Türk halkı kime inanacağını şaşırdı.TÜİK’e mi ENAG’a mı?
Enflasyon TÜİK'e göre yüzde 78,62 ENAG'a göre yüzde 175,55
Her ne kadar yöneticiler enflasyon dahil resmi veriler dışında yayınlanan rakamlardan hoşlanmasa,”bunları “yalan ve bozguncu haber” olarak niteleyip cezai müeyyide düşünse de halkın yaşadıkları ortada.Ekonomik baskılar altında ezilen halk kitleleri ister istemez akademisyenlerin oluşturdukları enflasyon araştırma grubu olan ENAG’a inanmaktalar.Çünkü 2022 yıl başında ücretlilere ve emeklilere yapılan yüzdesi oldukça yüksek zamlar ancak iki ay dayandı.Mart başından itibaren ücretler yetersiz hale geldi.
Haziranda TÜİK’e göreTÜFE yüzde 4,95 arttı. Yıllık bazda tüketici enflasyonu yüzde 78,62 oldu.
Mayıs ayında bu rakam yüzde 73,50 açıklanarak 1998 yılı Ekim ayından bu yana en yüksek seviyeye çıkmıştı.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Yİ-ÜFE, haziranda bir önceki aya göre yüzde 6,77, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 61,68, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 138,31 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 88,77 artış gösterdi.
Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 123,37 ile ulaştırma, yüzde 93,93 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 81,14 ile ev eşyası oldu.
Haziranda en fazla fiyat artışı yüzde 24,8 ile şehir gazı ve doğal gazda, en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 24,85 ile sebzede görüldü.
TÜFE'de yıllık bazda en düşük artış yüzde 23,74 ile haberleşme ana grubunda gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla yüzde 26,99 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 27,76 ile eğitim ve yüzde 39,34 ile sağlık oldu.
Geçen yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana grupların ise sırasıyla yüzde 123,37 ile ulaştırma, yüzde 93,93 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 81,14 ile ev eşyası olduğu görüldü.
Bu arada Merkez bankası da kendince tüketici fiyatları belirledi.Ocak 2022de % 11,1 artan tüketici fiyatları Merkez bankasına göre Mayıs ayında 2,98’e düşmüş olarak belirlenmiş iken Haziran’da bu rakam 4,95’e yükseldi.
Sektörler açısından konuyu ele aldığımızda ürettiği mal en az zamlanan ve en az büyüyen sektör gene tarım oldu.Bunun olacağı yılbaşından belliydi.
Tarıma girdi üreten tüm sektörler büyürken tarım sektörü hızla küçülmekte tarımda kalan nüfus hızla azalmaktaydı.
Uygulanan ekonomi politikaları ile ilgili olarak Sayın Raif Bakova’nın süt ve süt ürünleri üzerinden yaptığı değerlendirme tarım sektörü açuısından dikkate değerdir.
“Ekonomide ve ticaret ile tarımdaki tüm gelişmeler uygulanagelen politikaların başarı notunu düşürmektedir. Çünkü Nisan ayı enflasyon rakamları Türkiye ekonomisinin “hiperenflasyon”a doğru evrildiğini göstermektedir. Önlem olarak alınan kararlar uyumlu ve önleyici olmalıdır. Örneğin, 6 Mayıs 2022 günü Ulusal Süt Konseyi’nin sütün fiyatlarına ilişkin kararı enflasyonu önleyici değil yükseltici etki yapacaktır. Konsey, çiğ süt fiyatını 5.70 TL’den 7.50 TL’ye yükseltmiştir. Aslında çiftçi desteklenmelidir ama tohum, gübre ve enerji konularında. Alım desteği sütten üretilen birçok gıdanın fiyatını yükseltecektir. Çok kabaca bu ürünler şunlardır:
Süt, tereyağı, yoğurt, peynir-süt tatlıları, kahvaltı ve yoğurt ile servis edilen yemekler ve sembolik anlamda peynirli sandviç fiyatları artacaktır. Bu sektörde -Merkez Bankası raporunda da belirtildiği gibi- fiyat artışları kaçınılmazdır. Bunun adı da ne maliyet ne de talep enflasyonudur, yeni tanımıyla “Zincirleme Enflasyon”dur.
Üreticiye 1.80 kuruş süt desteği uğruna yapılan bu destek gerçek amacına ulaşmış mıdır? Bizce “Hayır!”. Genel Bütçe’den yapılacak finansal destek ya da gübre fiyatlarındaki yüze 300’lük fiyat artışı yerine sübvansiyon daha akılcı ve doğru çözümdür. O nedenle ekonomi politikalarını uygulamada kararların daha sağlıklı alınması gerekmektedir. Küçük iyileştirmelerin ekonomiye daha büyük maliyetleri önlenmelidir. Aksi halde “Hiperenflasyon” kaçınılmazdır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.