Pamuk tarımının başta pazarlama olmak üzere sorunlarının ele alırken bu bölümde devletin yani Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın bakış açısından sorunları ele almaya ve devletin gözüyle çözümleri ortaya koymaya devam edelim ki devlet ile üretici arasındaki ortak yönler ve ayrı görüşler ortaya çıksın:
“Ülkemizde pamuk üretim ve tüketiminin ekonomideki stratejik yeri ve önemi tekrar değerlendirilerek, acilen sektördeki duruma müdahalelerde bulunulmalıdır. Tekstil sanayisinin tüketim ihtiyacını karşılayacak üretim miktarı öncelikli hedef olarak seçilerek özellikle yüksek seviyede verim getiren araziler olmak üzere, pamuk üretimine elverişli arazilerde pamuk üretimi artırılmalıdır. Bu sebeple, pamuk üretimi, sadece tarımsal üretim olarak değil; ülkemizde en büyük ihracatı gerçekleştiren ve en büyük istihdam yükünü çeken sektör olarak tekstil sektörüne hammadde temini bağlamında; “ülkemiz için stratejik bir ürün/üretim” olarak benimsenmelidir.”
MALİYETLER DÜŞÜRÜLMELİ
“Türk pamuğunun yüksek maliyet sorununun çözülmesi ve bu yolla üretimin artırılması ve dünya fiyatlarıyla rekabet edilebilmesi için pamuk politikaları yeniden değerlendirilmelidir. Pamuk destekleme primlerinin tespitinde rakip ülke koşulları ve dünya fiyatları göz önüne alınmalıdır. Bu alanda adım atılmasının alternatifi ise maliyet düşürücü tedbirler alınmasıdır. Diğer bir ifadeyle pamuk destekleme primleri artırılamıyor ise, gübre, mazot, tarımsal sulamada kullanılan elektrik gibi tarımsal girdi fiyatlarının düşürülmesi, girdiler üzerindeki KDV gibi vergilerin makul bir seviyeye çekilmesi şeklinde, en azından Türk pamuğunun dünya koşullarında rekabetçi bir yapıya kavuşmasını sağlayacak uygulamalara ihtiyaç vardır.”
VERİMLİ ALANLAR DESTEKLENMELİ
“2011 yılından itibaren uygulanan havza bazlı destekleme modelinin etkin bir şekilde takibi ve uygulanması sağlanmalıdır. Bu bağlamda pamuk üretiminde daha çok verime sahip olan alanlarda ekimin artırılması için daha çok destek sağlanmalı ve bunun için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu konudaki imkanları artırılmalıdır. Bu durum ülke içinde milli gelir artışı, istihdam artışı, dış ticaret açığının olumlu yönde etkilenmesi ve yerli sanayi için hızlı hammadde tedariki gibi birçok husus için büyük önem taşımaktadır.”
“Pamuğun ülke içindeki üretiminin tüketimi karşılayacak seviyeye gelinceye kadar, ithalatın daha düşük bedellerle gerçekleştirilmesi için alternatiflerin değerlendirilmesi, göz önüne alınması gereken bir husustur. Türkiye’nin yıllar itibariyle yarısından fazlası ABD’den yapılan pamuk ithalatının, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olan pamuk üreticisi ülkelere doğru kaydırılabilmesi, Türkiye’nin daha ucuz hammadde temin etmesini sağlayacak önemli bir girişim olarak gündeme alınmalıdır. Bu nedenle İİT üyesi ülkelerle pamuk ticaretinin artırılması ve bunun için Türk tekstil sanayicisinin tercih ettiği pamuk standartlarını söz konusu ülkelerde sağlayacak plan ve projelerin bu ülkelerle karşılıklı olarak hayata geçirilmesi, hatta daha ileri gidilerek bu ülkeler ile Türkiye arasında, İslam Kalkınma Bankası üzerinden kullanılacak krediler vasıtasıyla, ABD ile Türkiye arasında var olan ticaret sistemine (Sübvansiyonlu ithalat- GSM kredileri) benzer bir yapı oluşturulması, Türkiye’nin pamuk ile ilgili hedefleri arasında olmalıdır.”
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.