’nin imtiyaz sahibi, uyduda yayın yapan tvDEN Televizyonu ile bünyesinde Aydın’da yıllarca yayın yapmış AYTV ve AYFM’i de bulunduran şirketlerin yönetim kurulu başkanı, Sürekli Basın Kartı Sahibi, Gazeteci Emin Aydın, geçtiğimiz Salı günü tutuklandı.

Peki, Emin Aydın neden tutuklandı?

Emin Aydın, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den AK Parti’ye geçmesinin ardından, Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin Çeştepe Mahallesinde düzenlediği konsere kimsenin katılmadığına dair fotoğraflar çekip haber yaptığı için tutuklanmadı.

Girişte de anlatmaya çalıştığım görev ve sorumlulukları gereği, Emin Aydın’ın uyduruk kaydırık bir konserin ne fotoğraflarını çekecek ne de haberini yapacak bir zamanı zaten yok.

Emin Aydın’ın tutuklanmasını bu tür haberlerle gerekçelendiren, Çerçioğlu’nun AK Parti’ye geçişi ile ilişkilendiren marjinal yayın kuruluşları ve bu haberlere inanan milyonlarla ifade edilebilecek bir kitle oluştu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda, Emin Aydın’ın gerçek tutuklanma nedenini dile getirip, bunu sorgulayan milletvekilleri de oldu.

Gazeteci Emin Aydın, 2021 yılında, Aydın’da ve bölgesinde yoğun yangınların olduğu bir dönemde, Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığında görevli bazı itfaiyecilerin kendisine gönderdiği ihbar mektubunu yayınladığı için de tutuklanmadı.

Emin Aydın, bu ihbar mektubunu posta yoluyla Aydın Valiliğine ve Aydın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği için başlatılan soruşturma kapsamındaki bir yargılama sonucunda tutuklandı.

Bu ihbar mektubunda özet olarak, Aydın İtfaiyesinde eline değil itfaiye hortumu, bahçe sulama hortumu dahi almamış gençlerin işe alındığı, 20 kattan yüksek bir binada çıkabilecek yangına müdahalede yetersiz kalınacağı gibi bilgiler yer alıyordu. Bu iddiaları belgeleyen, o tarihte Aydın İtfaiyesinin duyuru panosuna asılan nöbetçi personelin isim listesi de yer alıyordu.

Açılan davada Emin Aydın, nöbetçi itfaiyecilerin TC kimlik numaralarının da yer aldığı bu belgeyi gizlice ele geçirip yaymak ve itfaiyecilere iftira atmakla suçlanıyordu. Cumhuriyet savcısının beraat mütalaasına rağmen, Aydın 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, hakkında iki ayrı suçlamadan, 2 yıl 11 ay ceza takdir edildi.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi de dosyayı bir ayda karara bağlayarak, yerel mahkemenin kararını onadı. Yargıtay’a itiraz yolu olmayan bu karar için, Emin Aydın’ın Anayasa Mahkemesinde bireysel başvuru yoluyla hukuk mücadelesi devam ediyor.

Haliyle, istinaf mahkemesinin de yerel mahkeme kararını onaylaması sonrası Emin Aydın, hakkında verilen 2 yıl 11 aylık hapis cezasının, mevcut infaz rejimine göre 2/3’lük kısmını cezaevinde geçirecek.

Bu süreç sonrası tutuklanan Gazeteci Emin Aydın, halen Aydın Açık Cezaevi’nde bulunmaktadır. Anlı açık, başı diktir. Morali, ruh hali her zamankinden daha iyidir. Üzerimde kalmasın, iyi dileklerini ileten herkese de, samimi selamları vardır.

Emin Aydın, benim kardeşim olmasının yanı sıra meslektaşımdır. İyi bir gazetecidir. Fakir aile çocuğudur. Bu güne kadar ne iki biraya kalemini satmıştır, ne de önüne konan çuval çuval yeşillere dönüp bakmıştır. Marjinal değildir ama inandığı her doğruyu her yerde söyleyebilecek, yazabilecek cesarettedir.

Geçmişte onun korumacısı olduğu iddia edilen ne abiler, ne ablalar olmuştur. Emin’in sahip olduğu yayın kuruluşlarının aslında kendisinin olmadığını, birilerinin emanetçisi olduğunu iddia edenler de olmuştur. Emin Aydın, herkesle dosttur, barışıktır ama kişiliğini kişilere satmayacak kadar onurludur. Onun da, bizim de kırmızı çizgimiz, Aydın’dır.

Nihayet, “Aydın yanmasın” derken, kendi başını yakmıştır. Belki de müstahaktır. İnsanın, “Hiç kimsenin suya, sabuna dokunmadığı kirli bir Aydın’ı temizlemek, sana mı kaldı be çocuk!” diyesi geliyor ama tam aksine “İyi ki Emin var” diyoruz ama Aydın için umut yok…

Niye mi?

Emin Aydın’ın tutuklanması sonrası halisane duygularla üzüntülerini ifade eden herkese, teşekkür ediyoruz. Aydın’da söz sahibi olanların ise Aydın için artık üzülmenin ötesinde de bir şeyler yapabiliyor olması lazım. Yapamıyorsanız da, hiç kusura bakmayın, kucağınıza aldığınız o bombayla birlikte patlayıp yok olmaya mahkumsunuz.

Aydınlılar ve yine Aydın’da söz sahibi olanlar da artık kınamanın ötesinde bir güce ve kudrete sahip olabilmeli. Dün Kalfaköy’de saldırıya uğrayan gazeteci arkadaşlarımıza, ben de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Sizin bu saldırıyı kınıyor olmanız, bu şehirde iki saat sonra olması muhtemel başka bir saldırıyı, haksızlığı ve adaletsizliği önlemiyor.

Üzülmeyi biz kendi başımıza da başarabiliyoruz. Kınamanın en alasını da yaparız.

Sizlerden üzülmenin, kınamanın ötesinde, bu şehirde kimse üzülmesin, kınanacak hiçbir şey olmasın diye çalışmanızı istiyoruz.

Onu da beceremiyorsanız, def olun gidin…