Kırsal kalıkınma ve milli taırm politikaları arasındaki uyum ülke ekonomisi ve tarımının sürdürülebilirliği açısından önem taşımaktadır.
Konunun önemine binaen TZOB’un bu alandaki görüşlerini, İktisadi ve Zirai Rapor” dan alıntı ile ortaya koyalım:
Gerek tarım gerekse bölgesel politika hedeflerini tamamlayıcı bir işlevle yapılandırılan kırsal kalkınma; dokuzuncu ve onuncu kalkınma planlarında bölgesel gelişme ekseni altında konumlandırılırken, bu politikanın içeriği tarım sektörünün rekabet gücünü ve yerel kalkınmayı destekleyecek şekilde tanzim edilmiştir.
Tarımsal üretimin ağırlıklı olarak kırsal alanda ve yerleşimlerde yapılması nedeniyle, tarımsal üretime ilişkin üretim faktörlerinin (işgücü, sermaye, doğal kaynak, girişimci vb.) niteliği ve verimlilik düzeyi kırsal kesimdeki gelişmişlik düzeyiyle yakından ilişkilidir. Bu bakımdan, tarımsal üretimdeki verimlilik ve kalite artışlarıyla ilintili birçok konu, kırsal kalkınma politikalarına konu edilmektedir. Bu içerikte tasarlanan ve güçlendirilen kırsal politikaların tarımsal politikalara paralel şekilde uygulanması üretimde verimliliği artırmaktadır. Bu nedenle, tarım destekleriyle üretim maliyetlerinin sübvanse edilmesi göz önünde bulundurulduğunda, yukarıda ifade edilen alanlarda geliştirilecek kırsal kalkınma uygulamalarıyla tarımın rekabet gücünün artırılması sağlanabilir.
Ülkemizde geçmiş dönemlerde uygulanmış ve halen uygulanmakta olan çok sayıda kırsal kalkınma projesi bulunmaktadır. Bu projelerinin amaçlarının kırsal kesimde yoksulluğun azaltılması, hane ve üretici gelirlerinin artırılmasını temin etmek üzere mevcut işletmelerde kapasite geliştirme, tarım ve tarım dışı ekonomik faaliyetleri çeşitlendirme yönelik uygulamaları gerçekleştirmek olup, temel amacı kırsal toplumun refah seviyesinin artırılması olarak özetlenebilir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından üretilen kırsal alan istatistikleri esas alındığında iki farklı tanımın kullanıldığı görülmektedir.
Birinci tanım için temel kriter yerleşim yerlerinin idari statüsüdür. Buna göre, il ve ilçe merkezleri dışında kalan tüm yerleşimler köy (beldeler dahil) kabul edilmektedir. Bu tanıma göre, TÜİK tarafından köy-şehir ayrımında istatistikler üretilmektedir.
Ulusal Kırsal Kalkınma Strateji (UKKS) belgesinde kırsal kalkınma; en genel tanımıyla, kırsal alanda yaşayan fertlerin ekonomik ve sosyal refahı ile yaşam kalitesini artırma sürecidir. Bu durum, çok boyutlu bir kalkınma yaklaşımını ve çok sektörlü kamu politikalarını gerekli kılmaktadır. Kırsal alandaki temel ekonomik faaliyetin tarım olması nedeniyle bu politikanın sektörel boyutu tarım politikalarına, ulusal refahın kentsel ve kırsal alanlar arasında dengeli dağılmaması nedeniyle bu politikanın mekânsal boyutu ise daha çok bölgesel gelişme politikalarına konu edilmektedir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.