Dünya yüzeyinin yaklaşık 13 milyar hektarı karalarla kaplı olup, bunun yüzde 37’sine karşılık gelen yaklaşık 5 milyar hektarını tarım arazileri oluşturmaktadır. Söz konusu tarım arazisi varlığının kullanım şekline göre dağılımına bakıldığında; yaklaşık 1,5 milyar hektar alanda tarla bitkileri yetiştiriciliğinin yapıldığı, yine 1,5 milyar hektarda çok yıllık bitkilerin dikili bulunduğu görülmektedir. Geriye kalan 2 milyar hektar alan ise çayır ve mera şeklinde değerlendirilmektedir. Ülkemizin ise toplam tarım alanı yaklaşık olarak 78 milyon hektardır.
Ancak bu miktar her geçen gün azalmaktadır.
Türkiye tarım topraklarının karşı karşıya olduğu en önemli tehlikelerden birisi üzerinde meydana gelen yapılaşmalardır.
Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi devlet bu konuda tedbirler alsa da,yasalar çıkarsa da yapılaşmaya neden olan sektörlerin güçlü ,örgütlü yapıları ve etkin lobileri bu yapılaşmaya engel olamamaktadır.
Olması gereken toprağın sınıflarına uygun şekilde kullanılmasıdır. Fakat ülkemizde kârlılık ölçütü gözetilerek, diğer sektörlerin (altyapı, enerji, sanayi, konut, maden ,turizm) ihtiyaç duyduğu yerleşim yeri ya da toprak kullanımlarında, toprak sınıfları gözetilmeden hareket ettikleri görülmektedir.Yatırım maliyeti daha düşük olduğundan düz alanlarda bulunan 1. Ve 2. Sınıf tarım toprakları daha fazla işgale uğramaktadır.
“Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımının en yaygın görüldüğü alanlar sırasıyla sanayi, konut kentleşme, turizm ve madencilik ile ulaştırma amaçlı kamu yatırımları şeklinde sıralanmaktadır.
Türkiye’de 1989-2010 döneminde toplam 827 bin hektar tarım arazisinin tarım dışı faaliyet alanlarında kullanımına izin verilmiştir.
Tarım arazilerinin tarım dışı kullanımına yönelik istatistikler, mülga Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından başlangıçta ülke ölçeğinde “genel toplam” olarak kayıt altına alınırken, 2010 yılından itibaren sektörel bazda kayıt altına alınmaya başlanmıştır.
Bu kapsamda, GTHB 2011 yılı kayıtlarına göre, tarım arazilerinin tarım dışı kullanımına yönelik sektörel bazlı değerler, konut amaçlı 12,4 bin hektar, sanayi amaçlı 22,4 bin hektar, turizm amaçlı 1,2 bin hektar, madencilik amaçlı 7,9 bin hektar ve ulaştırma amaçlı 650 hektar olmak üzere toplam 44,5 bin hektar olarak gerçekleşmiştir.”
Bir tarım ülkesi olan Türkiye’de bu kadar az tarım toprağının bulunması ve tarım topraklarının gün geçtikçe azalması ibretlik bir durumdur.
Toplam tarım topraklarının yapılaşma dolayısıyla azalması toplam üretimi azaltacak,tarım yapan nüfusu ve tarımda istihdam edilen nüfusu da asgariye indirecektir.
Türk tarım topraklarının daralmasını önlemenin yolu yapılaşma baskısının bertaraf edilmesidir.Bunun için de yasaların uygulanabilir ve uygulamaların denetlenebilir olmasından geçmektedir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.