Bu yazı dizimizin amacı yakın ve orta uzaklıktaki Tarımsal araştırma enstitülerini tanıtarak, üreticilerimizin bu enstitülere ulaşımını kolaylaştırmaktır.
Dünkü yazımızda bu enstitülerin büyük oranda Atatürk zamanında 1930’lı yıllarda kurulduğunu belirtmiş, bu kuruluşların Atatürk’ün ileri görüşünün bir ürünü olduğu tespitinde bulunarak günümüze kadar işlevlerini sürdürmesinin bu temele dayandığını belirtmiştik. Ve yazımıza Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü ile başladık.
Bu enstitülerin her biri ülke kalkınmasına hizmet etmek amacı ile bilimsel anlamda üretim yapmak amacı ile inşa edildiler. Ve bir ihtiyaçtan doğdular. Bu ihtiyaç da Türk tarım tarihinin gelişim seyri ile doğrudan ilgilidir.
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü’nün yer seçimi bu ilimizdeki üzüm yetiştiriciliğinin yoğunluğu ile doğruda bağlantılıdır.
Anadolu’nun pek çok yerinde üzüm yetiştirilmesine rağmen, büyük bir bölümü Aydın Eyaleti sınırlarında yer alan Manisa, en önemli üzüm üretim merkezlerinin başında gelmekteydi.
“Üzüm üretiminin XVI. yüzyılın ilk çeyreğinde İçel, Ayasulug (Aydın), Menemen, Muğla ve Malatya’da, yüzyılın ortalarına doğru, Antep, İçel, Çemişgezek, Adıyaman ve Bitlis, yüzyılın sonlarına doğru ise Malatya, Antep, Harput ve Gelibolu’da önemli ölçüde yapıldığı görülmektedir. Genel anlamda bakıldığı zaman günümüzde üzüm üretiminde öne çıkan Menemen, Muğla, Aydın, Antep ve Malatya’nın geçmiş yüzyıllarda da bağcılık ziraatında hatırı sayılır yerinin olduğu görülmektedir.”
“XVI. yüzyıldan XIX. yüzyıla gelindiğinde; Alaiye, Aydın (Beydağ, Bozdoğan, Buldan), Beyşehir, Bursa, Çorum, Darende, Denizli, İçel, Menemen ve Muğla gibi yerlerde bağcılık faaliyetlerinin aynı şekilde devam ettiği anlaşılmaktadır. XVI. yüzyılda öne çıkan bazı sancak ve kazaların temettuat kayıtları olmadığı için kıyaslama yapılamadı, ama aradan geçen birkaç yüzyıl içerisinde bu yerlerde bağcılığın devam etmiş olabileceği söylenebilir. XIX. yüzyılın ortalarında da bağcılık faaliyetinin Anadolu’nun birçok yerinde yapıldığı ve bunlar içerisinde de en fazla üretimin ise Kartal, Nif, Menemen, Beyşehir, Muğla ve Alanya’da yapıldığı görülmektedir.”
XIX. yüzyıl kayıtlarına bakıldığı zaman İzmir’in ard bölgesinde yer alan Tire, Aydın, Milas’ta yılda 300.000 kantar küçük taneli kuru üzüm üretilmekteydi. Bu üretimin öneml bir bölümü Manisa kaynaklıydı.Ürünün yarısı Fransa, Yunanistan, Rusya ve Tiryeste’ye ihraç edilmekte, kalan yarısı ülke içinde tüketilmekteydi. Aydın’da yetiştirilen kuru üzümün kantarı 50–55 kuruştu. Buna paketleme ve İzmir’e gemiye teslimat fiyatları da dâhildi.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.