AyFm 100.5
  • 7 Ekim 2025, Salı

CHP VE AKP’NİN DOSTANE İLİŞKİLERİ

Biri iktidar partisi ve diğeri de ana muhalefet partisi. Yani birbirlerinin rakibi olan bu partilerimizin yıllarca hasım gibi görünüp birlikte hareket ettiklerini görüp öğrenmek de etkileyici bir deneyim oldu. Geçmişte bazı durumları görüp şaşkınlığımızı paylaşıyorduk da, işin bu kadar aleni hale gelmesiyle,  belediye başkanlarının ve de bazı meclis üyelerinin  parti değiştirmesiyle “takke düştü, kel göründü” halleri hasıl oldu.
Oturup, geçmişten bugüne yaşanan bazı olayları düşündüm. Bazı CHP’li Belediye Başkanlarının AKP’liler ile kurdukları iyi ilişkileri aklıma getirdim. 
AKP Söke’de hiç belediye başkanı çıkaramadı. Kendi bünyelerinden aday çıkardılar, Cumhur ortağı olan MHP’den adaylar çıkardılar… Bazen çok yaklaşmalarına rağmen bir türlü sonuca ulaşamadılar. Daha sonra da işin ucunu koyuverdiler. 
Aslında, böyle çok  daha kolay oluyormuş. CHP’den seçilmiş başkanı bir şekilde ikna edip kendi saflarınıza alırsınız, olur biter. Öyle seçimlerle falan uğraşmaya ne gerek var ki?..
*
Sanırım Ak Partili dostlar bu işin bu kadar kolay olacağını düşünmediler. Çünkü parti değiştirme sonrasındaki sevinçlerinde abartma, bu işin kendileri için de bir sürpriz olduğunu gösteriyor.  İlçe teşkilatı için sürpriz oldu da, sanırım il yönetimi için de sürpriz oldu. Çünkü  transferden çok kısa bir süre önce bile Çerçi Hanım için atıp tutmalara devam ediyorlardı. Gerek il başkanı, gerekse milletvekilleri her vesileyle hanımefendiyi eleştirip hizmet fakiri olduğunu ifade ederken ağır ifadeler kullanmaktan da çekinmiyorlardı. 
İlçe yönetimi zaten konunun dışında kalmış olmalı ki, hep birlikte İberya Arıkan’ı ziyaret ederken bile şaşkın ve yabancı gibiydiler. Onlar da sonradan açıldılar ve işin gerçekliğini anlayınca da gönüllerindeki hevesi ortaya koyup illa ki başkan yardımcılıkları üzerinde tasarruf hakkı istediler.  İberya Arıkan sırf onların bu hevesleri sebebiyle uzun süre başkan yardımcısı seçemedi.
İşi zorlaştıran etkenlerden biri ve de en önemlisi de galiba parti değiştirme sürecini adeta çeyiziyle birlikte gerçekleştirmek anlamı taşıyan, verilen bazı sözlerin yerine getirilmesindeki zorluklardı. İberya Başkan parti değiştirirken Özlem Başkan gibi tek başına gitmedi. Yanında CHP’den istifa etmiş meclis üyeleri de vardı. Bunlar istifa sonrası  AKP ve MHP saflarına katılarak beklemeye başladılar.  Ortada iki tane başkan yardımcılığı var ve  bu iki koltuk beş kişiye paylaştırılamıyor. Üstelik koltuklarda parti içinde bekleyen başka partililerin de gözü olduğunu düşünürsek bu işi kırmadan, dökmeden yapmak oldukça zor olacak. 
Bakınız,  MHP İlçe Başkanı bile bu duruma sinirlenip istifa etti.
*
Son söz; çiçeği burnunda İlçe Başkanı Erkan Polat’ın da mutlaka kongre sürecinde verilmiş sözleri vardır. O sözlerin de bir şekilde yerine getirilmesi gerekir. Çünkü  yönetim ve il delege listesindeki özellikle ağır abiler bir şey istediler mi mutlaka alırlar. Bu kadar dolambaçlı işlerin içine  girdiklerine göre  de  elbette bazı istekleri olacaktır. Bu işler hem Polat’a, hem de Arıkan’a sıkıntılar yaşatacaktır.
Yani bu işler öyle belediye binasını  gül suyuyla yıkatıp duvara Muhterem Cumhurbaşkanımızın resmini asmakla ve sonra da Keramettin Hocamız ile sabah namazını eda ederek bitmiyor. Arıkan şimdiye kadar sadece Çerçi Efe’nin gönlünü ederek ve de bazı meclis üyelerinin yakınlarını belediyede işe alarak işleri yürütüyordu. Şimdi memnun etmesi gereken o kadar çok kişi var ki…

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.