Takip Et

ÖRTÜALTI (SERA) ÜRETİMİ

Örtüaltı üretim mevsim şartlarını zorlayarak yapılan bir tarımsal uygulama çeşididir.

“Ticari olarak örtüaltı yetiştiriciliği 20. yüzyılın başlarında kuzey Avrupa ülkelerinde başlamış, ancak 2. Dünya Savaşı’ndan sonra gelişim göstermiştir.

Ülkemizde ise seracılık 1960’lı yıllardan itibaren yayılmaya başlamıştır. Örtüaltı üretimi iklim koşullarından etkilenme düzeyini azaltması, daha verimli ve kaliteli üretime olanak sağlaması, dönemsel üretim zorunluluğunu ortadan kaldırması ve doğal koşullarda üretimi mümkün olmayan ürünlerin üretilebilir olması gibi nedenlerden dolayı üreticiler ve ülke ekonomisi açısından son derece önemlidir.

Toplam örtüaltı alanımız 2018 yılı 77.209 ha’a ulaşmıştır. Bu alanın %47,7’si (36.853 ha) plastik sera, %27,4’ü (21.122 ha) alçak tünel sera, %14,8’i (11.423 ha) yüksek tünel ve %10,1’i (7.811 ha) cam sera alanlarından oluşmaktadır. Toplam örtüaltı alanı son on dört yıl içerisinde 1,6 kat artmıştır.

Örtüaltı yetiştiriciliği özellikle iklimin uygun olduğu sahil kuşağımızda gelişmiştir. Nitekim 2018 yılı verilerine göre örtüaltı alanlarının %84,97’si Akdeniz Bölgesi’nde yer almaktadır. 1980’li yılların sonuna doğru diğer bölgelerimizde de seracılık faaliyetleri başlamıştır ve günümüzde giderek artan bir eğilim göstermektedir.

2018 yılı verilerine göre örtüaltı alanlarda 7.535.511 ton sebze, 535.515 ton meyve, 1.211.202.223 adet süs bitkileri üretimi gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de yaklaşık 30 milyon tonluk sebze üretiminin 7,5 milyon tonu (%25), 20 milyon tonluk meyve üretiminin 535 bin tonu (%2,6) ve 1,7 milyar adet süs bitkisi üretiminin 1,2 milyar adedi (%71) seralarda üretilmektedir. Domates, hıyar ve karpuz örtüaltında en fazla üretilen ürünlerdir.

“Ülkemizde büyük bir çoğunlukla örtü altında uygulanan topraksız tarım, topraklı tarıma oranla daha verimli bir üretim şeklidir ve üretim maliyeti de topraklı tarıma oranla daha düşüktür.

Topraksız tarımın bir alt kolu olan dikey tarım yöntemleri de giderek artan bir şekilde ilgi odağı olmaktadır. Dikey çiftçilik ya da dikey seralar aynı taban alanda çok katlı üretim yapılabildiğinden birim alanda daha çok ürün almayı sağlayabilir. Bu ürün artışı ya da diğer bir deyişle verimlilik, kullanılan katlı sisteme, bitki türüne vb. faktörlere bağlı olarak 2 ila 8 kat daha fazla olabilmektedir.

Topraksız tarım Türkiye’de ilk olarak 1995’te Antalya’da kurulmuş modern seralarda başlamıştır. Topraksız tarım alanı 2018’de 1.326 ha olarak belirlenmiştir. Bu alan 77.209 ha olan toplam sera alanının %1,72’si kadardır. Topraksız tarım alanının %43,1’i Akdeniz Bölgesi’nde, %36,2’si Ege Bölgesi’nde ve %8,6’sı Marmara Bölgesi’ndedir. Akdeniz Bölgesi’nde Antalya’da 322 ha (%24,3), Mersin’de 152 ha (%11,5), Adana’da 87 ha (%6,5); Ege Bölgesi’nde İzmir’de 140 ha (%10,5), Afyonkarahisar’da 109 ha (%8,2), Denizli’de 71 ha (%5,4),Manisa’da 66 ha (%5), Aydın’da 66 ha (%5); Marmara Bölgesi’nde Yalova’da 71 ha (%5,4) topraksız tarım alanı bulunmaktadır.

Türkiye’deki topraksız tarım işletmelerinin %28,9’u büyük işletme (3 ha’dan büyük), %18,8’i orta büyük işletme (1-3 ha), %52,3’ü küçük işletme (1 ha’dan az) şeklindedir

Topraksız bitki yetiştiriciliği, başta sebze ve kesme çiçek üretimi olmak üzere birçok ülkede uygulama alanı bulmuştur. Özellikle dünya genelinde 1980’lerden itibaren topraksız tarıma ticari anlamda ilgi artmıştır.

Türkiye’de ise 1995’ten beri ticari olarak topraksız tarım yapılmaktadır. Bu tekniğin ana avantajları: daha yüksek üretim, daha iyi büyüme ve kalite kontrolü, daha verimli su ve gübre kullanımı, toprak kaynaklı patojenlerin yayılmasının önlenmesi sayılabilir.”

Ancak bu üretim şekli işletme kurum maliyeti dolayısıyla dar ve orta gelirli üreticiler tarafından uygulanamamaktadır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.