AyFm 100.5

Bizi yanlış anladılar; “İçeri alın” dedik, içlerine aldılar

Osmanlıca ağırlıklı sözler içerse de, anlamakta zorluk çekmeyeceğinizi düşündüğüm “Unutulur” isimli şiirinde Seyyid Osman Hulûsi Efendi şöyle diyor:

“Bir şehre erer ki yolun şehr ü diyâr unutulur

Bir bahre dalar ki gönül ka'r u kenâr unutulur

Bir güzeli sever ki cân cümle güzelden göz yumar

Bir sırra erer ki nihân gayrı ne var unutulur

Açılır gönlü gül olur söyler dili bülbül olur

Dağı lâle sünbül olur fasl-ı bahâr unutulur

Doğup hakîkat güneşi dolunmaz bulunmaz eşi

Yâr olup her demde işi leyl ü nehâr unutulur

Her kanda baksan dil-berin görür cemâlin gözlerin

Vasfını söyler sözlerin gayrı güftâr unutulur

Cânın tesellîsi hemân dostun tecellîsi her ân

Yârın olup yüzü ayân her kâr u zâr unutulur

Derdine cânı düş eder âb-ı hayâtı nûş eder

Deryâ-yı vahdet cûş eder hâr u gubâr unutulur

Dağıtır hânumânı aşk cân âlemi cihânı aşk

Doğar o mihribân-ı aşk zulmet-i hâr unutulur

Hulûsî dostdan bir nişân bulanlar oldular bî-nişân

Yele gidip nâm u nişân dost gayrı var unutulur.”

Her ne kadar “Biz unutmayız, unutmayacağız” deseniz de, her şey unutulur, hepsi unutulur.

Hele ki seçimlere daha 3-4 yıl varken, köprünün altından daha çok sular akar.

Bugün Aydın’ın gündeminde olan konuları, o gün toplumun büyük çoğunluğu hatırlamaz, hatırlasa da önemsemez.

Tarihte bunun bir sürü örneği vardır.

Dün hepimiz gördük ki, CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu AK Parti’ye katıldı.

AK Partililer bizi yanlış anlamış olmalı ki, “İçeri alın” dedik, içlerine aldılar.

Vardır bir bildikleri.

Benim için isimlerin, partilerin bir önemi yok.

Temennimiz, bu transfer Aydın’ın hayrına dönüşsün.

Aydın hizmet görsün.

Çıldır Havalimanı sivil uçuşlara açılsın.

Söke Novada Kavşağı’ndaki işkence sona erdirilsin.

Şehir Hastanesi’ne taşınacak olan Aydın Devlet Hastanesi ve etrafındaki diğer ek binalar ve Diş Hekimliği Fakültesi olarak kullanılan bina yıkılarak oraya Aydın’a yakışır bir millet bahçesi yapılsın.

Adalet Sarayı binası yapılsın, içinde cukkacı değil adaletli soruşturmalar yürüten, kararlar veren savcı ve hakimler olsun.

Organize Sera Bölgesi’nden her gün tonlarca sebze, meyve ve çiçek ihraç edilsin.

Aydın Otogarı’nın yanı başındaki arıtma tesisi yenilensin, pis koku yayması önlensin.

Şehrin paraları kravatlı hırsızlara, Kuçu Kuçu Pençe Korosu’na mama değil, köstebek yuvasına dönen yollara yama olsun.

Bunlar ilk etapta yüz görümlüğü olarak istediklerimiz.

Daha çok şey olsun.

Aydın’ın kaybettiği 15 - 20 yılı hızla telafi edilsin.

Tabi bunların aynı anlayışla olması mümkün değil.

Örneğin "Çocukları işten ayrıldı" haberleri yapılıyor. Hiç kimse çıkıp da "Peki o çocukların orada ne işi vardı?" diye sormuyor.

Hırsız ekibi tasfiye edilsin, hanımefendiye “sen şöyle kenarda otur, ele ayağa dolaşma” denilsin.

Aksi halde, hiçbir şey eskisinden farklı olmaz.

Bunu en iyi Mehmet Erdem bilir.

Ha bir de, bu mevzunun bir iki yıla kadar İlhami Ortekin – Mehmet Erdem kavgasına benzer didişmeye dönüşmesine müsaade edilmesin.

Yukarıda sıraladıklarımı yapmadığınız takdirde, genel seçimlerde Aydın’dan bir milletvekili çıkarmakta bile zorlanır hale gelirsiniz.

Bugünden itibaren Aydın için çalışacak olan Çerçioğlu değil, sizlersiniz.

Söylenenlere kulak tıkayıp işinize bakın.

Allah kolaylık versin… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.