Nazilli, ürün rekoltesinde, düzenli bir artış seyri göstermekteydi. Örneğin; Nazilli ve çevresinde senelik balı üretimi 1897’de 8.000 kantar (451 520 kg), 1907’de 1,5 milyon kilo, 1924’de 3 milyon kilo, 1926’da 4 milyon kilo idi.
Kökü üretimine baktığımız zaman, savaş döneminde yıllık ortalama 30.000 kilo olan üretiminin 1919 ve 1920 yıllarında hiç gerçekleşmediğini görüyoruz. 1921’de 20.000 kilo kökü üretilmişken, ertesi yıl bu miktar 24.000 kiloya çıkmıştır. 1923 yılın kökü üretimi 28.000.000 kilo olarak gerçekleşmiştir.
1925-1926’da Aydın’da 9.000.000 kilo kökü istihsal edilmekte, 900.000 kilosu ihraç edilmekteydi
19.yüzyıla gelindiğinde İngiliz, Alman ve Rus şirketleri Aydn’da yetişen meyan kökünü işlemek ve ihraç etmek için acımasız bir savaşa girişmişlerdi.
Önceleri bütün tarım ürünlerinde olduğu gibi kökünün ticaretini Rumlar gerçekleştirirdi.
Meyan kökü sanayiinde rakipsiz kalan Forbes Ailesi, Söke’de fabrikalarının bahçesinde kendi adlarıyla anılan bir köşk inşa etti. Aile uzun yıllar burada yaşadı, fabrika binaları 1970’lerin ortalarına kadar yerindeydi. Köşk ve fabrikanın bulunduğu semt halen Forbes adıyla anılmaktadır. Forbesler, fabrikalarını kurdukları bölgelerde birçok insana iş olanağı sundular. Bölgede yapılan alan araştırmasında şirketin geçmişteki komisyoncuları ve işçileri arasından halen yaşayanlarla görüşme olanağı bulundu. Forbesler, köşk çalışanlarını da yerli halktan seçtikleri için halkla aralarında sıcak sayılabilecek bir ilişki gelişti. Madam Forbes’i hatırlayanlar halen yaşamaktadır. İngilizler Batı Anadolu’ya büyük ve kârlı yatırımlar, hammadde ithalatı ve bunu sonucunda kaçınılmaz emperyalist isteklerle gelmişlerdi. Ne gariptir ki, bu emperyalist hareketin uzantısı olarak, Söke’nin Yunanlılar tarafından işgal edildiği günlerde Forbesler, Rum Doktor Perikli’nin de yardımlarıyla, bazı Sökelileri fabrika binasında sakladılar, böylece halkın takdirini kazandılar. Forbes adı bugün bile saygı ve minnetle anılmaktadır.
Mac Andrews ve Forbes Şirketi zaman içinde bölgedeki tekelci konumunu yitirdi. Tekelci konumunu yitirmesinde ihracat pazarında önce Alman şirketlerinin sonra da Amerikan tröstünün rekabeti etkili olmuştu
Kökü Buharkent’ten daha çok Nazilli ve Sarayköy fabrikalarına nakledilirdi. Daha sonraki yıllarda bu fabrikalar kapanınca kökü İzmir’e gönderilmeye başlandı.
Kökü incir, pamuk gibi kapalı alanlarda depolanmayı gerektirmeyen bir ürün olarak kabul gördüğünden uzun yıllar Burhaniye İstasyonu çevresindeki geniş ve açık alanlarda yığma bir şekilde bekletildikten sonra nakledilirdi.
Kökü üretimi Cumhuriyet döneminde de uzun yıllar devam etmiştir.
Tarımda makineleşme Aydın’da büyük ekonomik kazanç sağlayan kökü ticaretinin yavaş yavaş tarihe karışmasına da neden olmuştur. Her yıl Orta Anadolu’dan binlerce kişi kış aylarında Aydın Ovası'na kökü kazmak için geliyordu. 1948 yılı itibariyle Aydın'da ortalama 9.000 tonluk kökü üretimi mevcuttu. Bunun 8000 tonunu Forbes Şirketi; geri kalan kısmını diğer şirketler satın alıyordu. Forbes Şirketi’nin Söke ve Aydın’da iki tane kökü presleyen fabrikası vardı ve bu fabrikalarda pek çok isçi çalışıyordu. Kökü, II. Dünya Savası öncesinde kilosu1,5–1,75 kuruşa satın alınırken, bu fiyat üretimin düşmesi sonucu 1948 yılında kilosu 6,5 kuruşa kadar çıkmıştır .
Buharkent ve çevresinde 1975 yıllarına kadar, kökü ticareti yapılmaktaydı. Üretilen kökleri Buharkent İstasyonu'ndan sevk edilirdi.
Daha çok pamuk tarlalarında görülen kökü, tarımda makineleşmenin yoğunlaşması ve kökü yerine başka tarım ürünlerinin üretilmesiyle tamamen yok oldu.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.