2016 yılında incir kalite, fiyat ve ihracatında sektörün tüm kesimleri iyimserlik içinde iken bazı sorunların varlığı da hala ortada durmaktadır.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin oluşturduğu TZOB İncir Çalışma Grubu’nun incir üretim, tüketim ve pazarlaması ile ilgili raporunda yer alan tespitleri ortaya koyalım:
“Dünya İncir Üretimi
FAO verilerine göre 2002 yılı itibarıyla dünyada 419 bin hektar alanda incir üretimi yapılmakta olup elde edilen incir miktarı ise 1,1 milyon tondur. Ülkemiz, dünya incir üretiminden aldığı, %23,6’lık payla ilk sırada yer almaktadır. Türkiye’yi sırasıyla Mısır (%17,4), Yunanistan (7,4), İran (6,6), Fas (6,3) ve İspanya (5,8) izlemektedir.
Dünyada oldukça sınırlı sayıda ülkede incir üretimi yapılmakta olup, buna bağlı olarak kuru incir üreten ülke sayısı da oldukça azdır. Dünyada kuru incir üretiminde önemli ülkeler başta Türkiye olmak üzere Yunanistan, ABD ve İtalya’dır. Dünya üretimin % 54,3’ü ülkemizde, % 13,9’u Yunanistan’da, yine %13,9’u ABD’de ve %7,8’i de İtalya da gerçekleştirilmiştir. Bu değerlerle ülkemiz dünya kuru incir üretiminin yarısından fazlasını yaparak bir tekel oluşturmuş durumdadır.
Dünya İncir Tüketimi
Dünyada üretilen 90.000 ton civarındaki kuru incir üretiminin yaklaşık %30-40’ı üretici ülkelerce tüketilmektedir. Üretici ülkelerin iç tüketimlerinden arta kalan kısmı ise ihraç edilmektedir. Kuru incir uluslar arası pazarlarda, çerezlik olarak tüketildiği gibi pasta imalatında, çeşitli yemeklerin yapımında, dilimlenmiş olarak ekmek imalatında, şekerli mamuller imalatında ve meyve karışımlarında kullanılmaktadır. Kalitesi düşük olanlardan pekmez, hurda incirlerden de etil alkol üretilmektedir. Etil alkolün üretimi esnasında ortaya çıkan incir çekirdekleri de boya, kozmetik ve ilaç sanayinde değerlendirilmektedir. Türkiye’de ve dünyada kuru incir tüketiminde, özellikle sağlıklı gıdalar pazarının hızlı gelişimine paralel olarak artan bir talep vardır. Yurtdışı pazarlarda Noel, yurt içinde de Ramazan dönemlerinde kuru incir talebinde belirgin artışlar görülmektedir.
Türkiye İncir Üretimi
Dünya’da gerek miktar, gerekse kalite bakımından önemli sayılabilecek incir üreticisi ülkelere az sayıdadır. Türkiye, dünyanın en büyük ve kaliteli incir üreticisi olup, dünya taze incir üretiminin %23,6’sını, dünya kuru incir üretiminin %54,3’ünü gerçekleştirmektedir. İncir, yaklaşık olarak 30.000 çitçi ailesinin yetiştiriciliği yaparak geçimini sağladığı ve sektörde 250.000 kişiye istihdam imkânı yaratan bir ürünümüzdür. Ülkemizde yoğun olarak yetiştiriciliğin yapıldığı bölge Ege Bölgesi’dir. İhraç değeri yüksek kurutmalık çeşitler Ege Bölgesinin Büyük ve Küçük Menderes Havzalarında yetiştirilmektedir. Kurutmalık incir plantasyonlarının %4,6’sı taban, %12’si kır-taban ve %83,4’ü ise eğimli dağlık alanda yer almaktadır.
Sofralık çeşitler ise Ege, Akdeniz, Marmara Bölgesinde ve hatta Karadeniz sahil şeridinin pek çok yöresinde yetiştirilmektedir. Özellikle Aydın ilimiz incir ile özdeşleşmiştir. 2001 yılı DİE verilerine göre toplam incir üretimimizin %60,7’si Aydın ilimizde gerçekleşmiştir. Aydın ilimizi %15,4’lük payla İzmir, 4,7’lik payla Bursa izlemektedir.
Ülkemizde üretilen çeşitler arasında en yaygın olan ve dünyaca tanınan, ekonomik değeri yüksek ve birinci sınıf standart çeşit, Sarı loptur. Ülkemiz incir üretiminin %90’ından fazlasını Sarılop çeşidi incirler oluşturmaktadır.
Türkiye İncir Tüketimi
Ülkemizde üretilen incirin %30’u taze olarak iç pazarda, %70’i kuru incir olarak dış ve iç pazarda tüketilmektedir. Kuru incirin tüketimi ülkemizde arzu edilen seviyeye henüz ulaşamamıştır. Ülkemizde kişi başına yıllık tüketim tahminen 150-200 gr. civarındadır. Türkiye’nin yıllık kuru incir tüketim miktarı ise ortalama 5-6 bin ton civarındadır. Kuru incir, çeşitli tanıtım faaliyetleri ile iç tüketiminin artırılması gerekmektedir. Ülkemizde kişi başına düşen taze incir tüketimi ise 300-500 gramdır. Bu miktarım artırılması gerek halkımızın yeterli ve dengeli beslenmesi, gerekse piyasalarda dengenin sağlanması bakımından gerekli görülmektedir.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.