Doğrusu memleketin halleri pek de iç açıcı değil. Yokluğa ve yoksulluğa da alıştık ama, bir türlü huzura kavuşamıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız birlik ve beraberlik mesajları verirken bazı uygulamalar kendisinin bu dilekleriyle örtüşmüyor gibi.
Bakınız, bazı CHP’li belediye başkanları adeta terörist muamelesi görüp sabaha karşı evlerinden alınırken iktidar partisine mensup tek bir belediye suçlanıp yargı önüne çıkarılmadı. Bu insanlar hangi partiden olursa olsun, bu memleketin evlatları. Bir tarafın tamamını suçlu olarak görüp diğer tarafa ak kaşık muamelesi yapmak pek de inandırıcı olmuyor.
*
Ben İstanbul’u bilmem. Ne söylerlerse inanırım. Ancak; şaştığım ve de dehşete düştüğüm bazı durumlar var. Sökeli gazeteci Durmuş Tuna’nın bazı paylaşımlarını adeta inanamaz duygularla okuyorum. Sayın Tuna Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu hakkında öyle iddialarda bulunuyor ki, insan okurken dehşete kapılıyor.
Rüşvet almak, imar yolsuzluğu, adam kayırmaca ve savcı satın almak…
Bunları ifade ederken bile şaşkınlık yaşıyorum. Durmuş Tuna bunları büyük bir açıklıkla dile getiriyor. Yani imalarda falan bulunmuyor. Açık açık suçluyor. Bizim Topuklu Efe namıyla bildiğimiz Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu hakkında 16 dava açıldığını, bu davaların karar aşamasına geldiğini, ama bir türlü kararın açıklanamadığını ifade ediyor. Özlem Hanım da bu suçlamalara karşı sessizliğini koruyor. En azından bizim gördüğümüz durum böyle.
*
Sevgili okuyucu, sessizliğini koruyan sadece Özlem Çerçioğlu değil elbette. Söke’deki sivrisineklere bile duyarlılık gösteren AKP Aydın İl Başkanı Mehmet Erdem de bütün bu iddialara ses çıkarmıyor. Sanki kendisinin uzmanlık alanı sadece sivrisinekler.
Sayın Başkan, bu kadar iddia ortada dönerken ve de Türkiye’nin başka büyükşehirlerinde bunların yarısı kadar olay ve iddia bulunmazken ortalık ayağa kalkıyorsa bu sessizliğe anlam vermekte güçlük çekiyoruz. Siz de sessiz kalıyorsunuz, yargının temsilcileri de sessiz kalıyorlar.
Acaba diyorum; Tuna tarafından ortaya atılan bu suçlamalar bir soruşturma için yeterli değil midir? Tutuklanan ve hapislere atılan o belediye başkanları çok daha büyük suçlar işlediler de bizden mi saklanıyor? Böyle düşününce de dehşete kapılıyorum.
Son söz; adalet ülkenin tamamında ve herkes için eşit uygulanmalıdır. Suçlular cezalarını çekerken suçu olmayanlar da iftiralardan korunmalıdır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.