1949 senesine geldiğimizde yapılan çalışmalarla Aydın’da pamuk ekilen yerler mevcut tarım alanlarının %35’ine denk gelmiştir. Nazilli’de ise Feslek Regülâtöründen Kuyucak, Nazilli, Atça hattına uzanan bir sulama kanalının tamiri bitirilmiştir. Kanalın, Arpaz Köyü’ne oradan Pirlibey’e kadar uzatılması, Akçay kullanılarak Yenipazar’a kadar uzanan bir sulama sisteminin kurulması hükümet tarafından planlanmıştır. Söke ovasını taşkınlardan korumak için Menderes üzerindeki setler tamir ettirilmiştir. Yine selleri önlemek için Menderes’e dökülen derelerin ıslah çalışmaları başlatılmıştır. Ayrıca taşkınları önlemek için Allangüllü Çayının suyunu Menderes’e boşaltacak kanal da Kasım 1948’de açılmıştır. Pamuk ziraatı için oldukça önemli olan Nazilli civarındaki suyolları da yenilenmiştir. Aydın’da bir tohum temizleme atölyesi kurulmuştur. Bu atölye 1948 yılında 555.925 kilogram tohumluğu arındırmıştır266. Yapılan çalışmalar sonucunda her geçen yıl pamuk ekilen arazi miktarında ve pamuk üretiminde bir artış olmuştur (1) .
İç ve dış konjonktürde meydana gelen gelişmeler, DP Hükümeti’nin izleyeceği ekonomi politikalarının da şekillenmesinde doğrudan etkili olmuştur. DP dönemi öncesinde 1947 yılında Marshall yardımı neticesinde Türkiye’ye getirilen traktörler, tarımda makineleşme sağlanması ve bu sayede üretimin arttırılmasında etkisi olmuştur. DP Hükümeti öncesinde, 1947 Planı kapsamında belirlenen tarıma öncelik veren iktisat politikası, DP Hükümeti zamanında da benimsenmiştir (Oktar ve Varlı, 2010: 9). Buna ilaveten, DP döneminin başlangıcında yaşanan olumlu hava koşulları da tarım sektöründe meydana gelen üretim artışında etkili olmuştur (2) .
Dünyanın savaş sonrası gelişmeleri Türkiye’yi de etkilemeye başladı. Bu gelişmelerin en önemlilerinden biri, Amerikan yardımlarıydı. 1949 yılında Türk Başbakanı, Türkiye’nin de ekonomik kalkınma için Amerikan yardımı kullanacağını mecliste resmen bildirmiştir. 1947 yılında yapılan bir başka kalkınma planı da, dış yardım alınacağı ilkesi üzerine hazırlanmıştı. Türkiye Cumhuriyeti’nin, ekonomik kalkınmasını özel girişim kesimi yoluyla gerçekleştirme yaklaşımı da bu plan tarafından açıkça belirtilmiştir. Plan her ne kadar CHP hükümeti tarafından uygulamaya konulmamışsa da, genel ilkeleri, 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti tarafından benimsenmiş ve bu yıldan sonra işlenen ekonomi siyaseti önemli ölçüde etkilemiştir. 1947 Planı; tarım, haberleşme, enerji, demir ve çelik, çimento, maden ve sanayi alanlarını, temel etkinlik noktaları olarak kabul ediyor ve özellikle tarımsal gelişme üzerinde odaklaşıyordu (3).
Demokrat Parti programının birinci bölümünde hem hürriyetler hem de ekonomik sistem açısından liberalizm ve demokrasi partinin genel ilkeleri olarak sayılmıştır. Parti programında ekonomik görüşlerin temeli, özel teşebbüsü desteklemenin devletçiliğin görevleri arasında sayılmasıdır. Programda, verimsiz çalıştıkları nedeniyle kamu kuruluşlarının özel teşebbüse devredileceği, zorunluluk olmadıkça piyasalara müdahale edilmeyeceği ve ekonomik kalkınmanın tarım sektörüne dayandırılacağı ilkeleri benimsenmektedir Genel ilkelerin ikinci ağırlık merkezini teşkil eden demokrasi görüşü ise, doğrudan doğruya, partinin kuruluş gayesi olarak gösterilmektedir (4).
1; Duygu YILMAZ, DEMOKRAT PARTİ’NİN TARIM POLİKASININ AYDIN ÖLÇEĞİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ (1950-1955)Tez,Aydın 2005,s 90.
2: Mahir Taş: MENDERES DÖNEMİNİN EKONOMİ POLİTİĞİ VE 1958 İSTİKRAR PROGRAMI.2004.
3: Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye, Remzi Kitabevi, 11. Baskı, İstanbul, Temmuz 1998, s:353.
4: Eroğul, Cem (2003), Demokrat Parti Tarihi ve İdeolojisi (Ankara: İmge Kitabevi Yayınları, 4. Baskı, s 90.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.