AyFm 100.5
  • 26 Ağustos 2025, Salı

ERDEM’İ HAYRETLER İÇİNDE İZLİYORUM

Ak Parti İl Başkanı Mehmet Erdem Aydın’ın kırık topuklu efesi Özlem Çerçioğlu’nun Ak Partiye geçişine çok çabuk uyum sağladı. Doğrusu bu durumu hayretle karşılıyorum. Son derece samimi bir ifadeyle “hizmetinizdeyiz” dedi. Sayın Erdem’in bu görüntüleri ve de ifadeleri bana bizzat tanık olduğum bazı olayları hatırlattı.

*

O zamanlar Sayın Fatih Akıkentli’nin adı CHP’den Söke Belediye Başkan Adayı olacak diye geçiyordu. O günlerde kendisini ziyaret etmek üzere makamına gittim. Habersiz ve plansız bir ziyaret olduğu için oda oldukça kalabalıktı. Sekreteri kahve söyledi ve onunla oturduk. Bir süre sonra da içeriden Ak Parti’nin Söke’deki iki önemli ismi çıktılar. Savuca ve Atburgazı mahallelerinde yaşanan sıkıntıları anlatmışlar. Kendileri ile selamlaşıp içeri girdim.

Akkentli zaman zaman hatırımı sorar, “Ali ağabey, şurada böyle yaptım, burada böyle yaptım, doğru mu, senin bu konularda fikrin var mı” diye danışır, düşüncelerime de her zaman değer verirdi. Bende “madem böyle bir yola çıktın, bütün küskünlükleri kaldır, kalbini kırdığın partili partisiz herkesi ara sor helallik al” diye hep uyarır öğüt verirdim.

Kahveler söylendi ve, bana döndü:

“Ali abi senin sözünü dinledim, tüm kırgın küskün kalbini kırdığım isimleri arıyorum” dedi.

Bundan çok memnun olmuştum.

“Kesinlikle iyi yapmışsın. Kimse ile kavga etme kimse ile tartışma bütün kırgınlıkları bitir” dedim. Kendisine Refik Mercan, Sevim Şahin, Hüseyin Gündüz, Nebihat Erten’in isimlerini verdim.

Hatta benim yanımda Refik Mercan’ı aradı ama Refik açmadı.

Fatih neşeliydi. Anlatmaya devam etti.

“Abi, biraz evvel muhabbetten çıktı. Bende Mehmet Erdem’in telefonu yoktu Ak Partili arkadaşlar hazır taleplerini iletirken onlardan aldım. Onların yanında aradım. Özlem Başkan ile birlikte bazen adamın kalbini kırdığımız anlar oldu, aradım ve aramızda son derece ilginç bir sohbet geçti. Bu konuşmaya odamdaki Ak Partili konuklar da şahit oldular.

“Merhaba sayın vekilim ben Fatih Akkentli sizinle dolaylı da olsa çok karşı karşıya geldik bugün başka bir yolculuğun içindeyiz, helalleşelim.”

Erdem bu sözlerimi hiç ummadığım bir şekilde karşıladı.

“Özlem Hanım ve seninle huzuru mahşerde görüşeceğiz. Hakkım önce Özlem’e sonra sana helal değil. O yaptıklarının, sana ve o gazeteci Tuna’ya yaptırdıklarının hesabını Allah’a verecek. Onunla orada hesaplaşacağız”

“Akkentli ısrar etmiş.

“Abi hepimiz memlekete hizmet ediyoruz. Halka hizmet için çalışıyoruz. Belki bunun karşılığı cennete buluşuruz, Öyle büyük konuşma.” diye cevap vermiş. Ama Sayın Erdem çok öfkeliymiş.

“Asla, onunla cenneti de kabul etmiyorum” diye cevap vermiş.

Akkentli bütün bunları anlatıp “nasıl, doğru yaptım mı“ diye sordu. Ben de çok doğru yaptığını, Mustafa Savaş’ı da arayıp helalleşmesini söyledim.

Akkentli aramak istemedi. Mehmet Erdem ile Aydın’da Sarıoğlu Lokantasında aracının plakası nedeniyle aralarında samimi bir sohbet geçmiş buna dayanarak aradığını söyledi.

Israr ettim. “Bende telefonu yok” dedi.

Hemen araştırdık bulduk. Aradı. Kendisini tanıttı. Konuşmayı aynen aktarıyorum ;

“Merhaba Sayın Vekilim ben Fatih Akkentli sizinle dolaylı da olsa, bazı kırgınlıklar oldu. Üzülmenize vesile olduğum durumlar yaşadığımızı düşünüyorum. Şimdi ben başka bir siyasi yolculuğa çıkıyorum. Bu sebeple helalleşmek için aradım Hakkınızı helal edin” dedi.

Ak Partili Mustafa Savaş “ elbette bir kırgınlık bir hak geçme, bir üzüntü olmuştur. Bunlara neden tevessül edildi bilmiyorum. Ama siyasetin içinde böyle anlar maalesef oluyor. Siyasi hırs insanların gözüne perde çekiyor. Seni gıyabında tanıyorum. Çok zeki ve yetenekli bir adam olarak biliyorum. Tabi ki helalleşelim. Ama sende bu zekanı ve yeteneklerini artık memlekete hizmet etmek için kullan ülkene faydalı olmak için kullan. Topluma faydalı işler için kullan. Hakkımız helal olsun.” dedi ve kapattı.

*

Sevgili okuyucu, iki görüşme için de tanık olduğum olayları anlattım. Sayın Mustafa Savaş ile tanışmadık. Oturup konuşmuşluğumuz yok. Sayın Mehmet Erdem ile röportajlar ve televizyon söyleşileri yaptık. Akkentli’ye o tavrını yadırgamıştım.

Savaş’ın o telefon görüşmeleri bugünkü davranışlarıyla uyumlu ama Mehmet Erdem “Huzuru mahşerde bir araya gelmem, cennete koysan ayrılırım” dediği Çerçioğlu’nun emrinde ve hizmetinde olduğunu söyledi.

Mustafa Savaş hakkını helal etti konuyu kapattı.

Erdem huzuru mahşere kadar sürdürmeyi düşündüğü konuda kendi sözünü yedi.

Siyaset nelere kadir.

Son söz; Şimdi merak edilen konu şu; bu hesap huzuru mahşerde mi çözülecek?

Yoksa Çerçioğlu’nun yaptığını, ettiğini, tuttuğunu, vurduğunu Ak partiye geçince unutup yuttu mu ?

Hak CHP’de iken helal değil de, Ak Partiye geçince mi helal?

Sayın Erdem, vicdanınız siyasi rozete mi endeksli? 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.