Takip Et

TÜRK TARIM ÜRÜNLERİNİN DÜNYADAKİ YERİ-2

Turkish Time Dergisinin Ocak 2014’te yayınladığı bir analiz konu başlığımızın cevabını vermektedir:

“Yaklaşık 106 milyon tonluk üretim miktarı ile muz, dünyada en çok yetiştirilen yaş meyve ürünü. Muz ürününü, sırasıyla elma (75,6 milyon ton), üzüm (69,7 milyon ton), portakal (69,6 milyon ton) ve plantain (38,9 milyon ton) ürünleri takip ediyor.

Dünya yaş meyve ihracatı da 60 milyar doları aşıyor. Türkiye 2 milyar dolar civarında yıllık yaş meyve ve sebze ihracatı gerçekleştiriyor. Yaş meyve ve sebzeler, Anadolu çiftçisinin, yurt içi beslenmeye olan katkısı yanında ihracat değerini de artırarak ilerliyor.

TÜİK verilerine göre 2012 yılında Türkiye meyve üretim miktarı bir önceki yıla göre yüzde 4,8 oranında artarak yaklaşık 18 milyon ton olarak gerçekleşti. İhracata baktığımızda ise; 1996 yılında 490 milyon dolar civarlarında seyreden yaş meyve ve sebze ürünleri ihracatı, günümüzde 2 milyar dolarlık ihracatı ile tarımsal ihracatın en önemli ürünlerini oluşturuyor.

Kuru meyve 3 milyar dolar hedefliyor Türkiye kuru meyve ve mamullerinde 1,5 milyar dolarlık ihracat seviyesine sahip. Kuru meyve ihracatçılarının hedefi 2023 yılına kadar yıllık ihracatı 3 milyar dolar seviyesine getirmek. Türkiye geneli kuru meyve ve mamullerinin ihracatta geniş bir pazar yelpazesi var. Almanya’dan Libya’ya, Avustralya’dan Rusya’ya kadar dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkeye bu ürünler ihraç ediliyor.

Sektörün ihracatında hemen her coğrafyadan ülke bulunmakla birlikte Avrupa ülkeleri başı çekiyor. İstanbul Kuru Meyveler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Er, sektörün net ihracat geliri sayesinde ülke ekonomisine ihtiyaç duyulan bir katkı yaptığını belirterek; “Geçen yıl sektördeki üç İhracatçılar Birliği olarak kurduğumuz Kuru Meyve Tanıtım Grubu ile hedef pazarlarımızdaki tanıtım faaliyetleri çok daha koordineli ve etkin yürütülebileceğiz” diyor.

Türkiye dünyayı “süslemeye” kararlı Dünyada süs bitkileri sektörüne baktığımızda toplam 18 milyar dolarlık bir ticaret hacmi olduğunu, buna karşın Türkiye’nin sektördeki payının binde 2 gibi çok düşük bir seviyede bulunduğunu görüyoruz.

Süs bitkileri ve mamulleri ihracatı 80 milyon dolar civarında gerçekleşiyor. OAİB Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, Türkiye’nin payının giderek artacağına olan inancını şu sözlerle dile getiriyor: “Bugün dünya üzerinde sektörümüzde önemli üreticilerden olan İtalya, ispanya gibi rakip ülkelerin yüksek üretim maliyetleri nedeniyle üretimi bıraktıklarını görüyoruz. Türkiye’de ise üretim ve ihracat tam tersi bir olumlu artış gösteriyor. Bu da bizim açımızdan önemli bir gelişme. Türkiye’de yeni çeşitlerin, üretimi ve ihracatı artış gösterecek. Yeni pazarlara da bu şekilde açılacağız”. Bağdatlıoğlu, 2014 yılında ihracatın yüzde 25 artış göstermesini ve 100 milyon dolara ulaşmasını hedeflediklerinin altını çizerek, 2023 hedeflerinin de 500 milyon dolar olduğunu kaydediyor.

Su ürünleri ile fark yaratılıyor Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörüne günümüz itibariyle kısaca göz attığımızda; sektörün ihracat rakamı 2012 yılında yüzde 17 ‘lik artış ile 1 milyar 665 milyon dolara ulaşmış olduğunu görüyoruz. Uluslararası pazarda Türkiye’nin rakibi konumunda olan ülkelerin gıpta ile baktığı bu ihracat performansı firmaların yenilikçi, özverili ve fark yaratan çalışmaları ile gerçekleşiyor. İhracat artışlarının yaşanması için sektör paydaşlarının çabaları ve Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle hayata geçen Su Ürünleri Tanıtım Grubu, sektörün yurtdışı tanıtım imkânlarının artırılması ve pazar çeşitliliğinin sağlanması gayretini sürdürüyor.

2023 yılı için 2,5 milyar dolar ihracat hedefleyen sektör, ihracat hedeflerini 2023 yılına gelmeden çok daha önceden gerçekleştirebileceğini ifade ediyor. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.