Mehmet AYDIN
[email protected]

Genel af ve ehliyet affı talebi ve PDY’nin mevzuatlarımıza döşediği mayınlar

22 Kasım 2022, Salı

     

Türkiye’de bir rivayete göre 1,5 milyon, başka bir rivayete göre de 3 milyondan fazla insan ehliyet affı bekliyor.

Özet olarak, ülkemizde sürücü belgesine sahip olanların yaklaşık yüzde 5’inin ehliyetlerine, başta ‘alkollü araç kullanmak’ olmak üzere çeşitli nedenlerle el konulmuş.

Bu yeni bir durum da değil. 2015’ten bu yana süregelen ve her geçen yıl katlanan, pandemi sürecinde ayyuka çıkan, pandeminin sona ermesi ile de dışa vuran bir sorun.

“Sorun olduğunu da nereden çıkarıyorsun?” diyenler olabilir.

“Alkollü araç kullanmışlarsa, cezalarını çeksinler” de diyebilirsiniz.

Aslında bu bir ceza değil. Bir nevi kısıtlama, yoksun bırakma.

Suç olarak görülen bir konu da değil. Karayolları Trafik Kanunu’na göre işlenmiş kabahatler.

Peki, bu 3 milyonun tamamı bu kabahati işlemiş mi?

Yani, hepsi zilzurna sarhoş bir şekilde direksiyon başına geçip birer trafik canavarına mı dönüşmüş?

Böyle bir şey de yok...

Ülkemizde ticari araç sürücüleri ve kamu hizmetinde çalışan sürücülerin alkollü olarak trafiğe çıkmaları tümüyle yasaklanmış, diğer sürücüler içinse yasal sınır olarak bir litre kanda yarım gram alkole eşit olan, 0.50 promil belirlenmiş.

Ehliyetlerine el konulanların tamamına yakını da, ticari araç sürücüleri.

Yurtiçinde ve uluslar arası taşımacılık yapan lojistik firmalarının, şehiriçi ya da şehirlerarası toplu taşıma araçlarının, servis araçlarının veya diğer ticari araçların sürücüleri bunlar. Aralarında vergi istisnası ve diğer avantajları nedeniyle binek niyetine ticari araç kullanan vatandaşlar da var.

Ehliyetlerine el konulanların tamamı masumdur demek doğru değildir ama peki, ne olmuş da 3 milyon kişi ehliyet affı bekler hale gelmiş?

Pandemi sürecinde eline yüzüne dezanfektan, ıslak mendil süren, enerji içeceği tüketen, muz ve portakal yiyen, hatta Mersin halinde bir mercimek çorbası içtikten sonra direksiyon başına geçen uzun yol sürücüsü bile trafik kontrolünde 0.20 promilden fazla alkollü çıkmış ve ehliyetine el konulmuş.

Tüm bunların konu komşuya karşı duyulan mahcubiyetin yanında açtığı sosyal ve ekonomik yaralar da oluşmuş.

Geçimini sadece direksiyon sallayarak sağlayanlar evlerine ekmek götüremediği için boşanmış, nişan arefesinde olan geçler işlerini kaybettiği için hayatları alt üst olmuş, kıt kanaat geçinen servis şoförleri araçlarında başka sürücü çalıştırmak zorunda kalmış, haftanın 5-6 günü semt pazarlarında tezgah açan esnaflar araç kullanamadığı için işini yapamaz hale gelmiş, hafta sonu çoluk çocuğunu pikniğe götüremeyen babalara adeta esir hayatı hissiyatı yaşatılmış.

Sistem, her ay 30 bine yakın yeni ehliyet mağduru üretmeye de devam ediyor.

Alkol metreyi üflemeyi reddedip kan testi vermek isteyenlere de adeta zulmeden bir düzen işliyor. Emniyet ve hastaneler arasında mekik dokuyan mağdurlar, kendi çabalarıyla da olsa verdikleri testlerde kanlarında alkol çıkmasa da, mahkemeler bunları yok sayıp ehliyetlerin iade edilmediği çok sayıda örnek var.

Ehliyetlerine 6 ay, 2 yıl ya da 5 yıl el konulanların çilesi bununla da bitmiyor.

Süresini dolduranlar, Sürücü Davranışlarını Geliştirme Eğitimi’ne tabi tutuluyor. Fakat üstelik belli bir ücreti olan bu eğitime katılabilmek zannettiğiniz gibi öyle çok kolay da değil. Bazı şehirlerde ehliyet mağdurları, kısaca SÜDGE denen bu eğitime katılabilmek için bazen 2 yıl beklemek zorunda kalıyor. Yani hem süre, hem de ekonomik olarak duble mağduriyet yaşıyorlar. Kağıt üzerindeki, mevzuattaki bu sistem işlemiyor, işletilemiyor.

Alkollü araç kullananların, hız limitlerine uymayanların ve diğer trafik suçlarına karışanların ve hele ki bunları alışkanlık haline getirenlerin ehliyetlerine belli sürelerle el konulması, çok güzel ve yerinde bir uygulama gibi gözüküyor olabilir. Bizi muasır medeniyetlerin çok ilerisine taşıyacağı da düşünülebilir. Fakat kazın ayağı öyle değil. Kitaptakilerle, sahadaki gerçekler çok farklı…

İşte o nedenledir ki, yukarıda da genişçe anlatmaya ve açıkça anlatmaya çalıştığım nedenlerle, bu sistem vatandaşı devletine düşman ediyor ve bunlara her ay 30 bin kişi katılıyor. Önce yaşadıklarını fıkra zannedenler, hayatlarının kararmaya başladığını fark edince iş işten geçmiş oluyor ve çığlık atmaya başlıyorlar. Bunların içinde namazında, niyazında, ömründe ağzına bir yudum alkol sürmemiş hacı abiler, ablalar dahi var.

15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası kararlı bir mücadeleyle FETÖ ve devletimize çöreklenmiş paralel devlet yapılanması fiziken ve fiilen temizlenmiş ve temizlenmeye devam ediyor olabilir. Fakat bunların ehliyet konusunda olduğu gibi mevzuatlarımıza döşediği mayınlar etkinliğini hala sürdürüyor.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu başta olmak üzere devletimizi yönetenlerin, bu hain paralel devlet yapılanmasının yasa ve mevzuatlarımıza döşediği bu mayınların farkına varıp, mağduriyetlere sebep olan ve devletine düşman üreten düzenlemeleri acilen gözden geçirmeli ve düzeltilmelidir. Yaklaşan seçimler öncesi mağduriyetler ve oluşan kırgınlıklar ivedilikle giderilmeli, gerekirse telafisi mümkün olmayan mağduriyetler de tazmin edilmelidir.

Bu, ülkemizde milyonlarca ehliyet mağduru oluşturan, mevzuatlarımıza döşenen mayınlardan sadece bir örnek.. Hukukta, sağlıkta, eğitimde ve diğer alanlarda da benzer mayınlar, insanlarımızın canını daha fazla yakmadan söküp atılmalıdır.

Devletteki yapılanmalarına kısaca PDY dediğimiz bu teröristlerden hukuk sistemimiz dışına atılmış olanların tuttuğu tutanakların, yürüttüğü soruşturmaların, verdikleri hükümlerin mağduru olan ve yeniden yargılanmaları mümkün olmadığı için genel af isteyenlerin talepleri de göz ardı edilmemeli.

Unutmayın ki, çoğu bilinmeyen, duyulmayan ya da önemsenmeyen mağdurlar ordusuyla gidilen bir seçimde zafer beklemek, geçmişteki zaferlerin sarhoşluğu olur ve o alkol metre sizi de 5 yıl ehliyetsiz bırakabilir… 



Yazarın Tüm Yazıları
Ben Özgür Özel olsam…
CHP’liler size şeyiyle gülüyordur
BİK’tir git!
Z kuşağı işini bilir, siz X kuşağını kurtarın
Rifat Sait İzmir’e çok yakışır
Şimdi siz utanmadan Aydın’ı yönetmeye mi talipsiniz?
Bekliyorlar
Mağduriyetinizi anlatırken başkalarını mağdur etmeyin
Bakan beyler, lütfen bakar mısınız?
Bazı yanlışlar çoğu doğruları götürdü
Gidenler ve kalanlar
Maraş’tan bir haber geldi…
Karamsar olma Aydın; Umut hep var
Gençliğimizi kurtarırsak, geleceğimizi ve Aydın’ımızı kurtarırız
Aydın’da suya sabuna dokunmayanlar, Ankara’yı da kirletmesin
Stajyer ve çırakları küstürmeyin
Aydın’ın da yılı olsun
Verimsiz Aydın’da verimlilik töreni
Asgari ücret
Mağdurlar parti kursa iktidar olur
Birlik…
Stajyerleri ve kamu şeflerini üzmeyin
Kısır kısır çekişenler ve can çekişen Aydın…
Genel af ve ehliyet affı talebi ve PDY’nin mevzuatlarımıza döşediği mayınlar
Nice 100 yıllara
Başka Aydın’dan haberler (11)
Başka Aydın’dan haberler (10)
Affedersiniz!.. Af eder misiniz?
Başka Aydın’dan haberler (9)
Başka Aydın’dan haberler (8)
Başka Aydın’dan haberler (7)
Başka Aydın’dan haberler (6)
Başka Aydın’dan haberler (3)
Başka Aydın’dan haberler (2)
Başka Aydın’dan haberler (1)
Unutma Aydın!
Her yerde kar var, Aydın’da zarar
Kurtuluşumuz maskeli değil mesleki eğitimde
İtaat etmezsen ihraç edilirsin
Karanlıkta göz kırpmayın, karanlık işler çevirenlere de göz yummayın
Aydın’ın çok çikin sorunları var
Germencik’te ne oldu?
Bakanı geldi, binası yapılıyor, ırzına geçenler ne olacak?
Bu kafayla giderseniz askere…
Aydın’ın şehir içi araç ve uluslararası itibar trafiği…
Aydın’ı yoranlar kadar, Aydın için kafa yoranlar da var…
Helen sallanıyor, halen uyuyoruz!
Bir sivilce yeter...
Aydın’da adliye var mı?
Sayın Bahçeli, bunların alayını denize dökmeli
Pamuk para edince…
Aydın Milletvekili Yıldız’ın tokadı CHP’yi yıpratmaz
Dostlar alışverişte görmese de olur..
Hasar değil, eser bırakın
Açıl Aydın yolları…
Lütfen yerlere tükürmeyin
Herkes başbakan oluyor
Kimler Alevi kimler Sünni, bundan sana ne!
10’dan sonra böyle oluyor
Söke Kaymakamı ve Yüksel Yalova
Aydın’ı gölgede bırakanlar
Ofsayt ve Aydın
Değer katmak…
Cezaevi Çine’ye ödül mü, ceza mı?
Seni karıştırmadan olmaz
Yedi Uyuyanlar ve uyanık geçinenler
Yiğidi de öldürme, hakkını da yeme
Aydın’da saray da istiyoruz, adalet de…
Faydan kurtulamayız, faydasızlardan belki…
Erken göçüş
Eylül ve Aydın
Havaalanı Masalı
Nice yıllara…
Nazilli basını, Aydın basınını yenemez…
Biz hep farklıyız…
Aydın için çalışın
Bir babaya veda
Avrupa’ya kiraz, Amerika’ya kemik
Aydın için birlik vakti
Sanayilerimiz gelişmedikçe enayilerimiz azalmaz
Cenaze koalisyonu
Yoğunluk fiziksel mi yoksa zihinsel mi?
Fasa fiso gazeteciliği
Eşek değilsiniz ya…
“Adam gibi yapamıyorsanız Özlem Hanım gibi yapın”
Doğruya doğru, yanlışa yanlış
Urfa ‘Sıra’dan bir şehir değil
Değişen sadece isimler olmasın
Elde var iki
Gülsek mi, ağlasak mı?
Görünen köy…
Ateşe su taşıyan karınca ve Harun
Aydın’ın gizli gücü
Nahasın baken?
Unutmayın!
Aydın’ın sindirim sistemi hastalıklı
İstifade edebilecek miyiz?
TBBM’de Aydınlı olacak mı?
İş’ine geldiği gibi davranma kültürü
Karıştırmayın
‘…miş gibi’nin Aydın’ı
Anadolu milletvekilleri ve mızıkçı soytarılar
Kimin rezaleti daha rezalet?
10 Şubat’a çeyrek kala
Malatyalı gençleri yürekten alkışlıyorum
Bozuk olan ne?
Aydın’a yatırım yapan kaybetmez
Haydi pire efeler!
Adnan Menderes sizi alkışlar mıydı?
Portakalı soydum…
Atmaca ve tutmaca demokrasisi
Çalışan Gazeteciler Günü
Aydın’a kar yağdı mı?
Bahtı seyrek Aydın’ım
2014’e veda, 2015’e dua
Güvenlik
Kula’da kula kulluk etmeyen gazetecinin başına gelenler
“Onlar gidici Aydın kalıcı”
Yeme bizi İzmir!
Tecavüz ve tezahürat
Siz istemeseniz de…
Aydın’ın tanıtımı
Osmanlıca ve jeotermal
Nazilli el olmasın
Gazetecilikte hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
Denge’nin yeniden doğuşu
Toplumsal analiz
Kaset ve kasket sezonu
Sansürün vahameti ve Cem’in cemaati
Gambiya bereketi
Beni de atadılar
Savunma makamının savunucuları…
Bütçe
Plansızlık…
Rağmen…
Doğu’dan bakınca…
Hela ve hâlâ…
Köpek haberleri ve haber köpekleri
Fahişeler ve firariler
Bayram ve hüzün
Cumhuriyet’i yükseltmek
İyi ki incir ve zeytinimiz var
Sınav günü
Marul ve kömür
Büyük adamların ufak işleri
Benzin deposundan mazot çalınır mı?
Devletin itibarı
Bana bir Aydın türküsü çığır; içinde zeytin olsun
Ulaşım
Teşekkür ödeneği
Cazibegiller’in Aydın’ı
Şekil siyaseti
PKK’dan ne farkınız var?
Kovayı tekmeletmeyin!
Rektör seçimleri
Eş değil beş başkan
Dostluk
Sarraf dükkanı gibi
Rantın adı batsın, vefanın ruhuna Fatiha...
Git işine…
Ya üniversite olmasaydı?
İncir ve zincir
Yepyeni süreç ve Aydın
Kasadaki çek
Aydın’ı kim restore edecek?
Fıstık gibi cenaze töreni
“Aydın’ın en büyük sorunu tavırsızlık”
Osman niye öldü?
Aydın’ın bakanı olacak mı?
Saatcı'nın olağanüstü toplantı çağrısı
Çine’nin kaza gerçeği ve ambulans sorunu
Sıfır nokta 71 kere maşallah
Akıllı ol Cumhur Abi!
“Aydın’ın Özlemi”
Sahi sen kimin müdürüsün?
Gazetecilik şahsi çıkarlara kapı açma mesleği değildir
Yanlış üstüne yanlış
Teşekkür ve sitem
16 yılın ardından…
Kapatmayın!
Kandırıkçı Müdür!
Siyasetçinin daniskası...
Muğla’ya niye girdik?
Adaylar ve vizyonları
Sinek ufaktır…
CHP’nin hangi iyi yönünü yazayım?
Beceriksizliğinizi haberciyi tehditle örtemezsiniz
Hey Allah’ım, sen nelere kadirsin!
İade mi, idare mi?
İmamları dilencilikten kurtarın
Bozdoğan’daki tren kazası...
Hangisi gerçek vekil?
Doğru karar, doğru aday
Gözün Aydın Muğla
33 liralık şükür
İftarlarda Aydın’ı konuşalım
Yeni bir adım…
Devlet korsan yayıncılık yapar mı?
Tedbir almak için musibet beklemeyin
Sıcak diyarlardan samimi selamlar
Eşekleri unutmuşum…
Bu yasa zeytinciliği de, hayvancılığı da bitirir
Varlığı da dert, yokluğu da…
Kaybeden kapatır
Hıdır mısın, Kadir mi?
Üretenleri tüketmeyin
Kaliteli beyin, kalitesiz şehir…
Lütfen yerlere tükürmeyin…
Herkes ağlıyor
Sünnet çocukları ve politikacılar
Jeotermalde söz sahibi olmak
Mühür gözlüm…
Çamur…
Çevre Bakanlığı ödenek göndermiş…
Dağıtıyoruz…
Denizli kazandı
Kim karışacak?
Binde 10…
Yakmayın…
Susma hakkı
Sanayi siteleri ve kentsel dönüşüm
Bizde niye yok?
Bu hafta Buharkentliyiz
Kırık akıllılar değil, kırk akıllı kazandı
Göstermelik işlerle obezite önlenemez
Kırsalda ‘Büyük’ sıkıntı
Bulvardaki dilenciler neyin göstergesi?
19 Mayıs ruhu
Basında güç birliği
Anlamak ya da anlamamak
Yöneten misiniz, yönetilen mi?
Akşit’in günahı neydi?
Gösteriş kavgası
Siyasi üç aylardan mübarek üç aylara
Çöp eşkıyalığı
Kayıp
Biz ne zaman hissedeceğiz?
Aydın’ın kurtuluşu; parti dışı siyaset
Aydın basınının kalitesi artacak
Tek adam, tek kadın…
E hadi gari!
Çocuklar duymasın!
Basın Kanunu değişiyor
Çok şey mi istiyoruz?
Halk için…
Gündüz külahlı, gece silahlı
Sen önce yol kenarındaki fahişeleri temizle
Tüttürük
Halk Meclisi’nde eşkıyalık olmaz
Bağlama ve ağlama
İsteme sırası bizde
Boyu büyükler mi, boynu bükükler mi?
Aydın’ın ‘Büyük’ devri
Seçim ve geçim
2001 ruhu olmadan, Aydın’da başarı olmaz
Tabelalar ve isimler
Keşke hizmet için de kavga etseler
Müslüm Baba da itiraz etmişti…
Öfkenin tercihi
İnanç, ihtiras, itiraz ve istifa
Herkese geçmiş olsun
Hayırlı olsun
Aydın kazansın
Yeni Aydın’a hazır olun
Biz ettik siz etmeyin…
Soru aynı cevaplar farklı
Doğanın seçimi…
Kömür ve ömür
Twitter ve umumi tuvalet
Mart sıcakları ve siyasi gerilim…
Zayıf iradeyle güçlü idareler kuramayız
Yerel düşünemezsek bu seçim güme gider
Türkiye ne zaman değişecek?
Başbakan Aydın'da ne konuşacak?
CHP’li vekillerden özür diliyorum
Efeler…
Ucuz anketlerle pahalı hayaller kurmayın
15 yıl öncesine gitmek
Oyunu satan geleceğini satar...
CHP’li vekiller nerede?
Gazetecilik yeniden itibar kazanacak
O terbiyesize haddini bildirin
Ben lafa değil, arşivime bakarım…
Baştan sona hadise
Kimin umurunda ki?
Gayri ciddi gazetecilik yasayla sona erecek...
Bölenlerle mi bilenlerle mi?
Hepsi gerçek olsa…
Kavgaya malzeme çok ama icraata adam yok...
Kim yaptı?
Mizahın izahı
Pis kokunun kaynağı kokuşmuş siyaset…
Kaliteli Meclis
Ayağa kalk Çine!
Gazetecileri övmeyin, övüp de dövmeyin..
Başka acı yaşamayalım
Aydın’a yakışmış
Kukla değil hizmetkar istiyoruz
Cezaevi turizmi
KOMER’in önemi
Sen olmasan da olur
Eviniz değil şehriniz güzel olsun
Kimin züppesi daha züppe?
Güçlülerin değil halkın gücüyle..
Pazarda bal var gelinim…
Jeotermal masalı
Güle güle Ustam
Uyan artık Aydın derin uykulardan!
Kiminin parası kiminin duası
Tanıtım önemli
Büyükşehir’in OSB’lere etkisi nasıl olacak?
Hayır dualı bütçe ile devam
Esnafların seçim provası
Aydın mı büyük, Aydın Belediyesi mi?
Günümüzü gün eyledik
Kirsiz başarılar…
Bağışlayanlar sizi bağışlar mı?
Kimi ‘Mesut’ ve bahtiyar...
Ayıkla Pirinç’in taşını
Para karşılığı haber yapanları ihbar edin
C(E)MNİYET’e girebilecek
Susuverdiler…
Hedefler ve hayaller
Derneğimizin yeni yıl dilekleri
Mutlu yıllar
Salondakiler değil köydekiler kazanır
Gönül birliğimize operasyon yaptırmayalım
Aydın’ın yine bir bakanı olmadı
Aydın’ın bir bakanı olmalı
‘Gazeteciler’ ve ‘kaz eti yiyiciler’
Gazetecilerin yeteneğini test etmeyin
Sahtekörler
Haydi bre Efeler!
CHP’nin adayları
Batan geminin malları…
Köylüyü kazanamayan seçimi kazanamaz
Yüceltenler mi küçültenler mi?
Aydın kaç karış?
Aydın kazansın…
Seçimlik mucitler ve muziplikler
Sömürenler ve sömürülenler
Emrin olur Bayram Abi
Sizi karıştırmadan bu işler düzelmez
Altı oklu yanı boklu
Devler ve develer
Dilde tebrik kalpte küfür
Sabır…
Güçlü gazetecilik
Teşekkürler Aydın
Daha güçlü Aydın için...
Aydın ile büyüyoruz
Çete mi Efe mi?
Biz seçimimizi yaptık
Dostlar alışverişte görmesin
Hassasiyet
Teşekkürler Mukadder Hemşire
Aydın’ı kurban etmeyin de...
Çöpçünün karısından özür diliyorum
Aydın’ın geleceğini çarçur etmeyin
Çıkalım mı, çökelim mi?
İncir ve çuval meselesi
Yeni Aydın
Dilara
Merhumu nasıl bilirdiniz?
Goca kafalı Mıstıfalar accık akıllanın gari...
Sen sür
İstifa(de)
"Bakan gelmeyecek"
Diz çökene değil, diz çöktürene itibar edin
Seçimlik dönüşümler
Aydın turizm kenti mi?
Tahammül
Aşılarını yaptırın
Kuklalar ve maketler
Abdestsiz namaza duranlarla kaybedecek vaktimiz yok...
Hakkı mıdır?
Ey Çevre Müdürü: Sen ne iş yaparsın?
DES’ti test…
Gökyüzünün altındaki en sahipsiz yeryüzü
e-gazete
Vahim hadiseler
Siz ‘en iyi’ misiniz?
Yerel gazetelerin önemi
Halkın içinde olmak
Bizim için her taraf sizsiniz
Onlara ‘köylü’ demeyin
Bir ihtimal daha var
Sadece tabelayı değil, skoru da değiştirelim
Muhtar turizmi
Küçük beyinliler ve “Büyük” hesaplar
Ayıpları, Yanlışları Temizleme Odası
Bağlanmak
Yeniden başlamak..