AyFm 100.5
  • 2 Eylül 2025, Salı

ZAFER HAFTASI KUTLU OLSUN

Bu hafta zafer haftası. 26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz, Yunan Ordusunun Dumlupınar’da kuşatılıp ağır bir mağlubiyete uğratılması ve sonunda başkomutanını bile esir vererek bozgun halinde kaçmaya başlamasıyla büyük bir zafere dönüşmüştür. O büyük zafer, Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ordular İlk hedefiniz Akdeniz’dir” komutuyla bir kovalamacaya dönüşmüş, kaçan düşman İzmir’e kadar kovalanıp 9 Eylül 1922 tarihinde denize dökülmüştür. Yaklaşık üç yıl süren ve büyük acıların yaşandığı o korkunç işgal günleri de Büyük Önderimizin eşsiz dehası ve kahraman ordumuzun atalarına layık mücadelesiyle sona ermişti. Merhum Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşımızda ifade ettiği gibi, asırlardır hür yaşayan kahraman ırkımız bundan sonra da hür yaşayacaktı. Bize zincir vurmayı hayal eden çılgınlar geldikleri gibi bile gidememiş, sayıca ve mühimmat olarak kendilerinden daha noksan olan, ama çok iyi sevk ve yönetime sahip bir orduya yenilip büyük kayıplar vermişlerdir.

Bazı şaşkınların, özellikle de bazı genç kızların televizyonlarda kameralara bakarak “keşke İngilizler kazansaydı, keşke Yunanlılar kazansaydı” şeklindeki sözlerini duyunca “bunlar benim milletimden midir” diye şaşırmaktan ve hayretler içinde kalmaktan kendimi alamıyorum.

*

Büyük Taarruzun başladığı 26 Ağustos tarihinin bizim için çok büyük bir anlamı daha vardır. Büyük Türk Hükümdarı Sultan Alpaslan 26 Ağustos 1071 tarihinde kendilerinden çok daha kalabalık olan Bizans Ordusu’nu Malazgirt Ovası’nda mağlup ederek imparatorları Romen Diyojen’i esir almıştır. Bakınız, iki önemli beka savaşında sayıca az olmamıza rağmen hem fıtratımızda olan cesaret ve kahramanlık, hem de başkomutanlarımızın eşsiz dehaları ve usta yönetimleriyle kazanıp karşı tarafın başkomutanını esir aldık. Böyle kahramanları ve böyle kumandanları çıkarabildiği için bu onur, yüce Türk Milletinindir.

*

Sevgili okuyucu, bu yazıyı yazarken ezan okunuyordu. Bundan 20 yıl önce de, kırk yıl önce de, yüz yıl önce de bu ülkede ezanlar okunuyordu.

Bakınız, Birinci Dünya Savaşında bizim gibi İngiliz, Fransız ve diğerlerinin işgaline uğramış olan Müslüman güney komşularımız şu anda bile bitmeyen savaşların, işgallerin ve katliamların yuvası olmuş durumdalar.

Bizler çok şükür bağımsız bir ülkenin bağımsız yurttaşları olarak, huzur ve güven içinde yaşamaya devam ediyoruz. O İngiliz, Fransız, Yunan hayranı olan genç kızlarımızı işgal edilmiş ama bir Atatürk’e sahip olmadıkları için yıllarca işgal altında kalıp sömürülmüş, bugün de hala kanları dökülen, canları alınan o ülkelere gönderip “istediğiniz bu muydu” diye sormak gerekir.

Zafer haftamız ve Zafer Bayramımız kutlu olsun. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.