Takip Et

OSMANLI DEVLETİNDE HAYVANCILIK VERGİLERİ

Koyun vergisi anlamında olan koyun ve keçilerden alınan Ağnam Resmi yanında Deve ve Camus Resmi ve Canavar Resmidir. İslam hukukunda hayvanlar için nisab kırktı.

Yani kırka kadar sahip olunan hayvanlardan vergi alınmazdı. Ancak Osmanlı Devleti’nde ülkenin koşulları dikkate alınarak ağnam 10 keçinin veya koyunun 1’inin devlete verilmesi şeklinde uygulanmıştır. Ancak zaman zaman bu ölçülerin dışında vergilendirmelere de tanık olabilmekteyiz.

Hayvanları ve hayvancılık faaliyetlerini kapsayan başlıca vergiler şunlardır:

Otlak Resmi; hayvanların otlatıldığı dirliğin sahibine verilen vergi çeşididir.

Yaylak ve Kışlak Resmi; sürü sahiplerinin sürülerini otlattıkları yaylak ve kışlakların sahibine başına yılda bir kez ayni veya nakdi olarak ödedikleri resimdir.

Adet-i Ağnam; Buna ondalık resmi ya da adet-i ağnam’da adı verilmiştir. Hayvanlardan alınan vergiler Tanzimat dönemine kadar değişik şekil ve isimlerle yer almıştır bunlar tımar sisteminin uygulandığı yerlerde tımar sahipleri tarafından alınan vergilerdi. Padişah veya vezir haslarında koyun ve keçi başına bir akçe olarak alınırken, sair tımar ve zeametlerde, beylerbeyi ve sancak beyi haslarında ve vakıflarda iki koyundan bir akçe olarak alınmaktaydı.

Ağıl Resmi; adet-i ağnam vergisine ilaveten alınan, tutarı 300 koyun başına 5 akçe olan vergiydi.

Geçit Resmi; hayvanların bir yerden başka bir yere götürülmesi esnasında alınan vergilerdir. Selamet Akçesi ya da Toprak Bastı parası olarak da bilinmektedir.

Zebiha Resmi; şehir ve kasabalarda hayvanların kesimleri sırasında kasaplardan alınan vergidir. Bu vergiye serçin, derçin, dem veya kasaphane resimleri de denilmektedir.

Ağnam Bacı; pazar ve panayır yerlerinde alınıp satılan hayvanlardan alınan resimdir.

Yave vergisi; ait oldukları yerden kaçan hayvanların bulunması halinde hayvan sahibi tarafından ödenen vergidir. Vergi, hayvanın bulunduğu toprağın sahibi tarafından tahsil edilmektedir.

Deve ve Camus Resmi; Osmanlı Devletinin kuruluşundan 1879–1880 yıllarına kadar ziraatta ve taşımacılıkta kullanılan hayvanlar üzerinden vergi alınmamıştır. Bunun başlıca sebebi tarımı ve nakliyeciliği teşvik etmek ve korumaktır.

Ancak 1880 yılından itibaren ziraatta ve nakliyede kullanılmayan yalnız süt, deri tüy vs. ürünlerinden yararlanılan her deveden 10 kuruş vergi alınması kararlaştırılmıştır. Aynı şekilde camus yetiştiren yerler 10 kuruş vergi ödemeye başlamışlardır.

Canavar Resmi; domuz besleyenlerden alınan vergidir. Bu vergiye Hınzır resmide denilmektedir. Anadolu ve Arabistan’da domuz besiciliği yapılmadığından bu vergi Rumeli illerinde ve Sırbistan’da ağnam resmi ile beraber uygulanmıştır (61).

Kapsamından anlaşılacağı gibi rüsum-u örfiye daha çok konar-göçer Yörük/Türkmen aşiretlere veya yerleşik olarak hayvancılık yapan reayaya yönelik bir vergi idi. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.