AyFm 100.5
  • 4 Kasım 2025, Salı

YOL TAMİRATI BİTMİŞ

Söke’yi Kuşadası’na bağlayan yoldan söz ediyorum. Geçtiğimiz aylarda o yolun Yaylaköy’den sonraki bir bölümünün göçtüğünü, Allah’tan ki o sırada seyir halinde bir araç olmadığından bir facianın gerçekleşmediğini öğrendik.
Bu yol çok eski değil. Yapılalı en fazla 15 yıl olmuştur.  Hatta bir değil, iki defa yapıldı desek abartmış olmayız.
Sevgili okuyucu, bu yolun yapımı başladığında çok sevinmiştik. Turizm kenti komşumuzla aramızdaki bu ulaşım hattının yenilenecek olması bizleri çok mutlu etmişti. Galiba o zamanlar paramız pulumuz da vardı ki, yol kısa sürede yapılıp bitirildi. Bizler de büyük bir mutlulukla bu yeni yolu kullanıp sebep olanlara hayır duaları etmiştik. 
Ancak; birkaç ay sonra çok şaşırtıcı bir olay yaşadık. Yapılan yeni yolumuz tekrar kazılmaya başlanmıştı. Yeniden aylar süren çalışmalar yapıldı ve yol tekrar bitirilip ulaşıma açıldı. Kimselere de bu iki defa üst üste yol yapmanın sebebi açıklanmadı.  O zamanlar AKP’li bir dostumu arayıp aynı yolu iki defa yapmanın sebebini sormuştum.  Doğru ya da yanlış, verilen cevap çok ilginçti:
“Daha önce yola başladığımızda ödenek yetersizdi ve ancak soğuk asfalt kullanarak yolu yapmıştık. Şimdi yeni ödenek geldi ve soğuk asfaltı bozup sıcak asfaltla yeniden yaptık…”
İlginç değil mi?
*
Kardeşim,  madem paran yetmiyor ve illa ki sıcak asfalt istiyorsun,  para gelene kadar bekle. Ya da madem paran kadar çalışıp soğuk asfalt yaptın, bırak da öyle kullanalım. Birkaç ay önce yapılan yol bozulup da tekrar yapılır mı? Bu bir israf değil midir? Milletin parasını boşa harcamak değil midir?
İşte, ne sebeple olursa olsun, iki kere yapılan o yol çöktü. Asfaltına iki kere para harcanıp da bozulan ve tekrar yapılan o yolun makyajına dikkat edip para harcayanlar aynı hassasiyeti güvenliğine göstermemişler. Adeta uçurum kenarından geçen yolun kenarına bir duvar çekip güçlendirmeyi bile düşünmemişler.  Yol üzerinde araç bile yokken göçmüş. Allah yüzümüze bakmış da öyle olmuş. Yoksa trafiğin yoğun olduğu bir vakitte göçse onlarca araç aşağılara yuvarlanıp can kayıplarına sebep olmaz mıydı.  
Bu durum konunun uzmanlarının yetersizliği değilse bir ihmal ya da öngörü noksanlığı değil midir? O zamanki  karar vericiler, yapımını üstlenenler, denetimini yapanlar  kusurlu değiller midir?
Şimdi yolumuz tamir edildi diye, o zamanlar yapılmayan güvenlik duvarları şimdi yapıldı diye alkış tutuyoruz.
Göçük tamir edildi de, sebebi için pek de bir laf edilmedi. Bu olayın sorumluları kimlerdir?  Zamanında yolu yapan müteahhitler hesap verecekler mi? Bu işin bir kabahatlisi yok mudur? Yoksa bu türlü göçükler işin fıtratında mı vardır?

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.