Alaşehir’de düzenlenen “Manisa İli Jeotermal Enerji Potansiyeli ve Çevresel Etkileri Sempozyumu'' ile ilgili izlenimlerimizi ve aynı günün öğleden sonraki bölümünde yer alan panel ile ilgili izlenimlerimizi aktararak sürdürüyoruz.
Öğleden sonra düzenlenen panelde,
Prof Dr. Alper Baba: Jeotermalin Yer altı Sularına Etkileri;
Necdet Türk: Jeotermal Uygulamaların Çevresel Etkilerine Halkın Bakış Açısı;
Doç. Dr. Cihan Güneş: Jeotermal Atık Su Yönetimi. Geri Kazanım ve Arıtma konusunda sunumlarını yaparak dinleyicilerin sorularını cevapladılar.
Şahsım olarak Jeotermalin Tarıma ve Toprağa Etkileri konusunda bir sunum yaparak jeotermal sistemlerin tarıma, tarım ürünlerine, sulama sularına etkileri ile ilgili Germencik ve Buharkent’te yapılan bilimsel çalışmalar ve araştırmalar konusunda bilgi aktardık. Özetle:
“Temiz enerji” olarak bilinen jeotermal enerjinin kullanımı ve uygulamalarında da çevresel etkiler önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmakta, etkilerin önlenebilmesi veya en aza indirilmesi için gerekli teknik önlemlerin yerine getirilmesi kaçınılmaz olmaktadır.
Fakat günümüzde jeotermal sistemlerin gerçeği olarak re-enjeksiyon prensibine uyulmadığı gerçeği karşımıza çıkmaktadır.
Sonuç olarak yapılan bilimsel araştırmalarda;
pH, suda özünebilir toplam tuz, bor, Na, K, Cr, Ni, Ra-222, K-40, Th-232 ile su örneklerinde pH, elektriki geçirgenlik (Ec), ESP, SAR, B, Cl, Cd, Pb, Ni ve radyum elementi değerlerinin normal sınır değerlerin oldukça üstünde olduğu belirlenmiştir.
Bu yüzden jeotermal sular, içme, sulama ve kullanma sularının kalitesinin bozulmasına hatta kullanılamaz hale gelmesine sebep olabilmektedir. İnsan, bitki ve hayvan sağlığını tehdit eden; arsenik (As), civa (Hg), kadmiyum (Cd), kurşun (Pb), krom (Cr) ve çinko (Zn) gibi ağır metaller içerebilmektedir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.